Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2439.66
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Temmuz 2023

Tevhidin 7. Faydası: Kanaat sahibi kılar

Rızık konusunda endişeli olmayan takva ehli insanlar Allah’ın o günkü rızık takdirine razı olurlar. Ve derler ki; “Ya rabbi… Sen bugün bize sadece bu kadarını diledin… Bu miktar muhakkak bizim hayrımızadır… Bunda çok hikmetler vardır ama biz ne türden hikmetler gizlediğini bilmiyoruz.”

Rızık konusunda kanaat sahibi olmak meseleyi idrak etmek demektir… Yani, sanki bu kanaat sahibi olan imse rabbinin taksimine bakıp şöyle der:

“Bu miktarı Sen diledin… Nefsime ağır da gelmiş olsa sabredeceğim demiyorum… Bu takdirin benim nefsime ağır gelmedi… Bana olan bu takdirine bakıp ta ‘keşke daha fazla olsaydı’ demek bile aklımdan geçmez. Rızkım garanti altında olduktan sonra vaktimi helal yoldan çalışmayla beraber seni zikretmekle vakit geçiririm. Şu ayetin benim için yol göstericidir:

“Onlar öyle kişilerdir ki, onları ne bir ticaret ne bir alışveriş, Allah'ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyar. Onlar, (dehşetinden) kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden kor­karlar.”[1]

Takva sahibi olanlar ahiret endişesi içinde yaşadıkları için rızık konusunu gündemine bile almazlar… Rızık konusunda hiçbir gücün engel olmayacağını bilmek bir tevhiddir… Bu insanlar ticaretleriyle beraber namaz ve zekât ibadetlerinden taviz vermezler. Yani zekât vakti geldiğinde zekât vermemek için plan proje yapmazlar… İşte bu ameli onlara yaptıran rızık konusundaki tevhid inancıdır.

Tevhidin 8. Faydası: Sabır, Rıza ve şükür makamına alır

Tevhidin bir faydası da rızık konusunda Allah katındaki derecesinin artmasına vesile olmasıdır… Bu üç büyük makama alınmanın bir kul için ne kadar büyük bir lütuf olduğunu bilseydik şuna inanın fakir olarak kalmak isterdik… Ama biliyoruz ki fakir olarak kalsak bile bu üç makam nimetini Allah bizlere bahşetmemiş olsa asla ve asla o makamlara gelemezdik.

Peki ne var bu üç makamda?...

Değerli kardeşim…!

Nefse hoş gelmeyen durumlarda insanın sabra ihtiyacı olur… Sabır gelmezse kapı başındaki isyan etme isteği hemen devreye girer. Bir bakmışsın ki isyan eder olmuşuz. Sabrın onlarca faydasından sadece bir tanesi budur.

Rıza makamına alınan bir insan şeytanın kalbe vesvese atmasına engel olur. Şeytan o kimseyi nasıl kandıracak ki? Adam musibete sabrediyor ve razı bu durumdan… Bir de bunun bir üst makamı vardır ki şeytanı çileden çıkartan makam işte budur:

“Şükür makamı…”

Yani gerek rızık konusunda gerek herhangi bir musibet karşısında kalp grafiğinin daha güzel bir heyecanla atması… Diğer kalpler panik ve endişe halinde olurken şükür makamına alınanlar bunun bir özel ikram olduğuna inanırlar.

Bunu herkes idrak edemez… Sadece rızık konusunda da tevhidi yakalayanlar idrak edebilir.



[1] Nur, 37