AK Parti Kürtlerin yarıya yakınının oyunu alan bir parti olmanın da ötesinde Kürt partisidir aynı zamanda. Seçim zamanında bile Kandil'e, Hakurk'a operasyon yapmaktan çekinmez çünkü, AK Parti'nin kafasında PKK ile Kürtler aynı şey değildir. CHP ise Doğu ve Güneydoğu'dan oy alamaz, Kürtlere tepeden bakar, Kürt sorunun bu noktaya gelmesinde zaten başrolü oynamıştır. Fakat AK Parti ve Erdoğan'a karşı PKK ve siyasi kolu olan HDP ile ittifak yapmaktan çekinmez.
PKK'ya yapılan operasyonlara karşı çıkar. Kandil'deki teröristlerin tebrik ve teşekkür mesajlarına karşı dahi bir açıklama yapamaz.
CHP'nin ne yaptığına bakmamak lazım yine de. Bence burada asıl rol MHP'ye düşüyor. Bu milletin bölünmez bütünlüğü gibi bir derdi olan kim varsa Kürtlerin sorunu onun da sorunudur. Unutmayalım, toplumların da psikolojisi vardır.
İki partinin Kürt'lere bakış açısı bu şekildedir.
MHP'nin de bu konuda yapıcı bir rol üstleneceğini umuyorum.
Gelelim Türkiye'miz için kritik bir dönemeç, yaklaşan 23 Haziran İstanbul seçimlerindeki iki adayın Kürt seçmenlere karşı tutumuna.
Binali Yıldırım, eskiden bu yana olduğu gibi Kürt seçmeni kucaklayan, etnik ayrıma her zaman karşı çıkmış çizgisiyle öne çıkıyor. PKK ve uzantısı HDP ile Kürt'leri ayrı tutan, eli kanlı örgüt ve maşalarına karşı en sert şekilde tepkisini gösteren ve Kürtlerle asla o hainleri bir tutmayan açıklamalarda bulunuyor.
CHP'li Ekrem İmamoğlu ise PKK'nın siyasi uzantısı HDP'ye göz kırpan ve terör örgütü propagandası yapmaktan hapiste olan Selahattin Demirtaş'ı her defasında överek Kürt seçmene oynamaya çalışıyor.
Binali Yıldırım
Binali Yıldırım, NTV'de katıldığı bir programda; HDP'nin Kürt seçmenin Millet İttifakını destekleyeceği yönündeki iddiasına karşı şunları söylemişti:
"Bu Kürtlere yapılabilecek en büyük hakarettir. Bir kere HDP ve HDP'yi yönetenleri birbirine karıştırmayalım. HDP bir parti ama terör örgütünün yönetimi altında bir parti. Bunların daha bugüne kadar terör örgütü ile aralarına mesafe koyduğunu gören yok. Biz bunlara defalarca siz terör örgütü PKK konusunda kafanızı netleştirmeniz lazım. Bu terör örgütüdür, bunu kabul edeceksiniz ve şiddetle reddeceksiniz. Böyle bir şey yok. Tabi hal böyle olunca bizim bunlara hoşgörüyle bakmamız söz konusu olmaz."
Binali Yıldırım PKK ile Kürtleri birmiş gibi gösterenlere karşı da çok sert tepki göstermiş ve "PKK'nın Kürtler diye bir sorunu yok" demişti.
"Milletimiz açıkça bilmesi lazım, Kürtlerin bilmesi lazım PKK'nın Kürtler diye bir sorunu yok. Kürtlerin de, Türklerin de bu ülkenin PKK diye bir sorunu var. Bölgenin geri kalmasının sebebi PKK'dır. Biz Yükseova'ya havalimanı yaptık. 99 kere şantiye basıldı, makinalar yakıldı, çalışanlar dağa kaçırıldı, 3 buçuk sene gecikti. Kim kaybetti? Yapılınca en önce onlar uçağa bindi gitti HDP'li adamlar. Ama yapılırken hiçbir destek vermediler."
Yıldırım, daha önce de Hakkari'de yaptığı konuşmada, "Bizim Kürt kardeşlerimizle ilgili bir derdimiz yok. Bir sıkıntımız yok. Bin yıldır bu topraklarda beraber yaşıyoruz. Benim de geçmişim Kürt. Kürtlüğünüzle gurur duyun" dedi.
Biraz araştırırsanız bu konudaki söylemlerinin hiç değişmediğini, dün ne söylediyse bugünde aynısını söylediğini hep görürsünüz.
Ekrem İmamoğlu ise, CHP'li Ekrem İmamoğlu ise...
CHP'li Ekrem İmamoğlu, HDP'nin tutuklu eski genel başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili skandal ifadelerle Kürt seçmene kendisine oy verdirmeye çalışıyor. Selahattin Demirtaş'ın terör örgütü PKK'nın çizgisinde yürüttüğü siyaset ve teröristbaşı için "Başkan APO'nun heykelini dikeceğiz" gibi skandal sözleri daha dün gibi hatırlanırken İmamoğlu, Demirtaş için "Gerçekten de barışçıl, uzlaşmacı ve evrensel değerleri öne çıkaran dili vardı." ifadesini kullandı.
Ekrem İmamoğlu, Rudaw televizyonuna yaptığı açıklamalarda, HDP Eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş için, "Çizdiği çizgiyi beğeniyorum" dedi.
İmamoğlu "siyasi hayatını bilmiyorum" deyip çizgisini beğendiği Demirtaş için, son olarakta Habertürk'de katıldığı bir programda öve öve bitiremedi: "En çok beğendiğim yanımı söyleyeyim. Düşüncesini güne, zamana göre hele hele oya göre çevirecek, evirecek bir insan olmadım, asla olmayacağım. Habertürk kayıtlarına geçsin. Siyasi ömrüm ne kadar olur bilemem. Ben milletvekili değilim, bakan değilim. Ben sayın Demirtaş'ı Cumhurbaşkanlığı döneminde takip etmiş birisiyim. Kendisiyle tanışmadım. Keşke tanışsaydım. Ülkenin ihtiyaç duyduğu bir dille süreç yönetti. Bu yöntemi siyaset anlayışını beğeniyorum dedim. O siyasi dönemini, anlayışını beğenen birisiyim. " ifadelerine yer verdi.
Selahattin Demirtaş'ın siyasi hayatını bilmeden böyle yorum yapmak en basit tabiriyle cahilcedir. Cumhurbaşkanlığı dönemini takip etmişmiş pekala o zaman; Doğu ve Güneydoğu'da sokaklara tonlarca bomba döşenen, 400 bin insanın bölgeden göç etmesine ve birçok askerin şehit olmasına sebep olan hendek olayları için, PKK'nın o hain saldırılarını "insanlar kendilerini koruyabilmek için hendek kazdılar" şeklinde savunduğundan da haberi vardır herhalde.
Yine o dönemde de Öcalan'a methiyeler düzmeye devam ettiğinden de haberi vardır.
Demirtaş neden tutuklanmıştı?
Tutuklanan ve hakkında en fazla dosya bulunan milletvekili Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ın fezlekelerinde, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "terör örgütü üyesi olmak", "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "örgüt adına suç işlemek" gibi suçları işlediği yer alıyor.
Kürt kardeşlerimizin ferasetine güveniyorum.