Tadamon kayıtları
27 Nisan Çarşamba günü
sabaha karşı The Guardian Gazetesi’nde Orta Doğu muhabiri Martin Chulov imzalı “Tadamon
katliamı: Suriye gizli savaş suçu” başlıklı bir haber
paylaşıldı. Bu paylaşımda 16 Nisan 2013'te Suriye Devlet Başkanı Beşar
Esad'a bağlı askeri istihbaratın vahşilikleriyle tanınan 227. Birimi’nin,
başkent Şam’ın güneyinde, diktatörün sarayına yalnızca 1 km mesafede bulunan
Tadamon Mahallesi’nde 41 sivili acımasızca infaz ettikleri görüntüler servis
edildi.
Görüntülerde halen
görevde olan Suriye istihbarat görevlisi Amjad Youssuf’un, gözleri bağlı ve
kelepçeli şekilde gözaltına alınan sivilleri nasıl katlettiği
paylaşıldı. Haberi video kaydında yorumlayan gazeteci Martin Chulov,
"Bunlar, tüm savaşın en çok suç teşkil eden görüntülerinden" dedi ve
"Görüntüler, bize 10 yıllık savaşın daha önce görülmemiş bir tarafını
anlatıyor" diyerek durumun vahametini anlatmaya çalıştı.
Bu korkunç kayıt, 3 yıl
önce askere giden Suriyeli bir gencin bir rejim subayının bilgisayarını tamir
ederken videoyu görmesi ve karşılaştığı vahşet anlarına kayıtsız kalamadığı
için ne pahasına olursa olsun görüntüleri sızdırma kararı almasıyla ülke dışına
çıkmış. Önce Türkiye’ye ve ardından Fransa’ya giden kişi, görüntüleri
burada bir muhalif eylemciye, daha sonra da Amsterdam Üniversitesi
Soykırım Araştırmaları Merkezi'nden araştırmacılar Annsar Shahhoud ve Prof.
Uğur Ümit Üngör'e ulaştırmış. Geçtiğimiz Şubat ayında iki akademisyen videoları
ve binlerce saatlik görüşmeden oluşan notlarını Hollanda, Almanya ve
Fransa'daki savcılara teslim ederek yasal süreci de başlatmış oldular.
Uğur Ümit Üngör,
Amsterdam’daki odasında, son yıllarda Suriye’de yaşanan katliamları,
işkenceleri çalışan bir akademisyen. Özellikle Esed rejiminin, tıbbi sistemi
başta olmak üzere tüm sektörlerini militarize ettiğini, birçok doktor ve
hemşirenin işkence ve cinayet suçlarına bulaştığını belirten Üngör, Mart 2011’den
günümüze 102.000 Suriyelinin hükümet güçleri tarafından işkence ve cinayetlerle
yok edildiğini yazılarında belirtiyor. Bu bağlamda, “Suriye hükümeti
işkenceyi bilime dönüştürdü” tespiti de son derece önemli.
The Guardian’ın dünyaya
servis ettiği videoda Esed güçlerinin gözleri bantlanmış onlarca sivili,
önceden hazırlanmış büyükçe bir çukura tek tek atıp kurşunladıklarını
görüyoruz. Kayıtta cinayetler esnasında sivillerle dalga geçildiğini ve bir
askerin kameraya dönerek “Usta’ya (Beşşar Esed) selam. Mavi gözlerine feda
olsun..” dediğini işitiyoruz. Vurulan sivillerin o anlarda ölüp ölmedikleri
meçhul ama aralarına araba lastikleri atılan insanların daha sonra üzerlerine
benzin dökülerek yakıldıklarına şahit oluyoruz. İçlerinde henüz ölmemiş olanlar
ıssızda, dağda, çölde değil Tadamon Mahallesi’nde, yaşam alanları içerisinde
iki inşaat arasındaki bir çukurda diri diri yakıldılar maalesef. Bu katliamın
olduğu yerde şu an hayat devam ediyor. Kim bilir kaç çukurda, kaç masum
Suriyelinin naaşı, acılar içinde can verdikleri kuyulardan çıkarılmayı
bekliyor?
Rusya’nın Suriye2014
yılında “Sezar” kod adlı Suriyeli polis, Esed rejiminin muhalifleri tuttuğu
hapishanelerde işkenceyle öldürülen tutukluların fotoğraflarını dünya basınına
sızdırmıştı. ABD'nin Beşşar Esed rejimi ile destekçilerine yönelik Sezar Suriye
Sivil Koruma Yasası bu fotoğraflardan sonra yürürlüğe girmişti. Bu hafta ortaya
çıkan görüntülerle Suriye rejiminin daha da zora gireceğini söylemek yanlış
olmaz. Ukrayna Savaşı’ndan dolayı izole olan ve Avrupa Birliği ve NATO
ülkeleriyle karşı karşıya gelen Rusya’nın, Suriye hamiliği Beşşar Esed’i ne
kadar koruyabilecek bilmiyoruz. Hollanda, Almanya ve Fransa’da videoları alan
savcıların ne tür karar alacaklarını, yüz binlerce masumun katili olan Beşşar
Esed ve avenesinin savaş suçları kapsamında yargılanıp yargılanmayacaklarını
önümüzdeki zaman diliminde hep birlikte göreceğiz.
The Guardian
Gazetesi’nin haberi servis ettiği vakitlerin, Rusya’nın İngiltere’yi Ukrayna’ya
silah göndermesi halinde askeri hedeflerini vurmakla tehdit ettiği günlere denk
gelmesi bir rastlantı olamaz. Avrupa ülkeleri hemen her alanda uyguladıkları ambargoların
yanında, Rusya’yı Suriye’de işlediği savaş suçları üzerinden de sıkıştırmaya
çalışacağını da öngörebiliriz. Yakın zamanda Rusya’nın geçmiş sicilinin ortaya
döküleceği kayıtlar görebiliriz. Çeçenistan’da, Afganistan’da ve Suriye’de
milyonlarca Müslümanın katili olan Vladimir Putin, bundan daha fazlasını hak
ediyor elbet.