İstanbul'un yenilenen seçimleri üzerinden henüz bir hafta geçmedi, insafsızca eleştiriler, saldırılar, "ben demiştim" tarzında ukalaca sözler, köşe yazılarında, sosyal medyada havada uçuşuyor. AK Parti'ye, AK Partililere ve Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan eleştiriler insaf sınırını zorlayan cinsten.
17 yıllık AK Parti iktidarının eleştirilecek onlarca yönünü bulabilirsiniz elbette. Özgün, tutarlı ve insaflı eleştirilere kimsenin söyleyecek zerre kadar lafı olamaz. Bu eleştirilere kulak vermek de gerekir. Çünkü eleştiriler insanı doğruya yönlendirir. Ancak bu parti ile hayatında ulaşamayacağı yere ulaşıp sonra da insafsızca eleştirenleri anlamak mümkün değil.
PKK ile FETÖ ile kol kola seçim kampanyası yürütenler, kazanınca ne kadar Türkiye düşmanı devlet varsa sevindirenler, her türlü ahlaksızlık, küfür, yalan, aşağılama varsa uygulayan ve boş vaadlerle halkın karşısına çıkanları sevindirecek haksız sözlerle AK Parti'yi eleştirenler eski günlerini ne de tez unuttu bu ülkenin. Algı operasyonları, kirli planlar, kirli ittifaklar, darbeler, darbe planları, kumpaslar, terör olayları ve daha onlarca şerefsizce saldırıyı bertaraf eden AK Parti ve AK Partilileri bir yerel seçim kaybetti diye insafzızca eleştirmek hangi vicdana sığar.
Kuduruyorlar!
15 Temmuzda ikiyüz elli kardeşimizi haince şehit ettiler ama başaramadılar. Darbelerle deviremedikleri hükümeti soğan ve patates üzerinden ekonomik olarak algı oluşturmak suretiyle devirmeye çalıştılar, olmadı. Akdeniz'de gelecek yüzyılın oyunu kurgulanıyor ama karşılarındaki Türkiye'yi aşamıyorlar. Kendi uçağını ve kendi silahını üretiyorsun, kuduruyorlar. İstihbaratını kullandıkları ve seni teröre ve terörizme kurban ettikleri günler çok geride kaldı. Kur üzerinden belini bükmeye çalıştılar başaramadılar. Daha onlarcasını sayabileceğimiz faaliyetlerimiz batıyı ve batı dünyasını delirtiyor.
Bütün bunlar olurken eleştirdiğimiz kişilerden farklı 17 yıldır dünyanın göz bebeği haline gelen bu ülke için oturduğumuz yerden eleştirmenin ötesinde ne yaptık. Cumhurbaşkanımız içeride hainlerle, dışarıda fırsatçılarla uğraşırken, dünyaya "one minute" çekerken biz sadece haberlerde izledik. Milletvekilleri sokak sokak, cadde cadde seçim çalışması yaparken biz koltuklarımızda çayımızı yudumladık. İl başkanları, ilçe başkanları gece gündüz demeden koştururken biz evlerimizde çoluk çocuğumuzla muhabbet ettik. Teşkilat mensupları kapı kapı dolaşırken biz sabahlara kadar uykunun dibine vurduk. Şimdi ise bu kadar emek sarfeden insanların emeklerini bir çırpıda siliyor ve geçmişimizi unutuyoruz. Bu insanlar peygamber değil elbette. Hataları da olacak, eksiklikleri de. İstanbul seçimleri kazanılsaydı bu insafsızca eleştirenler ne diyecekti merak ediyorum. Bu kadar güzel bir tablo haline gelen ülkemizi eleştirileriyle karalayanların eline düzeltin diye kalem verilse acaba beğenmedikleri yerleri daha iyileriyle değiştirebilirler mi? Hiç zannetmiyorum.
İçeride ve dışarıda fırsat kollayan ülke düşmanlarını sevindirecek söz ve söylemler hainliktir, nankörlüktür, insafsızlıktır.