Diğer

Dersim katliamının emrini kim verdi?

0

Dersim harekatındaisyanın elebaşı olarak gösterilen Seyit Rıza'nın yakalanmasına rağmen katledilen insan sayısının 90 binin üzerinde olması ve tamamına yakınının sivil vatandaşlardan oluşması harekatın mantığını (nedenini)sorgulamayı zorunlu hale getiriyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlı katıldığı Hacı Bektaş Aşure Günü'nde "Bir Başbakan devlet adına Dersim dolayısıyla bütün Alevilerden özür diledi. Çünkü o katliam gerçekten modern bir Kerbela'ydı" dedi ve birilerinin başına kıyamet kopuverdi.

"Vayy! Efendim Dersim Kerbela ise öldürülenler Hz.Hüseyin mesabesinde oluyor. O halde öldüren Yezit olacaksa bu Yezit kim?"

"O gün Atatürk Cumhurbaşkanı, Başbakan İsmet İnönü ise Yezit, Atatürk mü, İnönü mü?"oluyor. Diğer bir rivayet ise İsmet İnönü'nün biraz Kürt yönü olduğundan bu Dersim harekatına sıcak bakmadığı için görevden alındığı ve yerine bu harekat emrini verecek Celal Bayar'ın atandığıdır.

Ne zaman Dersim gündeme gelse bir tartışmadır alıp başını gidiyor.

Dersim katliamında Atatürk'ün bizzat katliam emrini verdiğini, "CHP'nin Kürtlere karşı sertleşme politikasını sorgulayanlar gitsinler Atatürk'ün Dersim'de yaptıklarına baksınlar" yollu sözlerle ilk olarak CHP milletvekili Onur Öymen ifade etmişti.

Katliam emrini Atatürk'ün verdiğini yüksek sesle biraz kibarca dile getiren yine CHP milletvekili Hüseyin Aygün idi. Aygün, gelebilecek psikolojik baskıları göz önüne alamamış olmalı ki sadece "Atatürk'te bu olaydan haberdardı" demekle yetinmişti.

Altan Tan, "Ülkenin hakim-i mutlakı olan Atatürk'ün "haberdar" olmaması zaten söz konusu değil ama Atatürk sadece "haberdar" değildi, bu katliam için bizzat emir veren, planları yapan adamdı"diyerek Aygün'ün açıklamalarını bir adım öteye taşıdı. Oral Çalışlar'da Altan Tan gibi benzeri açıklamaları yaptı.

Alevi bir yazar olan Sevilay Yükselirise tartışmaya bu emri verenin Atatürk olması halinde faşizan bir karara imza attığını belirtip, "Ama benim bildiğim kadarıyla öyle değil. Çünkü o dönemin tanıklarının ağzından defalarca yazılıp çizilenlere göre, Dersim'de katliamın olduğu tarihlerde Atatürk çok hastaydı ve ölüme karşı savaşıyordu. Katliam emrini o değil, İsmet İnönü vermiştir." diyerek Atatürk'ü kinayeli bir şekilde eleştirir.

Harekat anında Atatürk gerçekten hasta mıydı? Bu konuda da tarihçi Mustafa Armağan dahil bir çok tarihi otoritenin ortaya koyduğu belgeler yabana atılır cinsten değildir. "Atatürk Seyit Rıza'nın yakalanmasının ardından Elazığ'a gelerek kendisiyle bizzat görüşmüş" iken nasıl yatakta ağır hasta olabilir.

Alevilerin Dersim konusunda Atatürk ile ilgili bilgilerinin dayanağı Dersimli Mustafa Zeki Saltık'tır. Saltık, "Dersim katliamını haşa, haşa, Atatürk yapmamıştır. Dersim katliamını yapan Başbakan Celal Bayar, Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, Orgeneral Salih Omurtak ve Orgeneral Kazım Orbay'dır"der. Bu bilginin kaynağına bakıldığında ise Mustafa Zeki Saltık'tan duyduğunu iddia eden yine Saru saltık evladı Haydar Dede olması bilginin sıhhatine gölge düşürmektedir.

Bilgi doğru olsa bile Mustafa Zeki Saltık'ın Dersimli Osmanlı aleyhtarı bir subay olması, 1.dönem Dersim milletvekilliğinden İstiklal Mahkemelerine üye seçilmesi ve eğer alıntı söz kendisine aitse katliamı yapmakla suçladığı komutanların Osmanlı hayranı kimseler olması olayda bir önyargısının olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan Saltık, 1931'de emekliye ayrılmış olduğu için bu harekatın içeriğine vakıf olması imkansızdır.

Kendisine bu konuyla ilgili "Atatürk döneminde 16 Kürt isyanı yaşandı. Atatürk sertlik yanlısı bir lider miydi?" şeklindeNeşe Düzel'in sorduğu soruyaTaha Akyol, "Buna şüphe yok. Atatürk sorunların çözümünde daha çok askerî metotlara alışkın olduğu için radikaldir. "İdare-i maslahatçılar, esaslı inkılapçı olamazlar" diye bir sözü var Atatürk'ün. Jakobenizm budur zaten! Problemlere kesin çözümler getirmek, problemlerin kökünü kazımak, sadece Kemalizm'in değil, bütün devrimlerin tabiatında var. Fransız devrimi de, Bolşevik devrimi de, milliyetçi devrimler de hep böyledir. Dünyada şiddete başvurmayan bir devrim var mı? Zaten Kemalizm otoriter bir rejimdir. Kemalizm'in demokratik olduğu söylenemez. Hele liberal olduğu hiç söylenemez" deyip tartışmaya farklı bir ışık tutar.

Ortada var olan tüm belgelere rağmen, "Atatürk'ün katliam emrini verip vermediğini tartışmak" galiba Türkiye'ye mahsus bir demokrasinin özelliği…

Düşünebiliyor musunuz? Sokağın ortasında herkesin gözü önünde Ahmet, Mehmet'i katlediyor. Adalet, hakkın tespiti noktasında devreye girecek. Ama "Ahmet'i Koruma Kanunu olup vatandaşı Ahmet'e karşı koruyan bir kanun olmayınca" tüm delillere rağmen "Ahmet, Mehmet'i çok sever ve onu asla öldürmez. Öldürdü diyenlerin hepsi Ahmet düşmanıdır!!!" kararı çıkıyor.