Dolar (USD)
32.48
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2421.47
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Spor, kamuoyunun gündeminden düşüyor mu?

Spora özelde futbola ilgi azalıyor mu? Bunu "nereden çıkardınız" diye sorabilirsiniz. Bunlara çok sayıda örnek vermemiz mümkündür. Futbol ligleri başladı ve ikinci yarıya takımlar büyük bir beklentiyle girdiler. Kimi takımlar ara transferlere büyük paralar harcadılar. Kimi kulüpler ise hazırlık maçları yaptılar, kendilerini gösterdiler. Çok azıda antrenörlerini değiştirdiler. Umut verici gelişmeler var.

Diğer yandan siyasal gelişmeler spor kamuoyunu da etkiliyor. Siyasal rekabet kendi hududunu zorluyor ve bazen de aşıp politikanın doğrudan alanına giriyor. Kulüplerin yöneticileri politikacılardan medet umuyor, onların dümen suyuna takılıyor. Halbuki siyasetin ve sporun ilgi alanları tamamen farklıdır. Siyasi polemikler sporcunun kafasını karıştırır ve onun performansını düşürür.

Geçen hafta Rusya'da Karadeniz'de Soçi'de 2014 Kış Olimpiyat Oyunları başladı. Bu oyunların başlaması, gelişmesi ve devamlılığı medyada yeterince yer almadı. Sanki Türkiye kamuoyu bunu görmemezlikten geldi. Üstelik büyük bir komşumuzda, Rusya'da Olimpiyatlar düzenleniyor. Bu olimpiyat oyunlarının inşaat, yemek işlerini Türk firmaları sağlıyor. Bu çok önemli etkinliğin farkına varamıyoruz.

Soçi şehrindeki olimpiyat oyunlarına katılan sporcularımızın sayısı azdı. Türkiye sadece 6 sporcusu ile oyunlara katılma şansını yakaladı. 80 milyonluk nüfusa sahip bir ülkede altı (6) yarışmacı oldukça azdır. Ülkemizin büyük bir kısmı günlerce kar altında kalıyor, soğuk mevsimler aylarca devam ediyor. Yarışmacı sporcu sayısının az olması bizim için üzerinde durulması gereken bir durumdur.

Ülkemizin dünya çapında kayakçı, buz hokeyci, buz patenci gibi sporcuları yoktur. Devşirme sporcularla başarı aradığımız muhakkaktır. Kendi kayakçılarımızı, buz hokeycilerimizi, buz patencilerimizi yetiştirmiyoruz. Bize göre sporcu yetiştirmeyi, kendi oyuncularımızı devreye sokmayı beceremiyoruz. Bu alanda önemli bir çaba göstermiyoruz. Zihniyet değişimi gerekiyor.

Sporun okullara girip yaygınlaşması lazım geliyor. Beden eğitimi derslerinin, spor tesislerinin artırılması yerinde olur. Spor eğitiminin ilkokul düzeyine kadar indirilmesi gerekir. Bilimsel metotlarla sportif etkinliklerin düzenlenmesi, çocuklara yön verilmesi esas hedef olmalıdır.

Erzurum'da yapılan 25.Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarını hatırlamakta yarar var. Devlet bu oyunlar için 700 milyon harcadı. Tesisler için 550 milyon TL sarfedilmesini takdirle karşılıyoruz. Bu tesislerden maalesef sporcu yetiştiremedik. Yatırımları insana yapmak gerekiyor.

Diğer yandan sporun diğer alanlarında da zayıfız. Uluslararası alanda yeterince başarıyı yakalayamıyoruz. Dünya çapında şampiyonlara ihtiyacımız çoktur. Başarılara açız, susuz vaziyetteyiz. Hayal kırıklığına uğrayan Türk kamuoyunun spora ve sporcuya ilgisi düşüyor.

Sonuç: "Sporcu yetiştirmeye öncelik vermeliyiz ve spor öğretmenlerine şans tanımalıyız"