Yıllardır Ankara'da yaşıyorum. Öğrencilik, aylaklık, iş-güç, çalışma hayatı, bekarlık-evlilik her yaşın ve dönemin penceresinden bu özel şehri gördüm ve yaşadım. Hükümetler, politikalar, zihniyetler, liderler geldi geldi geçti. Pek çok şey değişti, bazı şeyler hiç değişmedi. Şimdi yerel seçimlere çeyrek kala her Ankaralı gibi beklentilerim yeniden canlandı. Başkan adaylarının şehri algılama biçimleri, vadettikleri projeler, dürüstlükleri, güvenilirlikleri, donanım ve yeterlilikleri öncelikli hale geldi.

Ankara'yı önemli yapan şeylerin başında milli mücadelede üstlendiği merkezi rol gelmektedir. Ulustaki eski meclis, o dönemin hiç eskimeyen ruhunu hala önünden geçen her Ankaralıya hissettiriyor. Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayan heyecan ve atılımlar Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde, Opera Binasında ve pek çok kamu binasında vücut bulmuş halde gözümüzün önünde canlılığını koruyor.

Şehirler de tıpkı canlı organizmalar gibi sürekli bir değişim içerisinde, kah serpilip büyüyor, kah ufalıp kayboluyor. Ankara aldığı göçler nedeniyle tahminlerin çok üzerinde büyüyen bir şehir. Büyüme beraberinde birçok problemlerle geldiğinde maalesef şehirleri emanet ettiğimiz şahıslar çoğu zaman bu problemlerle baş edemediler. Ankara pekala tarihi dokusu bozulmadan modern bir şehir olabilecekken rant ve inşaat şehvetiyle tarihsel flora tahrip edildi. Son yıllarda aklımız bir nebze başımıza geldiyse de telafisi mümkün olmayan kayıplar için geç kalınmıştı. Mesela bir zamanlar Ankara'nın "Bab-ı Ali"si olan Rüzgarlı sokakta bugün o yıllara ait tek bir ize rasgelmek mümkün değildir.

Yaşadığımız şehrin kimliğimiz olduğunu geç de olsa kavradık. Bizi tarif eden, bizi biz yapan şey geçmişimizle olan kesintisiz sürekliliğimizdir. Yine bir zamanlar memleketin idare edildiği her türlü önemli kararları almak, politikaları belirlemek için toplanılıp kafa patlatıldığı Ulustaki Başbakanlık binası şimdilerde alınan çok doğru ve yerinde bir kararla Sosyal Bilimler Üniversitesi olarak yaşıyor. 1925 yılında yapılan bina "Başvekalet" için mekan olmuş, memleket meselelerinin tamamı burada halledilmiş.

Ankaralılık kimliğine ilişkin güzel icraatlar Kaleiçi ve Hamamönünde gayet güzel yapıldı. Metruk binalar tazelendi, sokaklar hayat buldu. İnsanların hiç farkında olmadığı camiler, hazirelerinde tarih yatan türbeler ziyarete açıldı, gündelik hayata dahil oldular. Belki de yüzyıllardır uyuyan tarih canlanıp şehrin damarlarında akmaya başladı.

Ankara bir metropol... Suyu, elektriği, yakıtı, ulaşımı, çarşısı, pazarı, okulu, kütüphanesi, tiyatrosu, konser salonu temel ihtiyaçları var elbette. Ama bu ihtiyaçların karşılanmasına yönelik hangi proje, hangi icraat yapılırsa yapılsın temel öncelik şehrin kimliğini bozmadan, mümkünse kimlik değerlerinin altını çizecek projelere öncelik vererek yapılması olmalıdır.