Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı veriye göre Türkiye’de trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı toplam 183 bin 776. Vergisel avantajının yanı sıra vatandaşların elektrikli araç (EV) almalarının en önemli nedeni enerji maliyeti. Özellikle evden şarj etmek elektrikli araç sahiplerini büyük bir yakıt maliyetinden kurtarıyor. Fakat Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yılda 5.000 kWh elektrik tüketimini aşan abonelere yönelik devlet desteğinin kaldırılması, elektrikli araç kullanıcılarını doğrudan etkileyecek.
Bakanlık teşvik etmeli
Yeni uygulama ile birlikte bu sınırın üzerine çıkacak olan bireysel aboneler artık sübvansiyonlu elektrik tarifesinden yararlanamayacak ve harcadığı kadar ödeyecek. Evden şarj edilen elektrikli araçlar, yıllık ortalama 3.000-4.500 kWh arasında tüketim yapıyor. Evde diğer cihazların kullanımıyla birlikte bu rakamın 5.000 kWh'yi aşması kaçınılmaz hale geliyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Togg Elektrikli Araç Sahipleri Grubu adına Nazmi Eğret ve Elektrikli Araç Topluluğu Yöneticileri Mustafa Metin ve Adem Eyüpoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bu noktada daha teşvik edici olması gerektiğini belirtti.
Yıllık şarj tüketimi yaklaşık 4000 kW
Togg Elektrikli Araç Sahipleri Grubu Yöneticisi Nazmi Eğret, “Bilindiği gibi yılda 5000 kW üzeri elektrik tüketen abonelerin faturaları Şubat ayından itibaren yaklaşık 2 katı olarak gelecek. Bu uygulama en çok da Elektrikli Araç Sahipleri olarak bizleri üzecek. Senede ortalama 20 bin km yol yapan bir araç sahibinin sadece şarj için yaptığı tüketim yaklaşık 4000 kW. Evdeki diğer cihazlar da yıllık 1000 kW’yı geçtiği için aracını evinden şarj eden bir elektrikli araç kullanıcısının bu uygulamadan kaçma şansı yok” dedi.
1 kW fark yüzünden fatura iki katına çıkacak
“Bu uygulama, zengin insanlara dokunmuyor çünkü onların elektrikli araç alıp tasarruf yapma gibi bir düşünceleri yok” diyen Eğret, “10 milyonluk araçla gezip evde şarj ihtiyacı olmadığı için kW’ına ortalama 2,5 TL verirken, dişinden tırnağından artırıp sırf tasarruflu olsun diye aldığı elektrikli aracı evinde şarj eden bir kullanıcı kW’ına yaklaşık 4,8 TL ödeyecek. Bu adil bir yaklaşım değil. Diğer bir husus ise, yılda 4999 kW tüketen bir aboneye toplamda 12.437 TL fatura gelirken, 5000 kW tüketen bir aboneye sırf 1 kW farktan dolayı yaklaşık 24.000 TL fatura gelecek” ifadesini kullandı.
Dünyadaki teşvik örnekleri
- Amerika Birleşik Devletleri: Elektrik araç alacaklara Enflasyonu Düşürme Yasası kapsamında 7500$ teşvik veriliyor.
- Almanya: Elektrikli araçlar yıllık vergiden muaf tutuluyor ve bireysel alımlarda 3000-4500€ arasında çevre bonusu veriliyor. Ayrıca şarj istasyonu kurulumu için 900€ ya kadar destek sağlanıyor.
- Fransa: Kısmı vergi muafiyeti uygulanarak 5000-6000€ arasında bonus sağlanıyor. Şarj istasyonu kurulumlarında da %30una kadar destek veriliyor.
- İtalya: Elektrikli araçlar için 5 yıl vergi muafiyet veriliyor ve duvar tipi şarj istasyonu kurulumuna 1500€ destek sağlanıyor.
- Hollanda: Emisyon salınımı olmadığı için araç alımlarında vergilerden muaf tutuluyor.
- İspanya: Yeni alımlarda 4500-7000€ arasında destek veriliyor ve şarj altyapılarına destek sağlanıyor.
