Genelgenin ardından vatandaşların bu tür durumlarda nasıl bir yol izlemesi gerektiği merak konusu oldu. “Sahipsiz Hayvanlara Yönelik Yapılması Gereken İş ve İşlemler Hakkında” başlığıyla yayımlanan genelge, İstanbul’daki tüm kamu kurumlarına iletildi.
Genelgeye göre; sağlık kurumları, okullar, ibadethaneler, parklar, bahçeler, koy kenarları ve çocuk oyun alanları gibi kamuya açık alanlarda sahipsiz köpeklere izinsiz mama bırakılması yasaklandı. İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Emin Gökçegözoğlu, Milat Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, genelgenin uygulanmasında birincil sorumluluğun belediyelerde olduğunu belirtti.
Bu kapsamda belediyelerin bakım evi ve doğal yaşam alanı projelerini hızlandırması, planlama, ihale ve inşaat süreçlerini geciktirmeden tamamlaması, toplanan köpekleri kısırlaştırarak rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmesi ve bu hayvanları uygun yaşam alanlarına süratle nakletmesi gerektiği ifade edildi.
‘ÖNCE BELEDİYE SONRA CİMER’
Valilik, kontrolsüz beslemenin çeşitli sağlık ve çevresel sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Bu durumun haşere ve kemirgen sayısının artmasına, çevresel kirliliğe ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olabileceği, dolayısıyla halk sağlığını tehdit eden sonuçlar doğurabileceği vurgulandı.
Ayrıca belediyelerin görevlerini yerine getirmemesi durumunda sahipsiz hayvanlardan kaynaklanacak can ve mal kayıplarının görev ihmali kapsamında değerlendirileceği kaydedildi. Gökçegözoğlu, "Vatandaşlar kontrolsüz beslenme gibi durumlarla karşılaştığında önce belediyeye şikayette bulunacak. Belediye ilgilenmezse, “Belediye şikayet ettik ama ilgilenmedi” diyerek CİMER’e başvuracak. Şikayet ve ihbar sürecine ilişkin ayrıca bir rehber yayınlanmayacak vatandaş zaten bu yöntemi biliyor.” dedi.




