Seçim süreçlerinde askeri harekat yapmak büyük risktir. Ancak, Türkiye'nin ulusal güvenliği için 'Pençe Harekatı'nın yapılması kaçınılmazdı. Çok şükür başarılı da olundu. Yüreklere su serpti, moralleri yükseltti. Pençe'ye sadece Kuzey Irak'a yönelik harekat şeklinde bakmak yanlış olur. Washington'a 'Suriye'nin kuzeyine yönelik' kararlılık mesajı da gönderildi.

Bora Füzeleri Kandil'i vurdu, ses Atina'dan geldi!

280 km menzilli Bora (Uluslararası adı Khan) füzeleri ilk kez kullanıldı. Sonuçlar tam isabetliydi. TSK'nın artık çok etkili tesillenmiş bir kapasitesi daha oldu. Üretimini yaptığımız füzelerimiz düşman hedeflerini yerle bir etti. Kandil vuruldu ama sesi Atina'dan geldi. Yunan medyası kilometre hesabı yapmaya çoktan başladı...

S-400'lerde son durum: "Alacağız değil, aldık."

Amerika'nın tüm tehditlerine rağmen, Türkiye başta Cumhurbaşkanı ile dik durarak: "Hadi ordan Amerika" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti grup toplantısında S-400'lerle ilgili yaptığı açıklamada,

"Türkiye S-400 savunma sistemlerini bakınız alacaktır demiyorum, almıştır. Biz bu işi bitirdik. İnşallah önümüzdeki ayda bu sistemin ülkemize teslimi yapılacaktır. Bu sistem taarruz değil, savunma sistemidir. Ben ülkemi savunmak için gerekli tedbirleri almayacak mıyım? Birilerine mi soracağım. Böyle bir sistemi Amerika'dan istedik mi, istedik. Verdin mi, vermedin. Dedin ki: "Kongre müsaade etmedi". Müsaade etmediyse başımızın çaresine bakacağız. S-400 gayet uygun fiyatlarla ve üstelik ortak üretime de geçebilme imkanlarını, sözünü almak suretiyle sözleşmemizi imzaladık. Şimdi inşallah kısa zamanda da geliyor. Bu konuda işbirliği yapmak isteyen herkese kapımız açık. Sayın Trump'a da siz de bize bu şartlarda verecekseniz sizden Patriot alırız dedik. Ama buna benzer şartları sürerek evet diyemediler.

Son olarakta, Rusya Büyükelçisi Yerhov, "S-400'ler konusunda Rusya'nın tavrı değişmeyecek. Taahütleri üstlendik, bunları yerine getireceğiz, değişiklik söz konusu değil" dedi.

The Wall Street Journal yine Türkiye düşmanlığı kustu!

The Wall Street Journal'da başyazı yayınlandı: Tahmin ettiğiniz gibi Türkiye yerden yere vuruldu...

-"İran'ın ekonomik yaptırımlardan kaçmasını sağlıyor..."

(Doğru bilgi değil çünkü Türkiye kararlara uyuyor.)

-"NATO müttefiki gibi değil de düşman gibi davranıyor..."

(Türkiye yıllardan Afganistan'dan Kosova'ya Aden Körfezi'ne, Somali'ye kadar yükümlülüklerini fazlasıyla yerine getirdi.)

-"Liranın çökmesi ihtimaline hazırlıklı olunmalı..."

(Yeni değil Türkiye Ağustos 2018'den beri ekonomik kuşatma altında. ABD ambargoları örtülü olarak 2-3 yıldır zaten yürürlükte ve toparlanma sürecine girildi.)

Ama olayın ters okumasını da yapmak şart:

-15 Temmuz için NATO'ya ciddi suçlamalar yöneltilmedi mi?

-FETÖ elebaşı nerede ve bir sonraki hamle için hazırda mı bekletiliyor?

-PKK/YPG'ye 'hala' verilen destekler...

Wall Street Journal keşke bunları da yazabilseydi!

ABD'nin F-35'leri vermemesi belki de hayrımızadır...

Washington'ın tehditleri sürekli hale geldi. Biri bitiyor diğeri başlıyor. Amerikan medyası başrolde.

Türkiye S-400 alırsa;

-(CAATSA) yaptırımları devreye girecek...

(Ankara bir süredir yaptırımlara hazırlanıyor.. CAATSA etkisi madde madde inceleniyor.)

-F-35 programından çıkartılacak, 4 uçak teslim edilmeyecek.

-Öte yandan Pentagon Sözcüsü Andrews: "Türk pilotlarının F-35 eğitim uçuşları durduruldu. Bakanlık, Türk pilotların uçuş yapmadığından haberdar." dedi.

(Türkiye kendi 5. nesil uçağı için çoktan yola koyuldu. ABD vermeyince, ATAK ve SİHA'ları yaptığı gibi...)

Bildiğimiz İsrail!

İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, S-400'ler üzerinden ABD ile Türkiye arasında yaşanan F-35 krizine dair bir analiz yayımladı.

ABD'nin F-35'leri vermemesi durumunda, Türkiye'nin Ortadoğu'daki statüsünün etkileneceğini ve İsrail için de gelecekteki "potansiyel tehlikenin" ortadan kaldırılmış olacağını yazdı. "Türkiye yerine bizle partner olun" falan filan işte bildiğimiz İsrail...

Erdoğan farkı!

Sırça köşklerindeki rahatı kaybetmenin korkusunu yaşayanlar...

- "Ne gerek vardı canım, alın Patriotları gitsin.." Diyenler... Yerlilik ve millîlik bedavadan olmuyor! Her şeyin bir maliyeti var. ABD basını 'içimizdeki bazı İrlandalıları' ikna etmiş. Ancak bunun bir hükmü yok. Mazbata Erdoğan'ın elinde. Amerikan medyası ile her seferinde anlayacağı dilden konuştu. Geri adım hiç atmadı.

Kalendere 'kış geliyor' demişler, 'titremeye hazırım' cevabını vermiş.

Ne çok, titremeye 'çoktan' hazır adam var etrafta...

Neden S-400 Aldık?

Türkiye'nin uzun menzilli füzelere acil ihtiyacı vardı. S-400'lerde şuan dünyada en iyisi. Türkiye'nin çok boyutlu tehditlere karşı kendisini garantiye alma zorunluluğu. Terörle yurt dışında daha güçlü mücadele edebilecek. Tabi ki Ege'den Doğu Akdeniz'e, Fırat'ın doğusuna kadar eli çok rahatlayacak. Şöyle bir haritaya bakıp canlandırın diye söyleyeyim; İstanbul ve Bükreş arası bir uzaklıktan gelebilecek neredeyse bütün tehditleri önleyebilecek donanımda bir sistem.

Ama en önemlisi, Türkiye'nin caydırıcılığı artacak. Masada daha rahat oturacak.

Hayırlı olsun.