Yaşanmış Hikayeler

İntaniye Uzmanı Doktor Bey Erzincan'da görev yapmaktadır.

1992 depremini yaşar.

Teravih sırasıdır, Erzincan 6.8 şiddetinde depremle yıkılır. Kızı ağır yaralıdır. Bir taraftan kızının tedavisiyle meşgul olurken, diğer taraftan evinin enkazına gidip gelmektedir. Görevliler enkaza yaklaştırmazlar. Yatak odası kapısının arkasında asılı olan pantolonunda önemli miktarda parası, banka kartı, ehliyeti vs. vardır. Görevlilere ne kadar rica etse enkaza giremez, pantolonuna ulaşamaz.

Pantolonundaki parayı çok zorluklarla biriktirmiştir. Öyle ki muayenehanesinde soba yakmamakta, tahlil için gelen idrarlar bile donmaktadır. O para, o şartlarda biriktirdiği paradır.

Depremden sonra tayinini ister, kendi memleketine gelir, hekimlik görevini orada sürdürür. Evini yeniden kurmak zorundadır. Bu nedenle Erzincan'daki eski taksitlerini ödeyemez duruma düşer. Evine haciz gelmesi riskine maruz kalır.

Hayat devam eder.

Bin bir güçlükle zor günler atlatılır.

Yıllar geçer bir gün muayenehanesine bir genç gelir. Bir konuda görüşmek istediğini söyler.

Konuya hemen girer.

Doktor Bey'e, deprem yılında Erzincan'da görev yapıp yapmadığını sorar.

Evet, cevabını alır.

Birkaç yıldan beri doktorun muayenehanesinin olduğu caddeden sabah akşam geçmekte, doktorun ismini levhasından okumakta, içi içini yemektedir.

Bu, O, kişidir.

Doktora der ki:

-İki kez evim yandı dün de işyerimde ağır hasar oldu. Deprem sırasında Erzincan'da askerlik yapmaktaydım. Enkazı beklemekle görevliydim. Enkaz altındaki pantolonunuza ulaştım, kimliğinizle birlikte paranızı da aldım. İnanın paranızla kötü bir şey yapmadık, abimi evlendirdik. Ama felaketlerin arkası kesilmiyor. Şu miktarda ödemede bulunarak helalleşmek istiyorum der, komik bir miktarda teklifte bulunur...

Doktor Bey;

-"Ben bir şey diyemeyeceğim, ama eşim o günlerde çok sıkıntı çekti ve o para için çok üzüldü, kahroldu, ona sormam gerekir" der.

Olayın devamını önemli değil....

Asker oğullarının o kadar parayı nerden bulduğunu sorgulamayan, diğer oğullarını o parayla gönül rahatlığıyla evlendirebilen, kötü bir şey yapmadıklarını düşünebilen aile...

................?

Diğer bir anı...

Dini eğitim veren bir okuldan mezundu. Kendisi gibi dini eğitim almış arkadaşını, satışlarına hile yaptığı için uyardı. Beraberce öğrendikleri bir hadis-i şerifi hatırlattı.

Aldığı cevapla şok oldu;

-O hadis buğday için, benim sattığım ürün için değil!

..................?