Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.94
Gram Altın
2445.76
BIST 100
10173.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Haziran 2015

Vergi reformuna ilişkin önerilerimiz

Milletvekili genel seçimlerinde partiler tek başlarına hükümeti kuracak çoğunluğu elde edemeyince iki seçenek ortaya çıktı.

Ya koalisyon ya erken veya tekrar seçim.

Adına ne derseniz deyin erken veya tekrar seçim zaman kaybıdır, ayrıca mevcut meclis aritmetiğinin değişmeme riskini içinde barındırır.

O takdirde üçüncü defa seçime mi gidilecektir?

Partilerin küçük hesaplar peşinde koşmadan geniş tabanlı bir koalisyon hükümeti kurup iç ve dış koşullardan kaynaklanan ve bir an önce neşter vurulması gereken sorunları çözme yönünde irade sergilemesi ülke yararınadır.

Gittikçe bozulan makro ekonomik göstergeler bunu zorunlu kılmaktadır.

Şöyle ki;

Büyüme: 2003-2007 yıllarında hızla büyüyen ekonomi küresel durgunluğun da etkisiyle zikzaklar çizmiş, özellikle son 3 yıldır yerinde saymış, dolar bazında gayrisafi yurtiçi hasıla ile kişi başına gelir gerilemiştir.

İşsizlik: 2003'ten itibaren küçümsenmeyecek hacimde istihdam yaratılmış ise de nüfus artışı ve işgücüne katılımın artması nedeniyle işsizlik en temel sorun olmaya devam etmektedir.

Enflasyon: Alınan etkili tedbirlerle çift haneden tek haneye indirilmiş ise de enflasyon tehdidi halen devam etmekte, hedefler tutturulamamaktadır.

Cari Açık: Petrol fiyatlarındaki düşüş ve ekonomideki durgunluk nedeniyle nispeten daralsa da dış koşulların değişmesi ve büyümenin ivme kazanması halinde tekrar nüksedebilir.

TL'nin değer kaybı: ABD Merkez Bankası'nın faiz artırım kararı, piyasalarda türbülansa yol açabilir, son iki yıldır değer kaybeden TL'nin daha da hırpalanmasına sebep olabilir.

Tasarruf açığı: Ekonominin dış şoklara karşı kırılgan hale gelmesinin ve yabancı kaynaklara muhtaç olmamızın müsebbibi tasarruf açığıdır.

Vergi meselesi: Çözülmesi gereken sorunların başında gelir.

Bu yazıya başlarken niyetimiz sadece bu soruna odaklanmaktı, o yüzden biraz üzerinde duralım.

Mevzuat son derece karışıktır, uzmanlar dahi işin içinden çıkmakta zorlanmaktadırlar.

Beyan esasına dayanan mevcut vergi sistemi çökmüştür, acilen yeniden kurulmalıdır.

Vergi yükü ücretliler ile bir avuç mükellefin sırtındadır.

Beyanname veren gelir vergisi mükellefleri asgari ücretli kadar bile vergi ödememektedir.

Kurumlar vergisinin ise neredeyse tamamını birkaç bin şirket üstlenmiştir.

Tüketim üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının artması vergi adaletsizliğini derinleştirmektedir.

Dahilde alınan katma değer vergisinde vatandaş ve devlet zarara uğratılmaktadır.

Ekonominin üçte birinde vergi ve sigorta primi tahsil edilememektedir.

Peki ne yapılmalı?

Yerimiz kalmadığı için çözüm önerilerimizi 9 maddeye sığdırmaya çalışalım;

1) Herkese tasarruflarının ve harcamalarının kaynağı sorulmalı.

2) Matrahın tespitinde belgelenmek kaydıyla her türlü gider dikkate alınmalı.

3) Alışverişte nakit ödeme sınırlandırılmalı.

4) Katma Değer Vergisinde "indirim müessesesi'' gözden geçirilmeli.

5) Etkin ve yaygın vergi denetimi yapılmalı.

6) 2-3 yılda bir af kanunları çıkarılmamalı.

7) Mevzuat mutlaka sadeleşmeli ve basitleştirilmeli.

8) Maliye bürokrasisi dürüst mükellefe saygı göstermeli, el üstünde tutmalı.

9) Vergi düzenlemeleri ekonominin önünü tıkamamalı, istihdam ve büyüme ön planda olmalıdır.

Yeni kurulacak hükümetin bilgisine sunulur.

[email protected]