Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2437.01
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

16 Aralık 2015

VEREN ALLAH'TIR

Muaviye bin Ebi Süfyan'dan:

u2013 Ben (verici değilim), yalnızca aranızda taksim ediciyim. Veren ise, Allah'tır.

[Müslim, Zekat 100 (1037)]

* * *

Bu hadiste, insanoğlunu büyük bir gafletten uyarı vardır.

İnsan, bir nimeti eline ulaştıranı, rızkın taksim ve tevziinde görev yapanı, çoğu zaman o nimeti ve rızkı yaratan, takdir eden sanmaktadır. Aracılık yapanı gerçek verici gibi görmektedir. Sebebi, müsebbib kabul etmektedir.

Dolayısıyla, bütün minnetini, teşekkürünü, teveccühünü yanlış adrese göndermektedir. Allah'a göstermesi gereken şükrü, adi sebeplere, layık olmayan mercilere, önemsiz aracılara yapmakta; gerçek nimet ve rızık sahibinden habersiz duruma düşmektedir.

Bu, tıpkı, lüks bir lokantada, kendisine güzel bir ziyafet sunulan müşterinin, bütün memnuniyetini, takdirlerini, kendine servis açan garsona ifade edip, hatta ücreti bile ona ödeyip bu ziyafetin asıl mimarı olan müesseseyi ve müessese sahibini hiç hatırına getirmemesine benzer. Hizmetçileri baştacı eden, müessese sahibini ise inkar anlamını taşıyan bu tavrın, ne kadar büyük bir görgüsüzlük, ölçüsüzlük kıymetbilmezlik olduğu açıktır.

İşte insanın da nimeti vereni ve rızkı yaratanı görmeyip kendisine nimeti servis eden hizmetlileri nimetin sahibi, rızkın mercii sanması, şükür ve minnet duygularını nimeti gönderene değil de getirene ifade etmesi; bu misaldeki densizlik ve görgüsüzlükten kat kat daha büyük saygısızlıktır. Ama insan, bu gafleti, bu unutkanlığı hep yapmaktadır.

İşte bu hadiste, Efendimiz, insana, düştüğü bu gafletten uyanma çağrısı yapmaktadır. "Allah katında, Allahın en değer verdiği, en sevdiği varlık ben olduğum halde, ben bile nimetin sahibi, vericisi, takdir edicisi, planlayıcısı değilim. Görevim ancak Allah'ın bana verdiği taksim görevini yerine getirmektir. Buna sunduğu listeyi aynen uygulamaktır. Kime ne vermemi, kime ne söylememi emrettiyse, bu emri yerine getirmektir. Ben verici değilim, teşekkür mercii hiç değilim. Sadece ezeli takdirin ifa sorumlusu, dağıtım görevlisiyim. Öyleyse şükrünüzü Allah'a yapın, bana değil; minnetiniz ona olsun. Övgü ve takdirleriniz Rabbimize yönelsin...

Mülkün sahibi odur. Mülkü yaratan, geçici olarak dilediğine dilediği kadar kullanım ruhsatı veren, sonra tekrar geri alacak olan odur." mesajını bizlere açık bir dille ilan etmektedir.