İlçede 3 ortak tarafından kurulan ve 20 kişinin istihdam edildiği firma, Mescid-i Nebevi, Sultan Ahmet Camisi, Bursa Yeşil Türbe, Eyüp Sultan Türbesi, Erzurum Çifte Minareli Medrese, Sivas Gök Medrese gibi önemli tarihi yapıların restorasyonunda İznik çinisini uyguladı.

Ulusal ve uluslararası birçok restorasyon projesinde görev alan firma, karo, vazo, tabak gibi klasik formların dışında İznik çinisini kalıpta üretilebilen "evani" adı verilen kase, dekoratif objeler, takı kutuları, kahve fincanları, kahve demleme aparatları ve kaşıkla da buluşturdu.

Dünyaca ünlü müzelerde sergilenen İznik çinilerinin replikasını üreten firma, sanatçılar ve bazı markalarla da önemli işbirliklerine imza atıyor.

Firma, İznik çinisinin formülasyonunu günümüze uyarlayarak, özellikle sofra kullanımına uygun, kurşunsuz sırla üretilen çini eşyaları Danimarka, Hollanda, İtalya, İngiltere, ABD'ye gönderiyor.

"En büyük ideallerimizden bir tanesi, bu sanatın kuşaktan kuşağın aktarılması"

İznik Mavi Çini'nin kurucu ortağı ve teknik müdürü Mahmut Çalışkan, AR-GE bölümünde çalıştığını, gövde, astar, boya ve sır formülasyonlarını geliştirdiğini söyledi.

Asıl mesleğinin maden teknikeri olduğunu belirten Çalışkan, firmanın teknik altyapısının iyi olması sayesinde bu noktaya geldiğini anlattı.

Çalışkan, maden teknikeri olduğu için minerallerin özelliklerine hakim olduğunu ancak yıllar içinde yaptığı çeşitli araştırmalar ve deneyler sonucunda çalışmalarını ilerlettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bunun sonucunda önemli restorasyon projelerine de imza attık. Bizi işimizde en çok motive eden, geçmiş dönemde yapılmış ama bozulmaya yüz tutmuş çinilerin restorasyon çinilerini üretebiliyor olmamız. Örneğin Erzurum Çifte Minareli Medrese'nin çinileri. Onu alıyorsunuz, seramik araştırma merkezinde kimyasal analizine bakıyorsunuz. Renk doku örnekleri tespit ediliyor. Ondan sonra ona bir reçete yapıyorsunuz çünkü bizim uyguladığımız reçete şu anda beyaz hamurlu klasik 15'nci yüzyılda İznik'te üretilen çini karakterinde ama 12'nci yüzyılın sonlarında üretilmiş bir çininin renk numunesi de önemli. Orada mesela kırmızı hamur kullanılmış. O zaman yeni bir reçete yapıyorsunuz. Seçici kurul bizim yaptığımız ürünlerle orijinali karşılaştırıp ona göre değerlendiriyor. Biz de üretimi o şekilde yönlendiriyoruz."

Mahmut Çalışkan, 2020'de Mescid-i Nebevi'nin restorasyonu için teklif geldiğini, başlangıçta Medine'ye gidip yerinde inceleme yaptıklarını ve daha sonra üretimini yaparak projeyi başarıyla tamamladıklarını anlattı.

Kızının da firmada pazarlama uzmanı olarak yaklaşık 5 senedir çalıştığını dile getiren Çalışkan, "En büyük ideallerimizden bir tanesi, bu sanatın kuşaktan kuşağın aktarılması. Diğer ortakların çocukları başka alanlarda çalışmayı tercih etti. Ortaklardan bir tanesi benim ve kızım da buraya geldiği için ikinci kuşak devam edecek. Bu sanatın yaşaması lazım." dedi.

"Bizim bütün el sanatlarımızın okullarda öğretilmesi gerektiğini düşünüyorum"

Çalışkanın kızı, firmanın pazarlama uzmanı Ceren Çalışkan Eken de babasının yönlendirmesiyle üniversitede işletme eğitimi aldığını, daha sonra pazarlama ve marka yönetimi alanında yüksek lisans yaptığını aktardı.

Eğitimini tamamladıktan sonra bir süre İstanbul'da başka firmalarda çalıştığını belirten Eken, "Çalışmaya başladıktan bir süre sonra da o işe harcadığım enerjiyi İznik Mavi Çini'ye harcarsam ve İznik'te yaşarsam daha çok mutlu olacağımı fark ettim. Burada formüllerin oluşturulması, geliştirilmesi, yapılan restorasyon çalışmaları, babamın bu önemli ekibin bir parçası oluşu ve tamamlanan restorasyon projeleri benim için önemli bir nokta oldu." diye konuştu.

Eken, İznik çinisinin, Türkiye'yi dünyaya tanıtan en önemli el sanatlarından biri olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bugün dünyaca ünlü müzelerde İznik çinileri sergileniyor ve müzayedelerde çok yüksek fiyatlara satılıyor. Bu değerli geleneği sürdüren bir ekibin parçası olmaktan ve babamın da bu şirketin kurucu ortaklarından biri olmasından gurur duyuyorum. Biz bu dünyaya kalıcı bir iz bırakıyoruz ve bu iz de asla silinmeyecek."

Bakan Yerlikaya ülkesine dönen Suriyeli sayısını açıkladı
Bakan Yerlikaya ülkesine dönen Suriyeli sayısını açıkladı
İçeriği Görüntüle

Özellikle sofra kullanımına uygun, kurşunsuz sırla üretilen İznik çinilerini Danimarka, Hollanda, İtalya, İngiltere, ABD'ye ihraç ettiklerini belirten Eken, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz hem Osmanlı döneminde üretilen İznik çinilerinin replikalarını yapabiliyoruz hem de yeni formlarla İznik çinilerini üretiyoruz. Aslında İznik çinilerini bu yüzyıla adapte ettik. Bu çok önemli bir şey. Bizim bütün el sanatlarımızın okullarda öğretilmesi gerektiğini düşünüyorum. İznik çinisinin yalnızca bir duvar süsü olarak değil, Türk motiflerini içeren tasarımlarla nitelikli markalarla da işbirliği yaparak gündelik hayatın içine taşımak istiyoruz. İznik çinisi sergileyen tüm müzelerin alışveriş kısmında olmayı hedefliyoruz."

Muhabir: Zülal Ceylan