‘Yüksek kademe uygulaması 400 kW üstüne uygulanmalı'
Eğret şunları söyledi: “Bizler elektrikli araç sahipleri olarak, elbette devletimizin zarar etmesini istemeyiz lakin yukarıdaki açıkladığımız maddelere istinaden uygulamada bazı düzenlemelere ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Örneğin 240 kW üstüne uygulanan yüksek kademe uygulamasına benzer 400 kW üstü kullanımlara yönelik bir tarife düzenlemesi yapılarak sadece 1 kW farkta oluşan 12.000 TL gibi bir maliyetin de önüne geçilmiş ve adaletli bir sistem oluşturulmuş olur. Diğer bir yöntem elektrikli araç sahiplerine özel yeni bir tarife olabilir. Ayrıca atmosferik motorlu araçların doğaya verdiği zarar karşısında alınacak vergilerle çevre dostu elektrikli araç kullanıcılarına buradan destek verilebilir ve teşvik edilebilir.”
Elektrikli araç ivmesini kaybedebilir
Elektrik tarifesinde 5000kWh/yıl ‘ı aşan kullanımlarda devletin sübvansesinden yararlanamayacak olunmasını çok yadırgamadıklarını söyleyen elektrikli araç kullanıcılarını tek çatı altında buluşturan Elektrikli Araç Topluluğu Yöneticisi Mustafa Metin, “Şöyle ki, elektrik enerjisi Anayasa’nın 48. ve 167. maddeleri gereğince devlet, elektrik enerjisinin kaliteli, sürekli, kesintisiz, düşük maliyetli şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması ve bu sayede istikrarlı bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması amacıyla gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür” dedi.
‘Emisyonsuz araçlardan ÖTV alınmasın’
Metin, “Elektrikli araç kullanıcıları olarak öncelikle evde ve işte şarj imkanlarımızın arttırılması daha öncelikli problemimiz. Elektrik fiyatında sübvanse yapılması yerine OECD ülkelerinin hiçbirinde bulunmayan emisyonsuz araçlardan ek vergi (ÖTV) alınması uygulaması kaldırılmalı, MTV alınmamalı, sadece gerçekten lüks sınıf diyebileceğimi belli matrahın üzerinde araçlarda pazar dengesini korumak adına bir vergi politikası izlenilmeli” açıklamasını yaptı.
Önceliğimiz evde şarj etmek
EA kullanıcıları için evde ve işte şarj, maliyetin yanında ‘konfor’ olarak vazgeçilmez bir imkan sağladığını belirten Metin, “Her sabah dolu batarya ile yola çıkmak veya akşam eve herhangi bir şarj istasyonuna uğramadan varmak önceliğimiz. Enerji ve EA politikası olarak AB’de izlenen politikaları dikkatli analiz etmeli ve Yeşil Mutabakat konusunda samimi ise AB ülkelerindekinden ağır bir faturalandırma yapmamalı devlet. Fosil yakıt maliyetine yaklaşırsa evde/işte şarj maliyeti, maalesef EA yaygınlaşması konusunda yakaladığımız ivmeyi kaybedeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
5000 kW şartı EV sahipleri için yeniden düzenlenmeli
Elektrikli Araç Topluluğu üyesi Adem Eyüpoğlu ise şunları konuştu: “Elektrikli araçlar, Türkiye'nin de içinde bulunduğu birçok ülkede geleceğin ulaşım aracı olarak görülüyor. Ancak, elektrikli araçların benimsenmesi için bazı engeller var. Bunlardan biri de 5000 kW şartı. Bu düzenlemenin günlük hayata göre ve tüketim değerleri gözetilerek yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Elektrik tüketimi belirli bir seviyeyi geçtiğinde elektriğe uygulanan sübvansenin kaldırılması, elektrikli araç sahiplerini olumsuz etkiliyor. Elektrikli araçların çevre dostu olması ve geleceğin ulaşım aracı olarak görülmesi nedeniyle, Türkiye'nin de bu alanda teşvik edici politikalar uygulaması gerekiyor. Aksi takdirde, elektrikli araçların benimsenmesi yavaşlayacak ve Türkiye, bu alanda diğer ülkelerin gerisinde kalacaktır.”