Teknoloji çok mu gerekli?
Teknoloji, gayb âleminde atamız Hz. Âdem (as)’a Allah (cc) tarafından öğretilen bilgiyi kendinde olmadığı için kıskanıp çekemeyen İblis ve Kabil’in soyundan gelenlerin ürettiği sistemin adıdır.
Küreselci şeytaniler, reddettikleri ve ulaşamadıkları bu bilgiyi gözlem ve deney sonucu elde etmeye çalışmışlar ve vahyi ve sünnetullahı reddeden teknolojik sisteme ulaşmışlardır.
Bilinmeyen gizli bir arka plan içerir.
Teknoloji kullanımı sürekli bir enerji gerektirir. Bu gerekliliği sağlamak için insanlığa zulmeder. Teknolojik üretim için insanlık köleleştirilmiş ve sömürgecilik uygulanmıştır.
Teknolojik atılımlar olarak adlandırabileceğimiz sanayi devrimlerinin tamamı sancılı olmuş, bu dönüşümler sayesinde önce düşünce şekillerimiz sonra da yaşam şekillerimiz değiştirilmiştir.
‘Kişiye özel’ yalanı ile üretilir, raf ömrü, depolama ve satış organizasyonu ile reklam maliyeti insanlara ödetilir.
Teknolojik ürüne, üreten tarafından ömür verilir ve bunun sonucu olarak ürün, üreten istediği zaman bozulur.
Teknolojik medeniyette insanlık nesnedir. İnsan; kullanılan teknolojik alete hükmedemez, aletin belirlediği alanlar dışına çıkamaz, o aletin imkân ve kapasitesi içerisinde hareket eder, hatta aletin kapağını açıp içine bile bakamaz, bozulsa tamir edemez.
Ne var ki teknoloji gelişince insanlık gelişmez, sadece üreten amacına biraz daha yaklaşmış olur ve üreten ile tüketen arasındaki fark açılır.
Gereklilik ve konfor yalanı ile hayatımıza sokulur.
Teknoloji; meslekleri öldürür, kanaate dayalı doğal yaşama müsaade etmez, sürekli kendine ait yeni kavramlar ve modeller üretir.
Teknoloji, bizi halife olmaktan uzaklaştırıp köleleştirir. Mantıklı düşünen biri olmaktan çıkarıp esir eder.
Teknoloji; cinsiyeti, kadim bilgiyi, merhameti, mahremiyeti, dini, inancı yok etmek ister. Bu açıdan kendi kurallarını oluşturur ve onları dayatır.
Teknoloji, insanlığın sonunu getirmek ister.
Sürdürülebilirlik, teknolojinin en büyük yalanlarındandır.
Bu yüzden teknoloji yok olsa insanlık bitmez, tam tersine var olması insanlık için bir tehdittir.
Teknik, Hz. Âdem AS’a gayb âleminde öğretilen vahyi bilgi ile yeryüzüne indirildiği ilk andan itibaren Kâbe’yi inşa etme yöntemi dâhil kendisinin yolundan giden diğer peygamberler ve insanların devam ettirdiği, insani ölçekte, sünnetullaha uygun, aktarılan bilgiye dayalı, doğal malzemelerin işlenmesi sürecidir.
Yerel malzeme, mesleğe dayalı bilgi ile lazım olduğu kadar, ihtiyaca binaen üretilir ve eser sözleşmesine dayalı bir süreç sonunda adil pazar şartlarında emeğin ve bilginin ücreti ödenerek satın alınır ve kullanılır.
Teknik kullanımında insan öznedir. Kullandığı alete istediği şekilde hükmeder. Yetenekleri, aldığı mesleki eğitim ve kapasitesi oranında farklı eserler ortaya çıkarabilir.
Teknik alet kullanımında insan enerjisi yeterlidir. Sürekli bir enerji tedariki gerekmez.
Teknik üretim, doğa ve insan ile barışıktır. Doğal döngü ve insani şartlar her zaman teknik üretimin dikkat ettiği hususlardır.
Teknik ile üretilen malzeme özeldir, eskimez, miras bırakılabilir.
Teknik geliştikçe insanlık gelişir. Çünkü amaç Allah’ın rızasını kazanmak ve faydalı olmaktır.
Şeytani teknolojik atılımlar başlayana kadar teknik yaşam insanlık için yol gösterici ve sürdürülebilir olmuştur.
Teknik üretim, gerçek sürdürülebilir bir ortam ön görür.
Nihayet, teknik bilgi ve yöntem, insanlığın yaşamını devam ettirmek için gerekli ve fazlasıyla yeterlidir.
