Dolar (USD)
32.40
Euro (EUR)
34.63
Gram Altın
2393.63
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


İbnülemin

Öyle şahsiyetler vardır ki, isimlerinin anılması bile büyük çağrışımlara, fikirlere, hülyalara, heyecanlara hatta tebessümlere yol açar. İbülemin Mahmut Kemal İnal bu ilim ve fikir adamlarındandır. İbnülemin Son Asır Türk Şairleri, Son Sadrazamlar ve Hoş Sada başta olmak üzere bir çok kıymetli eserin müellifidir. Aynı zamanda Mercan'da babasından kalma konağında da her pazartesi günü toplantılar düzenleyen bir aksiyonerdir. Bu sohbetlere devrin bir çok meşhuru katılmıştır. Mükrimin Halil Yinanç'tan Ahmet Hamdi Tanpınar'a, Hasan u00c2li Yücel'den Alaeddin Yavaşça'ya, Nevzat Atlığ'dan Necdet Yaşar'a kadar bir çok ilim, fikir, sanat adamı bu nefis sohbetlerin sıkı müdavimidir.

İbnülemin hakkında kültür tarihçimiz Dursun Gürlek geniş çaplı bir eser hazırlıyor. 1980'li yıllarda başlayan bu çalışma henüz kitaplaşmadı, inşallah bu yıl içinde günışığına çıkar. Bugünlerde araştırmacı yazar ve kültür tarihçisi Orhan Bayrak'ın İbnülemin Mahmut Kemal isimli biyografi kitabı çıktı. Akıl Fikir Yayınları'ndan vitrinlere çıkan bu eseri ben çok sevdim. Kapağında üstadın meşhur fotoğrafı var. Sunuşu kaleme alan torunu Dilara Bayrak diyor ki: "Tarih ve turizm üzerine İstanbul'un Tarihi Yerler Kılavuzu, Türkiye'nin Tarihi Yerler Klavuzu, İstanbul'da Gömülü Meşhur Adamlar, Resimli Osmanlı Tarihi Sözlüğü, Türk Tarihinden İbret Dolu Sayfalar gibi yirmi dokuz esere imza atan M. Orhan Bayrak, son çalışmalarından biri olan İbnülemin Mahmut Kemal İnal eseri ile edebiyat serisi dahilinde okuyuculara ve özellikle genç nesillere bir devrin nitelikli, araştırmacı, tarihçisini anlatmakta."

Orhan Bayrak, İbnülemin'e duyduğu sevgiyi ve hürmeti şu satırlarla ifade ediyor: "İbnülemin Mahmut Kemal İnal eserlerinde ölülere hayat veren bir canlı kütüphane idi. Yakın tarihimizde önemli simaların biyografilerini tanışarak hazırlayan başka bir yazara rastlamak mümkün değildir. Bu eseri hazırlamakla kendisine hayat vermek istedim. Fakat onun kadar bunu başardığımı sanmıyorum. Lakin duyduğum hazzı ifade edebilecek kelimelerin yetersiz kaldığını belirtmek isterim. Ruhunun şad olmasın dileyerek kendisini selamlıyorum."

İlk sayfalarda Hamamu00eezade İhsan'in İbnülemin'i anlattığı güzel bir dörtlüğü bizi karşılıyor: "Ne Kemal gibi Mahmud-ı mükemmel bulunur / Ne de İhsan gibi bir şairi hassan ayin / Nice yıllar bize üstad'ı müfiyz oldun sen / Nice yıllar seni mes'ud ede Mevla, amin!"

Hilmi Yücebaş'ın biyografilerine benzettiğim eser, merhumun hayat hikayesi ile başlıyor. Mahmut Kemal'e dair güzel fotoğraflarla süslenen bu bölüm 30 sayfadan meydana geliyor. İkinci bölümde onu tanıyanların hatıralarını okuyoruz bu sefer. Faruk Kadri Timurtaş, Hasan u00c2li Yücel, Haluk Y. Şehsuvaroğlu, M. Çalıkoğlu, Nahit Sırrı Örik, Taha Toros, Kazım İsmail Gürkan, Ahmet Hamdi Tanpınar, Naci Sadullah, Niyazi A. Okan, Mithat Cemal Kuntay, Hakkı Tarık Us.

