Son günlerin en çok konuşulan konularının başında "Amerika Suriye'den neden çekiliyor?" sorusu geliyor. Mezkûr soru, hariciyemizin en tepesinden memleketimizin en ücra kahvehanelerine kadar insanlarımızın zihnini meşgul ediyor. Soru muhteva olarak farklı olsa da suret olarak tam manasıyla bir "Bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü?" sorusu. Biz de bu hafta en azından işe biraz mizah da katarak çok konuşulan bu mevzuyu sureten ele alarak, suale "enişte" cephesinden yaklaşalım istedik. Tabii yaklaşım tarzımız sureten olunca, suri mantığın piri Aristo üstadın usullerini ve bu mantığın belki de en usta tatbikatçısı sayılması gereken meşhur dedektif Sherlock Holmes'in prensiplerini rehber edinerek tahlil edeceğiz.

Evvela, büyük muallim Aristo'nun "Sebeplilik ve Amaçlılık" yani "Vuku bulan her şeyin bir sebebi ve vaki olan her şuurlu eylemin bir amacı vardır" düsturu ile meşhur dedektif Holmes'in "İmkansızı ele geriye hakikat kalır" düsturunu elimizin altına koyalım.

Şimdi, ABD İmparatorluğunun "Suriye'den çekiliyoruz" beyanını bir kaziye (önerme) olarak alırsak bu kaziye, ya doğru ya da yanlıştır. Eğer yanlışsa, yani Trump yalan söylediyse zaten konuşulacak bir şey yok, ABD Suriye'de var olmaya devam edecek demektir. Üstelik yalan söylemek Trump'ın yapmadığı şeylerden değildir. BBC'nin verdiği habere göre Amerika'nın meşhur gazetelerinden Washington Post hesaplamış, Trump'ın 2018'deki açıklamaları toplam 5,611 yanlış ve yanıltıcı bilgi içeriyormuş ki bu da günde ortalama 15 yalana karşılık geliyormuş.

Yok, Trump'ın beyanı doğru ise bu ifadeyi "Amaçlılık" ilkesine vuralım. Bu ilkeye göre ABD Suriye'ye bir amaç için girdi. O halde, ABD şimdi Suriye'den çıkıyorsa sadece iki ihtimal var; ilki, amacına ulaştığı için Suriye'den çıkıyor, ikincisi amacına ulaşamayacağına hükmettiği için çıkıyor. Tahlilimizin bu aşamasında üstat Holmes'in düsturunu devreye sokalım. Dünyanın en büyük sermaye sahiplerinin taşeronu sayılan ABD için nihai amaç, her daim "Maksimum kar minimum maliyet" temin eden optimizasyon olduğundan, söz konusu optimizasyon henüz Ortadoğu ve Suriye'de temin edilemediğinden ikinci ihtimal yani "ABD'nin amacına ulaşamadığına hükmettiği için Suriye'den çıkıyor oluşu" elenmesi gereken imkansız tez oluyor. İmkansızı elediğimizde geriye kalan seçenek "ABD'nin amacına ulaşmış olduğu için Suriye'den çekiliyor olduğu "dur.

Bu akıl yürütmeleri şu kaydı düşerek neticelendirelim; ABD'nin amacı belki de vekalet bırakacağı bir aktör yaratmaktır ve alt amaçlar vekil marifetiyle gerçekleştirilebilecektir. Zaten şu enteresan dünyada amaçların hiç tükenmediği halde ömürlerin öyle olmadığını biliyoruz. Galiba uğraştığımız sorunun cevabı Yahya Kemalde,

"Bu emel gurbetinin yoktur ucu;

Daima yollar uzar, kalp üzülür:

Ömrü oldukça yürür her yolcu,

Varmadan menzile bir yerde ölür."