Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2406.90
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 May 2023

Yolunmuş kaz stratejisi

İlk tur seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne gelen anketlerdeki oranlarla seçim sonrasında ortaya çıkan tablonun neredeyse birebir örtüşmesi "Erdoğan’ın sağlam bir kadro" ile seçime hazırlandığını gösteriyor.

Seçim günü Anadolu Ajansı’nın önceki seçimde saat 22 sularında aşağı yukarı yüzde 90 açılan sandık sonuçlarını çıkarmasına rağmen bu seçimde bu orana ulaşmasının gece 2 sularını bulması dikkatimi çekse de çok temiz bir seçim olduğunu söyleyebilirim.

Siyasetin taşıdığı gergin ton ile seçime girilmesi seçim günü ve akşamında vatandaşın zarar göreceği adli olaylar olacağı korkuları barındırmama neden olsa da bu korkuların gerçekleşmemiş olması ise içime su serpti.

İnşallah ikinci turda da benzer bir tablo ile temiz ve olaysız bir şekilde seçimi geride bırakırız.

Gelelim seçim gününe...

Erdoğan’ın ikinci tura kalmasına rağmen balkon konuşması yapması çok önemli bir gelişme...

Sandıklar kapandıktan sonra Kısıklı’daki konutundan ayrıldığı haberlerinin yapılması yine çok dikkat çekici bir olaydı.

Çünkü liderlerin seçim günü saat 21’e kadar sonuçları evinden takip etmesi siyasi geleneğimiz hâline geldi.

Ortaya çıkan bu haberin olası istihbarat tehditlerini bertaraf etme ya da seçim açıklama sürecinde rakibi Kılıçdaroğlu’nu panikletme amacı taşıyor olabilir.

Hangisi olduğunu bilemediğim için iki seçeneği kaleme alarak siz değerli okurlarımın yaşanandan daha fazlası olduğuna ilişkin bu satırlardan dile getirdiğim farkındalık çabamı sürdürmeyi tercih ediyorum.

Seçim günü AK Parti’ye gittim.

Sandıklar ilk açıldığı zaman AK Parti’de biraz durgun bir hava vardı.

Buna rağmen ilerleyen saatlerde seçimin önde gittiği görülmeye başlanınca vatandaşlar AK Parti Genel Merkez binasına doğru akın etmeye başladılar.

Hazırlıkları yapılsa da bir balkon konuşması planlamayan Erdoğan’ın oluşan kalabalık karşısında sessiz kalması düşünülemezdi.

Seçim, AK Parti’de süreç suhuletle takip edilmesine rağmen CHP’de tam aksi bir tutum vardı.

Erdoğan’ın İstanbul’dan Ankara’ya doğru yola çıktığı haberi Millet İttifakı liderlerini CHP Genel Merkezine getirdi.

Önce Faik Öztrak’ın ekran karşısına geçtiğini ama o bilindik tavırla yeterli iletişimi kuramadığını gördük.

Daha sonra çiçeği burnunda ve masadaki uzlaşının önemli şartı olan iki büyükşehir belediye başkanı Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu kameraların karşısına geçerek ANKA’nın verilerinin yavaşladığı ve açılan sandık oranını yüzde 12 dolayında gösterildiği sonuca göre konuşarak Anadolu Ajansı’nın açılan sandık oranını yüzde 50 olarak göstermesini eleştirdiler.

Daha çok İmamoğlu’nun baskın bir tutum sergilediğini gördük.

Mansur Yavaş ise her zaman olduğu gibi biraz daha geride durdu.

AK Parti’nin sandık itirazlarını gündeme getirseler de seçim sonuçları gece 3 sularında aşağı yukarı kesinleşti ve Erdoğan balkon konuşmasını yaptı.

O zamandan beri ATA İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın vereceği karara bağlı bir ikinci tur süreci izliyoruz.

Bana göre Sinan Oğan ikinci turun belirleyicisi değil.

Oğan’a verilen oyların tamamı Kılıçdaroğlu’na verilirse Kemal Bey bu durumda 13.Cumhurbaşkanı olabilir.

Yalnız bu seçenek oldukça düşük bir ihtimal.

Çünkü Oğan, oyların sahibi olmadığı gibi dağılımın da tamamıyla muhalefet veya iktidar yönünde olma ihtimali neredeyse yok.

Bunun nedeni de Oğan’a gelen oyların neredeyse yarısı Muharrem İnce’nin çekilmesiyle gelen tepki oylarıdır.

Çekilmesine rağmen İnce’nin yarım puanlık oyunu da hesaba katarsak Millet ve Cumhur İttifakları dışında "tam olarak nasıl bir refleks göstereceği belli olmayan" yüzde 6’dan fazla oy var.

Bu seçmenlerin tercihlerinin belirleyici olma ihtimali ancak ve ancak ilk turdaki katılımın aynı oranda gerçekleşmesi ile mümkün olabilir.

Yalnız Millet İttifakı’nda DEVA, Gelecek, Saadet Partisi, Demokrat Parti seçmeni ile Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkan İYİ Parti seçmenini sandığa götürecek motivasyonu oluşturmak epey zor olacak.

Yine, Cumhur İttifakı’nda Erdoğan’ın yüksek oy alması ile kazanma ihtimalini daha açık göstermesi Yeniden Refah Partisi, HÜDAPAR, DSP, BBP ve MHP seçmenini zafiyete uğratabilir.

Yani sizin anlayacağınız değerli okuyucularım ikinci turun galibini seçime katılım belirleyecek.

Türkiye’de ilk kez yaşanan bu durum son yıllarda dünyanın çeşitli yerlerindeki benzer seçim sistemlerindeki ikinci tura kalan adayların seçmen üzerinde oluşturduğu motivasyon ile kıyaslandığını epey ilginç sonuçlar çıkıyor.

Şili’de 2021’de ilk turda Cumhuriyetçi Parti adayı JoseAntonio Kast 27,91; sol ittifak adayı GabrielBoric 25,82 ise oy almıştı. İkinci turda ise tablo tersine dönerek Boric 55,87 oyla seçimi kazandı.

Peru’da yine 2021’de ilk turda solcuların adayı Petro Castillo 18,9; sağcıların adayı KeikoFujimori ise 13,4 oy almıştı. İkinci turda Castillo ilk turdaki üstünlüğünü 50,1 gibi çok küçük bir farkla koruyarak ancak seçimin galibi olabildi.

Ekvador’da yine 2021’de solcuların adayı AndresArauz 32,7 oy alırken, sağcıların adayı GuilermoLasso 19,74 oy almıştı. İkinci turda herkesi şaşırtan Lasso yüzde 52 ile seçimi kazandı.

Fransa’da 2022’de Macron ilk turda 27,9 ile birinci oldu. Rakibi Le Pen ise 23’te kalmıştı. Macron ikinci turda oyunu yüzde 58,5’e çıkararak seçimi kazandı.

Karadağ’da 2023’te düzenlenen seçimlerde 30 yıldır ülkeyi yöneten MiloDjukanovic ilk turda 35,3 oy oranına ulaşırken Avrupa yanlısı rakibi JakovMilatovic 29,2’de kalmıştı. İkinci turda ise Milatoviç 58,88 ile seçimi kazandı.