Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 Ekim 2014

YENİ EKONOMİK PAKET YOLDA

Sürdürülebilir hızlı ve istikrarlı büyümenin sağlanabilmesi, enflasyonun makul seviyeye çekilebilmesi, cari açığın yüzde 2-3'lere indirilebilmesi, yüzde 12'ye kadar düşen yurt içi tasarruf oranın yükseltilebilmesi ve en önemlisi her yıl işgücü piyasasına çıkan 500-600 bin kişiye bulunabilmesi için hükümet, 25 başlıktan oluşan yeni bir reform paketi hazırladı.

G-20 Zirvesi öncesi Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kamuoyuna açıklanması beklenen pakette, mikro düzeyde 1200'ü aşkın tedbirin yer aldığı söyleniyor.

Basına sızan bilgilere göre; Ar-Ge'ye dayalı, katma değeri yüksek, markalı ürün ve hizmetlerin üretim ve pazarlama süreçleri ile KOBİ'lere yönelik olarak bölgesel kalkınma odaklı projeler desteklenecek, bu maksatla teşvik sistemi ve vergide yeni düzenlemeler yapılacak, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye hız verilecek, bürokratik işlemler azaltılacak, yeni istihdam alanları yaratılacak.

Tüm dünya ekonomilerindeki belirsizlik, özellikle yakın ticari ilişkiler içinde olduğumuz AB'de deflasyon ihtimali, güney sınırlarımızda süregelen ve nasıl sonuçlanacağı meçhul savaş halinin getirdiği jeopolitik riskler, gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik yavaşlama, ABD'nin parasal genişleme politikasını sonlandırması ve akabinde faiz artırım kararının piyasalarda doğuracağı türbülans gibi dış etkenler böyle bir reform paketinin uygulamaya sokulmasını zorunlu kılıyor.

Bunun yanı sıra ekonomiyi dış şoklara karşı kırılgan hale getiren ve zaman zaman tökezleyen mevcut üretim modelinin artık değişmesi gerektiği için de bu reformlara ihtiyaç duyuluyor.

Gerçekten 2003-2008 yılları arasında dış konjonktürün de yardımıyla hızla büyüyen ekonomi, bu tarihten sonra patlak veren küresel krizle birlikte yavaşlamış, 2008'de 10 bin 440 dolara ulaşan kişi başına düşen milli gelir, 6 yılda yerinde sayarak bir türlü 11 bin dolar sınırını aşamamış, adeta orta gelir tuzağına yakalanmıştır.

Buna mukabil döviz açığı tehlikeli boyutta büyümüş, enflasyon hedefi iki yıl hariç tutturulamamış, işsizlik çift haneye dayanmış, döviz kurlarının oynaklığı yatırımcının önünü görmesini engellemiş, ekonomi dış kaynağa bağımlı hale gelmiştir.

İşte bu nedenlerle ekonomideki sıkıntıları çözecek bir reform paketinin hazırlanması ve uygulanması önem arz etmektedir.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), ekim ayı raporunda da "Türkiye ekonomisindeki yavaşlama eğilimi üçüncü çeyrekte kendini gösteriyor. İhracat kanalıyla ivme kazanan ülke ekonomisi, dünya genelinde görülen yavaşlama eğiliminden nasibini alıyor. Özellikle AB'deki gelişmeler son dönemde ekonomiyi olumsuz etkiliyor'' denilerek ekonomideki sorunların aşılması için artık yapısal reformların daha gerekli olduğu hususu vurgulanıyor.

Yapısal reformların detaylarını paket açıldığında yakında öğreneceğiz.

O zaman değerlendirme imkanı bulacağız.

Şimdilik şu kadarını söylemekle yetinelim;

Paket ne kadar mükemmel hazırlanmış olursa olsun kağıt üzerinde kalmaması ve başarılı olabilmesi için uygulamada özen gösterilmesi ve bürokratik engellere takılmaması gerekir.

[email protected]