Orhan Bayrak, eserin üçüncü bölümünde müellifimizin eserlerine yöneliyor ve muhtevalarından bahsediyor: "Eserlerindeki Konular ve Pasajlar" kısmı, İbülemin dünyasını aydınlatıyor. "Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar", "Son Asır Türk Şairleri", "Son Hattatlar" "Hoş Seda (Son Asır Türk Musikişinasları), "Menakıb-ı Hünerveran", "Tuhfe-i Hattatu00een", "Divan-ı Yahya", "Divan-ı Galip", "Divan-ı Hikmet", "Tarihçe-i Evkaf ve Tercüme-i Ahval-i Nüzzar", "Kamil Paşa'nın Sadareti ve Konak Meselesi", "Hediyetü'l u00c2rifin", "Esma'ül Müelifin Ev Asar'ül Musannifu00een", "Revzat'ül Kemal", "Sabih", Hülasa-i Ziraat", "Hülasa-i Ticaret", "Menafi'üs Savm^", "Ahlak" "Kemalü'l Hikmet", "Kemalü'l İsmet" "Rahşan", "Bir Yetimin Sergüzeşti". Bunlar Mahmut Kemal'in neşredilmiş eserleri. Bir de yayınlamlanmayı bekleyen kitaplar. Güçlü bir yayınevi, Cumhuriyet devrinin bu çok değerli müellifinin bütün eserlerini külliyat halinde yayımlasa ne güzel olur.

Kitap merhumun bilinmeyen şiirleri, vasiyetnamesi ve kronolojisi ile tamamlanıyor. Madem ki şiirlerinden bahsettik, örnek olarak "Gül yüzlü Güzelim" şiirinden birkaç mısraı okuyalım: "Düşdüm senin aşkın ile dağlara / Bak bir kere sinemdeki dağlara / Gönlüm hazin, fikrim ise perişan / Hasretinle oldu halim pek yaman / Bahar geldi, buldu alem bin safa / Bülbül ile ben ağlarım daima / Bahar zevkı yerde göğde uyandır / Sensiz behar benim için hazandır / Yaklaşırdın diken olsam yanıma / Benden kaçar, kasd edersin canıma / Seni seven firkatinle ah eder / Her dakika dost ağlar, düşmen güler"

İbnülemin Mahmut Kemal'in nükteleri çok yaygındır ve çok sevilir. Onlardan biri kitapta geçiyor ve üstadın dil şuurunu, dil hassasiyetini gösteriyor. Kitabın 49'ncu sayfasından iktibas ediyorum: "Bir gün garpperest bir züppenin bulunduğu bir mecliste züppenin 'gılzet' kelimesini 'gulzet' şeklinde söylediğini işitince ihtar eder:

- Gulzet değil, gılzet'tir.

- Arapça değil mi? Öyle de olur, öyle deu2026

- Biraz sonra Garp edebiyatından bahsedilir. Mahmut Kemal Bey bililizam 'Piyer Loti'yi 'Lu00fbti" şeklinde söyler. Züppe:

- Efendim, Lu00fbti değil, Loti'dir.

- Frenkçe değil mi? Öyle de olur, öyle deu2026"

Yahya Kemal'in ve Süleyman Nazif'in birer mısraını yazdıkları şu beyit aslında İbnülemin'in hem suretini, hem de su00eeretini çok güzel özetliyor: "Hezar gıbta o devr-i kadu00eem efendisine / Ne kendi kimseye benzer, ne kimse kendisine." İbnülemin Mahmut Kemal'e Allah'tan rahmet, Orhan Bayrak Beyefendiye de sağlıklı bir ömür diliyorum.