Dolar (USD)
32.21
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2468.80
BIST 100
10158.63
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Mart 2014

Yenikapı'da Dua

Üstad Necip Fazıl'ın "Şarkımız" isimli şiiri şöyle başlar: "Kırılır da bir gün bütün dişliler, / Döner şanlı şanlı çarkımız bizim. / Gökten bir el yaşlı gözleri siler, / Şenlenir evimiz, barkımız bizim." Ve şu mısralarla biter dava türkümüz: "Gideriz, nur yolu izde gideriz, / Taş bağırda, sular dizde, gideriz, / Bir gün akşam olur, biz de gideriz, / Kalır dudaklarda şarkımız bizim..."

Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, pazar günü Yenikapı'daki o tarihu00ee mitingde konuşmasına bu şiirle başlamıştı. Aklımın ermeye başladığı 1970'li yıllardan beri gerek memleketimde gerekse İstanbul'da bir çok mitinge katıldım. Ama samimiyetle belirtmek isterim ki, Yenikapı'daki en büyüğü, muhteşemi ve canlı olanıydı. Tahminen 2 milyon kişinin miting alanında ve çevresinde bulunduğu açıklandı. Bir çok vatandaşımız izdihamdan alana yaklaşamadı bile.

Serdar Üstündağ ile birlikte Çemberlitaş'tan Beyazıt'a geçtik, oradan da sahile inip miting alanına geldik. Yol boyunca alana giden vatandaşlarımızı gördük. Hepsinin yüzü mütebessim, insana emniyet telkin eden aziz insanlarımızu2026 Türlü türlü halleri olan, çileli, ama umutlu insanlarımızu2026 Aralarında muhafazakarlar da var, modern giyimli olanlar dau2026 Sonra kadınlar, erkekler, genç kızlar, çocuklar, dedeler, hatta bebekleru2026 Yoksul görüntülü olanı, iyi halli olanı... O coşku görülmeye değerdi doğrusu. Ağaçların dallarından sarkanlar ve en yüksek tepesine çıkanlar, miting alanına bakan evlerin balkonları, pencereleri ve damları lebaleb insan kaynıyordu. Hani Akif'in "Mahşer mi, hakikat mahşer" diye tarif ettiği ortamın bir benzeriu2026

Konuşma alanına girebilmek ne mümkün? Yüzlerde huzur var, gerginlik yok. Ve o kadar büyük bir kalabalığın nasıl derin bir nehir yatağına dönüştüğünü gördüm. Ben de sahilin tarafındaydım. Bu coşkulu, muhteşem kalabalığın fazla bir gürültüsü yoktu, ama kararlı ve asu00eel bir duruşu sahipleniyordu. Atılan sloganlar bile seviyeli ve efendiceydi. Gençler başkaları gibi taşkınlıklarda bulunmuyor, tehditler savurmuyor ancak millu00ee iradeye ipotek koymak isteyenlere asla taviz vermeyeceklerini de gösteriyorlardı.

O gün Suriçi neredeyse tamamen insanla dolmuştu. Fatih'in ara sokakları bile normal günün sakinliğinde ve sessizliğinde değildi, dağılan vatandaşlara mekan olmuştu. Ben Yenikapı'daki o muazzam heyecanı gördüm, ama aynı zamanda tevekkül sahibi insanların yumuşak gücüne de şahit oldum.

Dualar hep yürekten olmalı. Dualar vardır gönülden kopar ve Mevla'ya ulaşır. Hele bir insanın kendisi için değil, milleti için, ümmeti için yaptığı dua çok mukaddestir. Ezberlenmesi ve her zaman tekrar edilmesi gereken mukaddes metinlerdir. İşte Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya'nın "Dua" şiiri de onlardan biridir. Şairimizin Ötüken Neşriyat'tan çıkan Dualar ve u00c2minler kitabını süslüyor bu güzel şiir. Başbakan Erdoğan pazar günü bu şiiri okurken milyonlar da her beyitten sonra ta yürekten "amin" diyordu. Evet bir şiirin baştan sona milyonlar tarafından okunması ne güzeldi. Arif Nihat Asya'ya rahmet dileğiyle sunmak isterim: "Biz, kısık sesleriz... minareleri, / Sen, ezansız bırakma Allah'ım! / Ya çağır şurda bal yapanlarını, / Ya kovansız bırakma Allah'ım! / Mahyasızdır minareler... göğü de, / Kehkeşansız bırakma Allah'ım! / Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, / Müslümansız bırakma Allah'ım! / Bize güç ver... cihad meydanını, / Pehlivansız bırakma Allah'ım! / Kahraman bekleyen yığınlarını, / Kahramansız bırakma Allah'ım! / Bilelim hasma karşı koymasını, / Bizi cansız bırakma Allah'ım! / Yarının yollarında yılları da, / Ramazansız bırakma Allah'ım! / Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, / Ya çobansız bırakma Allah'ım! / Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız; / Ve vatansız bırakma Allah'ım! / Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, / Müslümansız bırakma Allah'ım!" (u00c2min)