Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Mart 2017

'Türkler toprak için değil, adalet için ölürler'

Kader çizgimizde "hayat ve ölüm" hep birliktedir. Milletimizin hafızasında ölüm kutlu bir yolculuk olarak yer almıştır. Bir de can bahşedilen bir davanız var ise o zaman ölümün adı yok olmak değil, vuslattır. Adaleti, iyiliği kaim kılmak için ölmek, milletimizce ölümsüzlük olarak görülmüştür.

Önce adalet gerek. Bizler millet olarak din, etnik yapı ve coğrafya gözetmeden adalet uğruna can verdik. Her coğrafyada iyilik ve adalet bayrağını dalgalandırmak için savaştık. Savaştan el edilen en büyük ganimetimiz kurtarılan insanlık onuru ve mazlumların duasından başka bir şey değildir.

Yetişebildiğimize can verdik, yetişemediğimize omuz verdik. Dua ettik, yardım konvoyları gönderdik. Akdeniz'in sularında Mavi Marmara ile Gazze için şehit olduk; Musul, Halep, Kerkük, Karabağ için gözyaşı döktük.

Nerede dram ve gözyaşı varsa oraya iyilik bayrağını diktik. Haiti'de deprem oldu, öğrenciler harçlıklarını bağışladı. Arakan'a gönlümüzden ne koptu ise gönderdik. Geceler boyu dualar ettik. Bosna'da ağladık; gözyaşlarımız sel oldu. Pakistan'da depremler oldu, yüreğimiz dağlandı. Endonezya'da tsunami olur, bizler gözyaşı dökeriz. Şili'de madenciler göçük altında kalır, acısını hissederiz; kurtulurlar sevinçlerine ortak oluruz. İnsanlığın acısı, bizim ortak acımızdır. Kore'de ve Kıbrıs'ta canlar vermedik mi?

"Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!"

Vatan sahibi olmak bedel ister. Bu bedeli de canlarımızla sürekli ödüyoruz. Her karış toprağımızda şehit kanı vardır. Dünyevu00ee karşılığı olmadan verdiğimiz canlar var. Ne toprak ne petrolu2026

Biz, hiçbir coğrafyanın yer altı zenginlikleri için fethe kalkışmadık, savaşmadık. Tam tersine yer üstünü imar etmek, adalet, iyilik ve şefkat için can verdik.

Gelelim Suriye'ye. Fırat Kalkanı Harekatı ile Suriye El- Bab'da şehitler veriyoruz. Orayı temizledik. Şimdi sorulara geçiyoruz. "Geri çekilirsek, verdiğimiz şehitler ne olacak? Boşuna mı şehit vermiş olacağız?" Bu sorular Gazi Üniversitesinde yapılan bir panelde Doç. Dr. Fahri Temizyürek'e soruluyor. Bizzat tanımaktan şeref duyduğum değerli bilim insanı, fikir adamı hocam şöyle diyor:

"Türkler toprak için değil, adalet için ölürler." Bizlerde böylesi alicenap bir ruhu tavsiye eden, yaşayan ve yaşatan yüreği temiz (Fahri Temizyürek) hocalar oldukça milletimiz adaletten sapmaz, şehitlerimizin de ruhu şad olur.

Adalet olmazsa dünya tümden çöker. Savaşta bile adalet gerek. Hayatımızın her yerinde her aşamasında adaletten şaşmamak gerek. Dünya ve hayat. Evrenin boşluğunda asılı duran dünyamızı ne tutar? Bu dengenin adı da adalettir.

Nemrud'un askerleri İbrahim Peygamber'i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış. Bu sırada bir karınca ağzında bir damla su ile telaşla gidiyormuş. Başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş:

u2013 Acele ile nereye gidiyorsun?

Karınca:

u2013 Haberin yok mu? Nemrud, İbrahim Peygamber'i ateşe atacakmış, su götürüyorum.

Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki:

u2013Ne kadar büyük bir ateş, senin bir damla suyun ateşe ne yapabilir ki?

Bir damla su taşıyan karınca:

u2013 Olsun, hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır.

İşte bu rivayette verilen mesaj, bize rehber olmuş ve milletimiz, tarafını hep adaletten yana göstermiştir.

Avrupa yine Orta Çağ karanlığını yaşıyor.

Bakanlarımıza yapılan muamelenin diplomaside yeri yoktur. Niye böyle Batı? Çünkü biz gittiğimiz yerde adaletten bahsedeceğiz. Adaletin olduğu yerde zalime yer yoktur.

Batı, savaştığı her coğrafyada sömürü düzeni kurarken; bizler oraların sağlık, eğitim ve güvenlik gibi problemlerini çözmek için gayret gösterdik. Emperyalist ruhun kemiren, sömüren ve insanı köleleştiren düzenine karşı; bizler, iyilik, adalet, merhamet ile mukabelede bulunduk. Ezmedik, yok etmedik. İhya ettik, adaletle iman ettik. Öncelikle yıkılan, yok olan gönülleri imar ettik. Ganimet değil, gönül kazandık.