HABER: ÖZLEM DOĞAN
Müslüman ülkeleri darbe ve kaosla istikrarsızlaştırıp kendi çıkarlarına göre dizayn etmek isteyen güçler harekete geçti. Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını belirterek, mevcut Başbakan Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını açıklayan darbeci Cumhurbaşkanı Said Kays, darbeye direnmeye teşebbüs eden halkı ölümle tehdit etti. Cunta taraftarlarının darbeci askerlere alkış tuttuğu Tunus’taki son gelişmeleri Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu ile Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger Milat’a değerlendirdi.
Bölgede istikrar bizim için de çok önemli
Artık dünyada olup biten her şeyin Türkiye’yi ilgilendirdiğine
dikkat çeken Gürsel Tokmakoğlu, “Genel olarak her yerdeki her türlü
hassasiyete dikkatle bakmamız gerekiyor çünkü sorumluluk ve ilgi alanımız
genişledi. Türkiye’nin enerji politikaları ve Doğu Akdeniz faaliyetleri ile de
ilgili olarak da Arap baharındaki gelişmeleri üst üste okuduğumuzda bu
bölgedeki istikrar için Türkiye kilit ülke. Tunus’la ilgili de burada olan
faaliyetleri de yakından izlemek zorundayız. Türkiye’nin çıkarları ve bu
bölgenin istikrarı için bir gereklilik” dedi.
Said-Macron görüşmesinin ardından
Cumhurbaşkanı Kays Said’in Fransa ziyareti ve Macron’la görüşmesine
dikkat çeken Tokmakoğlu, “Mısır ve Körfez ülkelerle de ilişkileri sürerken
ABD’nin de Afrika’daki komutanlığının bölgedeki faaliyetlerini artırdığını
biliyoruz. Kendi aralarında yaptıkları görüşmelerin ne denli Türkiye aleyhine
geliştiğini net söyleyemesek de sonuçtan okuyoruz. Türkiye ile Tunus
yakınlaşması birilerini rahatsız etti. Çatışma olmadan istişareyle sürecin
doğru bir zemine oturtulması gerekiyor” diye konuştu.
Gannuşi’nin önünü kesmek istiyorlar
Tunus’ta Cumhurbaşkanının darbesinin Gannuşi’nin önünü kesmeyi hedeflediğini ve Cezayir’de 1990’da FIS’e karşı yapılan darbeyi hatırlattığını belirten Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, “Tunus’ta Cumhurbaşkanı Kays Said’in, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi sorunları öne sürerek Meclis’i feshettiğini açıklaması ve ardından askerlerle birlikte fotoğraf vermesi bir post modern darbe ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Halkın iradesine ambargo koymayı hedefleyen BAE destekli darbe senaryosu, uzun hazırlık çalışmalarının ardından uygulamaya konuldu. Meclis Başkanı Gannuşi’nin halkı sivil direniş için gösteri yapmaya çağırması önemli. Daha ılımlı çizgide olmasına karşılık darbenin Gannuşi’nin güçlenen siyasi desteğini ortadan kaldırma amacı taşıdığı ve bu yönüyle 1990’da Cezayir’de İslami Selamet Cephesine yapılan darbeyi hatırlatıyor. Gelişmelerin bundan sonra ne şekilde bir seyir takip edeceğini hep birlikte göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Tunus’un demokrasi tecrübesi yok
Tunus’un demokrasi tecrübesi olmayan bir ülke olduğunu
vurgulayan Kaya sözlerini şöyle noktaladı: “Tipik bir Kuzey Afrika ülkesi olan
Tunus’ta nüfusun üçte ikisi Berberi ve dörtte biri de Araplardan oluşuyor.
Nüfusun tamamı Maliki mezhebine mensup Müslüman. Tunus, 1956 yılında Fransız
sömürgesi iken bağımsızlık kazandı. Tunus, Arap Baharında şiddete başvurmadan
devrim yaşayan ülke olarak dikkatleri üzerinde topladı. En geniş siyasal
desteğe sahip parti olan el Nahda, uzlaşmacı bir siyasi eğilim sergiledi. Yeni anayasanın ardından El Nahda’nın da
desteği ile öğretim üyesi Kays Said Cumhurbaşkanı seçildi ve El Nahda lideri
Gannuşi de Meclis Başkanı oldu. Post -modern görünüm taşıyan darbe, El Nahda
hareketinin güçlenmesini engelleme amacı taşımaktadır.”
Tunus’la savunma anlaşması
Türk Savunma Sanayii, Aralık 2020’de Tunus ile savunma
alanında ihraç edilecek ürünler arasında insansız hava aracı, zırhlı araç ve
optik sistemlerin bulunduğu 150 milyon dolarlık anlaşmaya imza atmış, Türkiye
ile Tunus arasında Savunma Sanayii İş birliği Toplantısı videokonferans
yoluyla gerçekleştirilmişti. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, (TUSAŞ) üretimi
ANKA-S İHA'lar ilk kez Tunus'a ihraç edilirken Tunus, Türkiye'den ANKA-S,
zırhlı araç, tanker ve elektro-optik sistemleri satın almıştı. Savunma
Sanayii Başkanı İsmail Demir, 5 firma ile toplam 150 milyon dolarlık ihracata
imza atıldığını açıklamıştı.