Dolar (USD)
32.44
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2442.78
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 May 2014

TİLLO ZİYARETİ

Bab-ı Alem ile Tillo'ya yaptığımız bir gezinin izlenimlerini geç de olsa kaleme alıyorum. Dönemin başkanı M. Ali Bolat'ın düzenlemiş olduğu bu gezi, birkaç yıl öncesine ait. O vakitler yaklaşık yirmi ülkeden öğrenci var. Burkina Faso'dan Şarku00ee Türkistan'a kadar. Ama hepsi Müslüman ve Bab-ı Alem çatısı altında ülkemizdeki İslam diyarlarını gezdiriyoruz.

Urfa'dan gezi heyetine katılıyorum. Mardin, Diyarbakır gezimiz sonrası Siirt ve Tillo'ya uzanıyoruz. Özellikle Mardin ve Midyat'ta iki gün kaldığımızda şunu gördüm. Etrafta Avrupa Birliği fonlarıyla kiliselerin yeniden ayağa kalktığına şahit oluyorum. Yöre halkıyla sohbet ediyorum. Buradaki kiliseler yöre köylerden çocukları ve ailelerini dolarlarla mutlu ediyorlar. Sonra onlara Hristiyan eğitimini veriyorlar.

Umudumu yine de yitirmiyorum. Eğitim Sistemimizde bir dönem İslam dinini ötekileştiren zevata kinimi kusuyorum. Umudumu yitirmeden yola çıkıyoruz. Hayata güzel yanından bakıp yürüdüğümüz yolların bizi güzel dünyalara götüreceği umuyoruz

"Mevla görelim neyler/ Neylerse güzel eyler." sözlerin sahibi İbrahim Hakkı Hazretlerine, Tillo'ya doğru yolculuğumuz başlıyor. Takvası, ilimdeki ulaştığı mertebe ve bıraktığı eserler ile günümüzde hala bizlere rol-model olan bizlere gösteren bir "marifet ehlinin" İbrahim Hakkı'nın birazdan yanında olacağız. İlk Durağımız Siirt. Şehir merkezinin içinden geçip kuzeye doğru yol alıyoruz. Aydınlar (Tillo) tabelası ilim ve irfan yolunda olduğumuzun bir işareti olarak karşımıza çıkıyor. Tillo'ya yakın yerde belli ki medrese talebeleri, yörenin tabiriyle "faku00eeler" elinde kitaplarla gelinciklerle dolu kırlarda bir şeyler ezberliyorlar. Az ötede hocalara Melle Burhan bizi karşılıyor. Bu hoş karşılama eyvallah diyoruz.

Vakit sınırlı. İkindi vakti için Melle Burhan bizi talebelerine yazın ders verdiği tepeye götürüyor. Bu mekanı Melle Burhan'ın anlatımına göre "Üstad Bediü'z-zaman Said-i Nursu00ee'nin de öğrencilerine ders verdiği bir tepeymiş. Bu tepede hala kalıntıları duran Camii, Sultan Menduh'un hanımı Hüsna Hatun tarafından yaptırılmıştı Camii bir abide olarak duruyor..Bu namaz faslından sonra İbrahim Hakkı ve üstadı Fakirüllah hazretlerinin türbelerini ziyaret ediyor. Onlar için dua ediyoruz.

Daha sonra Kal'et-ül Üstad Tepesine çıkıyoruz. Varlığıyla küçük ama taşıdığı felsefeyle büyük bir kale burası. Öyle bir kale ki bir talebenin hocasına duyduğu saygının ve aşkın adı. Öyle bir kale ki saygı burada bilimle, fizik kurallarıyla perçinleşmiş durumda. Kalenin surları aşkla örülmüş, harcı imandan konulmuş desek yerinde bir söz.

Kalenin sırrı tam da burada. Bu derin vadiden doğan güneş ile aşağıdaki düzlükte yeşiller içerisinde görülen türbenin arasındaki bağdan kaynaklanıyor. Kale olarak adlandırılan yapı aslında taşlarla örülmüş bir duvar. Ortasında ise küçük bir pencere var. Bu pencereden yayılan ışık önce Tillo'yu sonra bilim dünyasının yolunu aydınlatıyor.

Her ekinoks döneminde (21 Mart-23 Eylül) bu küçük kalenin arkasındaki vadiden yükselen güneş bu kaleye çarpıyor. Kaleden geçemediği için Tillo şehrine ışık gitmiyor. Işık sadece duvarda bulunan pencereden geçiyor. İlerde bulunan bir tepeden kırılıyor. Arkasından da hocası İsmail Fakirullah hazretlerinin türbesinden içeri girerek mezarının başına düşüyor. İnsan bu durumu görünce alim olmanın bilimde ilerlemenin hocaya gösterilen saygıdan geçtiğini gösteriyor.

Bu tepenin zirvesine çıkıyoruz. Tillo ayaklarımız altında, arkamızda ise derin bir vadi yükseliyor. Vadinin içerisinden kıvrıla kıvrıla akan bir ırmak. Bu ırmak mı çay mı bilemem. Ama Adı Botan Çayı. İhsan Süreyya Sırma Hocamızın "Nehirlerin Dili" adlı kitabında bu nehir kenarındaki mağaralardan bahsediliyor. Kuran-ı Kerim'in yasaklı olduğu dönemlerde Melleler bu gizli mağaralarda talebelerine Kuran-ı Kerim ve diğer İslamu00ee ilimleri öğretiyormuş.

İbrahim Hakkı'nın üstadı İsmail Fakirüllah için "Yeni yılda doğan ilk güneş, hocamın baş ucunu aydınlatmazsa, ben o güneşi neyleyim." Sözü ile bu saygısını en yüce makamdan göstermiş.

Programımız akşamleyin Burhan Hocanın Medresesinde yetiştirdiği talebelerin Ertoşi yöresine ait ilahileriyle bitiriyoruz.