Dolar (USD)
32.40
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2411.69
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Eylül 2018

Şu okullar açılsa!

Yaz tatili bitti. Merhaba eylül! Okullar, tatile giden öğretmenleri bekliyor. Hazırlıklar tamam. Ne çabuk bitti tatil! Öğretmenler ve okula yeni başlayacak çocuklar heyecanlı. Eylül, okula yeni başlayacak çocuklar için umuttur, heyecandır, bekleyiştir.

Eylül ayı, hüznün ve umutların toprak rengine bürünmesi olarak bilinse de aslında bahar tazeliğini ve canlılığını yaşadığımız bir başlangıçtır. Okul hazırlıkları başladı. Kırtasiye malzemeleri alınmaya başlandı. Listeler oluşturuldu. Çocukların gözüne uyku girmiyor. Bir an önce okullarına kavuşmak, arkadaşlarıyla buluşmak istiyorlar. Okul bahçeleri, sınıflar, koridorlar her yer tertemiz. Öğretmenleri ve öğrencileri bekliyor okullar. Öğretmenler ise öğrencilerini özlemiş durumda.

Tatil bize yabancı bir kelime. Öğretmenler yaz döneminde tatil filan yapmıyor. Bu yanlış algıyı düzeltelim. Herkes köyüne, ikinci işine, tarlasına, bağına bahçesine dönüyor. Bir tarafımız köylü ya herkes çalışıyor. Kim çıkardıysa “öğretmenler 3 ay tatil yapıyor” yalanını, bu yalana herkes inanmış durumda. Belki en fazla bir hafta filan bir deniz kıyısına kaçış vardır. Otellerin gecelik fiyatı öğretmenin maaşı kadar olmuş. İroni yapmıyorum. Daha önceki bir yazımda ironi yapmıştım, öğretmenler artık yurt dışına tatile gidiyor diye, o yazımda anlattığım şeyleri gerçek sanan okurlarım olmuştu. Şimdi nükteyi bir tarafa bırakıp gerçekleri doğrudan anlatma zamanı.

Eğitimde sorunlar bitmiyor bir türlü. Yaz boyunca çokça tartışma oldu. Liselere geçişte uygulanan sistem kafa karıştırdı. Sınavla öğrenci alan çoğu lise yerel yerleştirme ile öğrenci aldı. Bu işte bazı aksamalar oldu, sonunda bu da düzene girdi. Ancak yine de sınavsız sistemin nitelikli bir eğitim-öğretim için uygun olmadığı görülüyor. Bakanlığın bu sistemi devam ettireceğini sanmıyorum.

Geçen seneye kadar sınavla öğrenci alan akademik seviyesi oldukça yüksek bir liseye, bu sene yerel yerleştirme ile öğrenci alındı. Akademik yönden oldukça düşük seviyedeki öğrenciler şimdi bu lisede bir hayalin peşinden koşacaklar. Okulun iftihar tablosunda Türkiye derecesi yapan öğrenciler var. Bu yıl okula yerleşenlerin yüzdelik başarı dilimi ise yüzde 95’lere kadar düşmüş durumda. Başarı dilimi yüzde 95’lik olan bir öğrenci, sınıfları seviyeye göre mi yapacaksınız, diyormuş! Öğretmenlere çok iş düşüyor!

Milyonlarca çocuk yaz döneminde ne yaptı, nereye gitti? Bu çocukları meşgul edemiyoruz. Camilerin, özel kurs merkezlerinin, gençlik merkezlerinin düzenlediği programlar oldu. Yine de çocukların çoğu eve sıkıştı kaldı. Sevinin anneler, okullar açılıyor! Şu okullar bir açılsa da kurtulsak sizden, diyorlarmış bazıları. Çocuklar yaramazlık yapıyor, anne-babalar sinirleniyor. Aynı çocuk, okulda istediği gibi davranabilir, dokunulmazlığı var çocukların!

Öğretmenlik mesleği, atanamayanlar için içi bal dolu kavanoz. Atanan ise o kavanozdan çıkmaya çalışan arı misali çırpınıp duruyor. Kasımda yeni atama olacak. Umarım mülakat kalkar.

Herkes hayalini kurduğu mesleği seve seve icra etse. Ne yazık ki üniversiteye girişte alınan puana göre meslek seçme devrini kapatamadık! Okullarımız ömrümüzün en güzel yıllarını geçirdiğimiz mekânlar ama bir süre sonra çocuklar okuldan bıkıyor. Devamsızlık oranlarımız fazla. Öğrenciler erken kalkamıyor, okula geç geliyor. Tatilde hiç hastaneye gitmeyen çocuk, okullar açılınca doktordan beri gelmiyor. Aynı durum öğretmenlerde de var! Herkes hastalanıyor. Toplumca hastalanıyoruz.

YKS açıklandı. Herkes üniversiteli oldu. Hayırlı olsun demek düşüyor. Şimdi yüz binlerce genç âdeta istasyon konumunda olan bir üniversiteye adım attı. Çoğu da ailesinden uzaklaşmak için üniversite okuyor. Keşke söylediklerimiz bizim zannımız olsa! Ne yazık ki bu durumu öğrencilerin kendisi itiraf ediyor.

Okullarımız oranında fabrikalarımız olmalı. Devlet teşekkülü yok artık. Devletin teşvik ettiği istihdam alanları artırılmalı. Yerli ve millî olmanın bizi tam bağımsız yapacağını geç de olsa anladık. Bir de bunu müfredatımıza yerleştirebilsek. Gerçi önce beyinlerimizi uğradığı istiladan kurtarmak lazım.

Şu okullar bir açılsa dolar düşer, borsa yükselir, ekonomi düzelir, terör yok olur, işsizlik azalır. Evlerde şenlik, gönüllerde huzur, ülkede üretim olur. Hangi okullar açılsa diye sormayın! Hangi okulların öğrencisiz kaldığına bakın!