Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Kasım 2014

Türkçenin Sırları

Türkçenin korunması, yaygınlaştırılması ve sevdirilmesi adına TBMM'de bazı çalışmalar yapılıyor. Geç kalınmış olsa da güzel bir çaba. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Mehmed u00c2kif Ersoy, yazılarında milletimiz için iki hususun çok ehemmiyetli olduğunu belirtir. Biri din, diğeri de dil. Rahmetli şairimizin dinu00ee hassasiyeti malum, ama lisana da çok önem verir. Zira din, dille anlatılır; en güzel tebliğ en iyi lisan ile yapılır.

Türkiye'de dil tartışmaları uzun yıllar devam etti. Ama bu kültürel savaşta makul düşünenler galip geldi. Bugün edebiyat dilinde artık yaşayan Türkçe hakim. Geçen hafta İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde merhum edebiyat tarihçisi Nihad Sami Banarlı adına, vefatının 40. yılı dolayısıyla güzel bir sempozyum gerçekleşti. Edebiyatçımızın, Türkçeye olan sevgisi, hassasiyeti ve hizmetleri anlatıldı. İlim adamlarımız, Türkçenin Sırları üzerinde durdular.

Bilindiği gibi dil bir milletin en önemli ortak mirası ve varlık sebebidir. Toplulukları millet yapan temel unsurlar arasında dil de bulunmaktadır. Türkçe bizim için son derece hayatu00ee bir değere sahiptir. Asırların imbiğinden süzülüp günümüze gelen binlerce kelime bugün düşünmemize, okumamıza ve anlaşmamıza vesile oluyor. Geçen yüzyıllar içinde Türkçenin başka milletlerden alıp devşirdiği, bir bakıma fethettiği kelimeler vardır. Türkçe bu kelimelerle daha da zenginleşmiş ve dünya dilleri arasına girmiştir. Elbette bu kelime alışverişi arasında Türkçenin de başka dillere hediye ettiği kelimelerin sayısı küçümsenmeyecek kadar çoktur.

Her milletin imparatorluk kuramadığına, dolayısıyla da imparatorluk dili meydana getiremediğine dikkat çeken Banarlı, 'kelime fethi' konusunda şunu söylüyor: "Bizim dil konusunda yapacağımız iş, kelime fethinden, hatta kelime ithalinden korkmamaktır. Şu şartla ki onlara İngilizlerin, Fransızların bilhassa büyük Türk halkının yaptığı gibi derhal millu00ee damgamızı vurabilelim! Onları Türkçenin sesiyle ve kendi estetiğimizle millu00eeleştirelim. Çünkü Ortak Medeniyetler içinde milletlerin en büyük zaferi işte bunu yapmak, bunu yapabilmektir."

Banarlı, başta Resimli Türk Edebiyatı Tarihi olmak üzere bir çok kıymetli eserin yazarıdır. Yanı sıra Yahya Kemal Beyatlı gibi mükemmel bir sanatkara sahip çıkmış, onu milletimize sevdirmiş, eserlerinin yayımlanmasında ve yayılmasında büyük emek harcamıştır. Liselerde ve yüksek okullarda binlerce talebe yetiştirmiştir. Banarlı'nın uzun yıllar okutulan edebiyat ders kitapları, millu00ee kültürümüzün benimsenmesinde ve yaygınlaşmasında, bilhassa toplumun şair ve yazarlarımıza aşina olmasında çok tesirli olmuştur. Şüphesiz Banarlı'nın hiçbir zaman unutulmayacak en büyük hizmetlerinden birisi, Türkçenin Sırları isimli muhteşem kitabıdır. Eser, adeta Türkçenin özlü bir atlası, kılavuzudur. Yüzyıllardan gelen dil birikimimiz ve hazinemiz bu eserle göz önüne serilmiştir. Türkçeyi tahrip eden davranışlar belirtilmiştir. Bilhassa geçmişte Türkçeyi zayıflatmak amacıyla yapılan dil tasfiyeciliğine dikkat çeken yazar şöyle diyor:

"Bir dilin kelimelerini hor görmek, haku00eer görmek, hele şu veya bu politik veya ideolojik sebeple dilden atılabilir görmek, en az, onların oluş ve yontuluş tarihini bilmemekten, hatta sevmemekten doğan büyük bir gaflettir. Çünkü, milletlerin olduğu gibi, kelimelerin de tarihi vardır. Bir milletin ataları, asırlarca o kelimelerle doymuş, onlarla düşünmüş; birbirlerini ve evlatlarını o kelimelerle sevmiş ve bu kelimeleri tamamiyle millu00ee bir sanatla işleyip Türk yapmışsa, evlatlar, artık o kelimelere düşman kesilemezler."

Türkçenin Sırları, dilimizin yaşadığı maceraların son derece akıcı bir üslu00fbp ve samimi bir ifade ile dile getirildiği, insanlarımızın tadına doyamadığı ve büyük bir zevkle defalarca okuma ihtiyacı hissettiği temel bir kitaptır. Yazar buradaki 43 makalesinde dil zevkini anlatırken, Türkçeye olan aşkını ve heyecanını okuyucuya da hissettiriyor. Özellikle genç nesillerin dillerine sahip çıkmasını isteyen Banarlı, Türkçenin çok zengin, ahenkli ve cihanşümul olduğunu ispat ediyor. Büyük bir derinliğe, genişliğe ve enginliğe sahip olan dilimizin, tarihu00ee mirasına sahip çıkıldığı sürece sırlarını okuyucularına fısıldayacağını hatırlatıyor. Türkiye'de en çok satılan ve kütüphaneleri zenginleştiren kitaplar arasında bulunan Türkçenin Sırları'nı hepimiz okumalı, çocuklarımıza okutmalıyız. Bu muhteşem eser, sadece bir dil zevki ve bilgisi vermekle kalmıyor, millu00ee şuuru da beyinlere nakşederek bir bakıma vatan ve millet sevgisini okuyucuya aşılıyor. Kitabı okuyanlar, sahip oldukları büyük medeniyetin farkına varmakta, imparatorluk dili olan Türkçenin ahengine, zarafetine ve ihtişamına şahitlik etmektedirler. Sırlar saklanır. Ama Türkçenin Sırları herkese söylenmeli, anlatılmalı, yazılmalı ve öğretilmelidir. Zaten kitabı okuduktan sonra bu "sırları" bir an önce dostlarınızla, yakınlarınızla ve sevdiklerinizle paylaşmak isteyeceksiniz. Çünkü Türkçenin Sırları, Türkçeyi sevdiriyor; dilin insan hayatında ve bir milletin ayakta durmasında ne kadar büyük bir önem taşıdığını çok canlı misallerle bizlere hatırlatıyor.

Bugün Türkçe deyince akla hemen Nihad Sami Banarlı'nın gelmesi, onu anarken de dilimizi hatırlamamız tesadüf değildir. Bir gönül insanı olan yazarımız ve Türkçe adeta birleşmiş, özdeşmiştir. Edebiyat tarihçimiz hayatını Türkçeye adamıştır. Dolayısıyla Türkçeyi sevenler, dilimize önem verenler Nihad Sami Banarlı'yı okumalı, okutmalı ve tanıtmalıdır. Yazarımızın külliyatı arasında ilk elde okunması gereken eser de şüphesiz Türkçenin Sırları'dır. Yavuz Bülent Bakiler'in Sözün Doğrusu ile Recep Arslan'ın Medeniyet Türkçesi de bu sahada kaleme alınmış değerli eserlerdir.