Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Şubat 2017

Uyan Ey Müslüman, 28 Şubat Zihniyetini Öldüreceğiz

Bir zihniyeti yok etmek kolay değildir. Oynanan oyunları düşündüğümüzde, faillerin zamanla yok olduğunu ama zihniyetin devam ettiğini görüyoruz. Esas olan da zihniyeti yok etmektir.

Bu kadar saldırıya rağmen meşhur sözde de olduğu gibi " Biz içeriden, Batılılar dışarıdan bu ülkeyi yıkamadık."

1960 darbesinde ve 1971 muhtırasında zihniyet hep aynıydı. 1980 darbesinde de zihniyet aynı ama failler değişmişti. Ne kadar da aktörü vardı bu ihanet odaklarının. Birileri çıkıp "Bizim çocuklaru2026" diyordu bu ihaneti gerçekleştirenler için. Evet, onların çocuklarıydı bizce de.

İçimize yerleşen gizli komiteler eliyle sürdürülen bu ihanetler devam edeceğe benziyor. Kim bunlar? Bunları anlamak aslında zor değil.

Abdülhamit Han'a gelip toprak satın almak isteyenler, o dönem para ile yapamadıklarını içimize girerek, sızarak yapıyorlar. Düşman açık ise cephe bellidir de gizli olunca savaşacak cephe bulamazsınız. Her an tehdit ile karşılaşabilirsiniz.

Rejim elden gitmiyor, Cumhuriyet yerinde duruyor, laiklerin veya diğer kesimlerin yaşam standartları sürekli artıyor, kimsenin hayat tarzına müdahale de edilmiyordu. Hatta "Anadolu'nun saf ve masum çocukları" çoğu kez yer de bulamıyordu devlette. Kendisine biçilen role razı idi bir dönem bu masum çocuklar. İşte ne olduysa bu rolün yetersiz kalması ile oldu. Bu gençler, kendilerine biçilen rollerden fazlasını istemeye, el etmeye başlayınca ipler gerildi. Rejim mi? O yerinde idi. Ya Cumhuriyet, onu kimse reddetmiyordu ki. Peki, ne oldu da 28 Şubat oldu?

28 Şubat'ta rolleri, kimlerin verdiğini tartışamadık. Hep, birbirimize düştük.

Bin yıl sürecek, dendi. Birkaç yılda darbeciler ortadan kayboldu. Aktörlerin bir kısmı da yargılandı. Sevindik! Bittiniz, dedik. Kafa tuttuk, efelendik cuntacılara karşı. Komik bulduk "bin yıl sürecek" sözünü.

Peki, sürüyor mu, bitti mi 28 Şubat zihniyeti? 28 Şubat sahi, nasıl bir darbeydi ki? Özellikle 90'larda doğan ve günümüzün gençliğini oluşturan 28 Şubat neslini iyi tahlil etmek lazım.

28 Şubat, özellikle eğitimi hedef almıştı. Ekonomik ve askeru00ee hamleler de oldu ama onlar telafi edildi veya telafi edilebilir tahribatlardı. Ancak 28 Şubat eliyle eğitimin vurduğu, tahrip ettiği gençlik, o dönemin karanlık ortamında büyüdü. Hayata bakışları, estetik zevkleri, izledikleri filmler, okudukları kitaplar, saygı-sevgi ve değerler bağlamında düşündüğümüzde anlayamadığımız, muzdarip kaldığımız bir nesil ile karşı karşıyayız. Anne-babalar çaresiz kalıyorlar. Sokakta aileleriyle çocuklarını birlikte gördüğümüzde, "Bu çocuk, bu ailenin olamaz!" diyenlerimiz az değildir. İşte yeni nesli, ecdadına ilgisiz ve yabancı kılan etki 28 Şubat'ın etkisi değil de kimin? Uyan ey Müslüman!

Evet, 28 Şubat FETÖ eliyle de "ihtiyat, tedbir, temkin" saçmalığı ile sinik, sünepe ve ailelerinden koparılmış bir nesli var etti. Temkin, tedbir diyenler, ne yazık ki kendilerini yetiştiren veya var eden ana unsur 28 Şubat'ın mirasına sahip çıkarak 15 Temmuz'da kanlı bir ihanete kalkıştı. 28 Şubat döneminde merhum Erbakan'a (ruhu şad olsun), " Beceremediniz!" diyen münafıklar, maalesef Müslümanlara kan kusturanlara hiçbir zaman ses çıkarmadılar. Onlara "otorite" dediler, vatanın aslu00ee unsurlarına ise karşı geldiler.

Bizler, bu etkileri ortadan kaldırmak için yerli unsurlar ile beslenen cesaretli bireyler yetiştirmek zorundayız. Bu bireyler, "u00c2sım'ın Nesli, Büyük Doğu Nesli, Diriliş Nesli" ve son olarak 15 Temmuz ruhuyla şaha kalkmalıdır.

Değerli gönül insanı Şair Bestami Yazgan'ın CNR Kitap Fuarı'nda Sayın Cumhurbaşkanımıza okuduğu "Diriliş Zamanı" şiirinde de olduğu gibi;

"Dün Ergenekon'dan çıktığı gibi/ Köhnemiş Bizans'ı yıktığı gibi/Üç kıtaya bayrak diktiği gibi/Bu millet yeniden şaha kalkacak."

15 Temmuz'da ve El-Bab'da şaha kalkan yiğitlere selam olsun! Ümitvarım çünkü "Şu istikbal inkılabatı içinde en gür seda İslam'ın sedası olacaktır." Uyan ey Müslüman!