Vesayet ve Siyaset
Çocukların gelecekleri çalındı.
Önce ellerinden misketleri alındı. Ellerine taş verildi.
Oyun sandılar.
İşaret aldıklarında iyiliği taşladılar.
Büyüdüler!
Kalemleri alındı ellerinden. Bonzai ile tanıştılar. Ellerine Molotof verildi.
Yaktılar, yıktılaru2026
Hem sokakları ateş yerine çevirdiler hem de kendi geleceklerini zehirlediler.
Büyüdüler!
Bir kısmı Suriye de kurban edildi.
Kalanlar 6/7 Ekim olaylarında kardeşlerini katletti.
Ödüllendirildiler! YDG-H saflarına alındılar. Daha çok eylem yapan ise KCK kadrolarına alındı.
Ölmeye ve öldürülmeye kodlanan çocuklar yönetim kadrosuna girince HDP'ye de el attılar. Bizzat HDP bu kadrolar tarafından vesayet altına alındı. HDP kontrol dışına itildi, şiddetin temsilcisi haline getirildi. Sivil siyaset terk edildi, irade vesayete teslim edildi.
Hatırlarsınız! Bizim bir devlet partimiz vardı. Bugünlerde sürekli söylem ve eylem değiştiren partiden söz ediyorum. İşlevinin büsbütün çözülmüş, çürümüş ve tükenmiş olan CHPu2026
Devlet partisi bir tek üniforma ile dolaşmıyor ama cuntanın ne kadar argümanı varsa kuşanıp sahaya iniyordu. Resmi ideolojinin bekçiliğini yapan, demokratikleşme ile özgürlüklere savaş açıp, milletin değerleriyle çatışan ve siyasetin içini boşaltan, yöneten değil yönetilen bir hareketti. Asla bir siyasi parti değildi. Sosyal eşitlik, insan hakları gibi kavramları, bölücülük, yıkıcılık, devlet düşmanlığıolarak görüp, kendi halkı ile her alanda çatışıyordu.
Her şey yasaktı!
Herkes düşmandı!
Herkes tehlikeli ve herkes suçluydu!
Çünkü kendilerine makamı atama ile veren eski devlet böyle istiyordu.
CHP'lilerin en önemli görevi farklı düşünen herkesi oyunun dışında tutmaktı.
Apoletli siyasetçiler eliyle zulüm kol geziyordu.
Nereye getireceğim sözü;
Dün CHP apoletlerin gölgesinde, cuntanın illegal gücünün etkisinde kendine verilen rolü sahneliyordu. AK Parti cuntanın sonunu getirince onlarda aslında rahatladılar. Kolay değil değişip birden dönüşmeleri.Ayrıcalıklarını, dokunulmazlıklarını ve statülerini korunmak adına illegal çetelere gönül verseler de, yeni Türkiye'de çetelere yer olmadığını gördükçe normalleşme için mücadele vermeye başladıklarını söylemek mümkün! Eski alışkanlıklarından kurtulmaları kolay değil. Zamana ihtiyaçları var ama onlara sivil siyaset yolu açan son 10 yıl içerisindeki sessiz devrimdir.
İşte bu sessiz devrim HDP'ye de sivil siyaset şansı tanıdı. Ancak o PKK vesayetine direnmek yerine teslim olmayı tercih etti.
Ancak umudumuzu yitirmedik! PKK vesayeti yerle bir olduğunda HDP'de değişime doğal bir refleksle yelken açacaktır. Ancak CHP kadar HDP'nin zamanı yok. Zaman kaybı şiddete kapı aralıyor, ocaklar sönüyor, siyaset ağır yara alıyor. Yara kangrenleşmeden HDP, normalleşme için mücadele veren sessiz devrimin mimarlarının uyarılarına kulak vermeli, zincirlerini kırmalı.
