Vekalet savaşı Afrika’ya taşınıyor
Kudüs Tugayları komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından, ABD ile İran arasındaki savaşın nereye taşınacağı merak ediliyor. Bağdat, Sana, Beyrut, Şam ve Doha’yı İran’a peşkeş çeken ABD’nin aklından geçen yeni senaryo İran’a saldırarak Petrol fiyatlarını yükseltip kendi ekonomisini vurmak olabilir mi?
Yıllar yılı, İran ile İsrail dalaşmış, Filistinliler ölmüş, son dönemlerde ise yine İran ile ABD kapışmış Irak, Suriye ve Yemenliler ölmüştü. Yeni İran-ABD gerginliğinde ise potansiyel ölecekler listesinde Afrikalılar bulunuyor.
Amerika Kıtası etrafında tek bir İran, silahlı unsurunun bulunmaması muhtemel savaş alanının Ortadoğu coğrafyası olacağı sonucunu aklımıza getiriyor. ABD, Pakistan’dan Türkiye’ye, Afganistan’dan Irak ve Körfez ülkelerine kadar tam 42 askeri üssle İran’ı kuşatmış durumda. İran’ın hedefinde olduğunu açıkladığı 35 ABD Üssü de, Trump’ın vuracaklarını açıkladığı 52 hedef te bu coğrafyada bulunuyor.
Rus Muhalefet Lideri Viladimir Jirinovskiy, İran’ın Libya oldu bittisi ile karşı karşıya kalmaması için Rusya’dan yardım istemesi gerektiğini, İran topraklarında kurulacak Rus üssleriyle İran’ın ABD saldırılarına karşı direnebileceğini söylüyor. Yani, Rusya ve Çin’in devreye girmesi Ortadoğu’ya Silah ve Asker yığan ABD’nin bu planlarını suya düşürür.
İran intikam namına göstermelik saldırılarını Bağdat ve Irak toprakları ile ABD’nin Kenya’daki askeri üssüne karşı gerçekleştirdi. Peki Kasım Süleymani’nin yerine Kudüs Tugaylarının başına getirilen İsmail Gani’yi araştıran oldu mu? İran’ın Afrika operasyonlarını yürüten bir isim. 2010 yılında Nijerya’ya 240 ton mühimmat sevk ettiği tespit edilen, Afrika’ya silah ve mühimmat sevk ettiği için 2012 yılında ABD tarafından terörist ilan edilen bir kişi.
“Günün birinde ABD’ye düşman bir ülkenin generali olacaksan, telefonunda WhatsApp yada benzeri uygulamaları bulundurmayacaksın, yanındakilere de bulundurmayacaksın” diyecek kadar ABD tehlikesinin farkında olan Kasım Süleymani, Filistin İslami Cihad Hareketi askeri kanat lideri Ebu el Ata ve Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah gibi İsrail’in hedef listesinde olduğunu bile bile bu kadar gafil avlanmasını Iraklıların İran nefreti ile açıklanabilir mi?
Süleymani’nin öldürülmesinden sonra Afganistan, Yemen, Lübnan, Suriye ve Irak’ta İran’ın rolünün ne olacağı konusu geliyor akıllara. ABD, Libya’da Rusya ile Türkiye’yi dışlayıcı bir anlaşmaya varırsa bölgede ABD tarafından obez olarak büyütülen İran’ın içine çekilme dönemi başlayacaktır. İran’ın paramiliter güçleri ise İsrail’e zarar vermeyecek Afrika’ya kaydırılacaktır.
Libya’da Hafter’i destekleyen Rusya, Suriye’de Türkiye düşmanlığı konusunda herkesin maşası olan Mazlum Abdi Şahin ile Esed’i anlaştırmak için her şeyi yapıyor. Irak, Cumhurbaşkanı ve Kuzey’deki sözde yönetim tarafından çek balans ayarı ile kontrol ediliyor. Türkiye, İran ekseninden kurtarılan Irak’ın bölünme sürecini hızlandıracak girişimleri dikkatlice izlemelidir. Lübnan’da ABD destekli gösterilerle istifa ettirilen Hariri sonrasında Sunni yapının yok edilmesine göz yumulmamalıdır. Bu arada önümüzdeki günlerde Süleymani gibi Nasrallah’ın da suikaste uğraması kimseyi şaşırtmamalıdır.
Libya’da ABD-Rusya anlaşması sağlanamazsa, Türkiye’nin Irak ve Suriye’de konumu daha da güçlenecek. Mavi denizin yiğitlerinin ismini duyar duymaz, Askeri okulu vurarak 30 öğrenciyi katleden Hafter’in uçakları artık öyle elini kolunu sallayarak Trablus semalarında uçamayacaktır. Libya’nın kurtuluşu Afrika’nın kurtuluşunun kapısını aralayacaktır.
Emperyalizmin bölgemizde kurduğu bu alçak oyunu bozabilecek yegane güç Türkiye’dir. Yapacağı en ufuk bir hatanın Trump’ın sonu olacağını herkes biliyor. İran çatışması her zaman ABD seçimlerinde belirleyici olmuştur. İnsan hakları, çevre, barış gibi söylemlerle Mehmetçiğin önüne takoz koymak isteyenler zulüm düzeninin Türk askeri eliyle yok edilmesini engelleyemeyeceklerdir.
Kanal İstanbul’un yapımının başlayacağı 2020 ekonomimizde toparlanma yılı olacağı gibi, başta Irak, Suriye ve Libya olmak üzere, Akdeniz ve tüm dünyada Türkiye’nin yükseliş yılı olacaktır. Vesselam….
