Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Nisan 2016

Trump ve Clinton Gecesi

Ve 'dananın kuyruğu koptu'. Amerika'da Başkan adayını belirleyecek delege seçimlerinde en önemli Salı günü neticelendi. En büyük eyalet Pennsylvania başta olmak üzere diğer 4 civar eyaletlerde yapılan seçimlerde Cumhuriyetçi aday Donald J Trump 'ezici' bir zafer kazandı.
Bu sonuçla ortaya çıkan durum, Trump'ın önünü kesmek için yapılan son manevra olan, diğer Cumhuriyetçi adaylar Ted Cruz ve John Kasich ittifakı bir işe yaramadı. Hatta işe yaramaması bir tarafa kendi 'hezimetlerine' dönüşen oy kaybına yol açtı.
Diğer taraftan bu son delege seçimleri Demokratların arasındaki yarışta, Hillary Clinton için 'net' bir Başkan adaylığı ilanı oldu. Herne kadar 519'u 'süper delege' olan 2141 delege ile henuz olması gereken 2383 sayısına ulaşamamış olsa da, artık rakibi Bernie Sanders'ın kazanması 'mucize' nevinden olacaktır.
Beri yandan Bernie Sanders'ın hep altını çize çize belirttiğim gibi 'uçuk kaçık' vaatlerinin karşılıksız çıkması artık tescillenmiş oldu. Aslında, ben herne kadar 'uçuk kaçık' diye tanımlasam da, u00c2merika'da çoğunluk onu en hafif ifadelerle 'iki yüzlü, çıkarcı ve fırsatçı' olarak değerlendiriyor. Bunun en büyük sebebi, gençleri imkansız vaatlerle kandırırken özellikle dış siyasette hiç de 'sol' gözükmeyen 'saldırgan' tutum sergilemesi. Üstelik, seçim kampanyası için harcadığı milyonlarca dolar da cabası. Sadece bu son seçimlere $6.6 milyon dolar harcayan Sanders Cumhuriyetçiler dahil tüm adaylar içinde en çok para harcayan aday oldu!
Trump'a dönecek olursak, daha gidecek yolu var aslında. Şu an 950 olan delegeyi Temmuz'a kadar 1237'ye çıkarması gerekiyor. Ama kimsenin de artık bundan şüphesi kaldığını söyleyemeyiz. Bundan sonra Trump'ı parti içi çekişmeler beklerken Clinton'ı da 'parodi' bir FBI soruştuması bekliyor. Ve bu soruşturma, sonucsuz kalsa bile, eğer Clinton başkan seçilirse yine de şaibe olarak üstünde kalacak gibi görünüyor!
Trump kendi partisindeki engeli aşıp 'sessiz Amerikanın' sesi olmaya devam ederek 'ipi göğüsleyip' Başkan seçilebilecek mi, yoksa en 'makul' başkan adayı Hillary'i mi Amerika'nın ilk 'kadın' Başkanı göreceğiz, bundan sonra 8 Kasım'a kadar bunun 'heyecanını' yaşayacağız.
Bu 'sessiz Amerika' sol söylemlerde olduğu gibi 'ezilen, sömürülen, emekçi, işçi vesair' kimseleri kastetmiyor tabii. Aksine 'nobran', ırkçı, hadi hafifletelim 'öfkeli' milliyetçi 'çoğunluğu' teşkil ediyor. Trump'ın söylemlerinin karşılığını her geçen gün artarak Amerika'nın hemen her yerinde görmek mümkün çünkü!
Kendi dünyasında sadece 'görünenlerle' tasarruf yapan kimse için Trump'ın söylem ve çıkışları, Amerika gibi Demokrasi ile övünen bir ülkede karşılık bulması neredeyse tüm dünyayı şaşırttı. O yüzden, taa en baştan, ya alay edildi yahud büyük tepki gösterildi. Ancak ben ilk günden Trump'ın 'belki' de Başkan bile olabileceğini yazdım. Çünkü gerçekleri gözünüzü kapatarak ortadan kaldıramazsınız ve Amerikan halkının belirli kısmı Trump gibi düşünüyor.
Türkiye açısından değerlendirince de geriye kalan iki adayın, müşterek menfaatler adına diğer adaylardan daha yakın olduğunu belirtmek gerek. Belki Clinton daha da yakındır. Hoş, siyasi olarak bunları yaşanacak hadiseler daha çok belirleyecektir ancak Trump da seçilse Türkiye için olumlu kaanetlerimizi mahfuzdur.