0
Seksenli yıllarda İlahiyat öğrencisi olduğumuz zamanlarda bir akım olarak mealciler gündemlerimizden biriydi. Rahmetli Ercümet Özkan'ın öncülüğünü yaptığı veya daha ön planda olduğu mealciler (yaygın bir tanım olduğu için kullanıyorum, övgü veya yergi amaçlı değil), ellerinde Kur'an'ın sadece Türkçe metni; sınıfta, bahçede, otobüste, hasılı görünür her yerde okumaya veya okur görünmeye çalışırdı. Bize biraz garip gelirdi. Arapça metnin olmadığı bir Kur'an mı olurdu? Zamanla alıştık. Süregelen tartışmalar, Kur'anı anlama çabasını takdir ederken, mealcilerde oluşan sünnet sorgulama ve mezhep karşıtlığı ise bizi bu akıma karşı daha dikkatli/sert bir tavır almamızı doğurdu.
Şunu rahatça söyleyebilirim: Türkiye'de meal okuma işini insanımızın gündemine sokan, bunun sesli ve etkili mücadelesin veren rahmetli E. Özkan idi. Elbette öncesinde farklı şahsiyetler de vardı, sonrasında da işi çığırından çıkaran bazı kişiler, bunu Kur'an Müslümanlığı kavramı üzerinden sürdürdüler.
Başlığa dönecek olursak, Kur'an meali okumak gerçekten zararlı mı yoksa bir Müslüman olarak kaçınılamayacak bir okuma mıdır? Kur'an okumalarında neye dikkat etmeliyiz?
Öncelikle hayat kitabımız Kur'an-ı Kerim'in, iman etmemiz, kayıtsız şartsız teslim olmamız gereken bir ilahi kitap olarak önemini kavramamız gerekir. Biz Müslümanlar Kur'an'a inandığımız gibi onu okuruz da. Kuranı okumamız gerektiğine dair pek çok ayet ve hadis vardır. Ayet ve hadislerin indiği dönem insanlarının dilinin Arapça olduğunu düşündüğümüzde bu okumanın anlamayı da içerdiğini belirtmemiz gerekmektedir. Sahabe-i kiram ve sonrakiler, Kur'an'ı okuduklarında onu anlamaya ve yaşamaya da çalışıyorlardı. Bizim de hem okumamız hem anlamamız hem de yaşamaya çalışmamız, dini bir görevimizdir.
Ancak Kur'an'ı anlamak özel bir çaba gerektirir. Çünkü o, sıradan bir kitap değildir. Allah tarafından, özel bir kurgu ile bizlere iletilmiş ilahi bir kitaptır. Ayetlerin üslubu, sıralanışı, içeriği insani değil, Rabbanidir. Bazı ayetler muhkem bazıları müteşabihtir. Bazıları am bazıları hastır. Bazıları mücmel bazıları mübeyyendir. Tüm bu ve benzeri özellikler taşıyan ayetler bir çırpıda, bir okumayla anlaşılamaz. Nitekim sahabe bile okuyup anlayamadığı ayetler olduğunda Efendimiz Aleyhisselam'a sorma ihtiyacı hissetmiştir. Dolayısıyla bir Müslüman, Kur'an'ı okurken şu hususları göz önünde bulundurmak zorundadır:
- Her Müslüman Kur'an'ın Arapçasını okumalıdır. Bu evrensel bir ibadettir.
- Türkçe meal okumak da, anlama çabası olup bir ibadettir.
- Meal, Kuranın bizzat kendisi değil, çevirisidir. Hazırlayanın Kur'an'dan anladığının yansımasıdır.
- Meallerin bir kısmı yeterli vukufiyetle hazırlanmadığından, okuyan kişide, Kur'an'a olan muhabbetinde ve ilahi kelama karşı bir soğukluk oluşabilmektedir. Bu yüzden iyi bir meal seçilmelidir.
- Sadece mealle yetinilmemeli, güvenilir tefsirlerden yararlanılmalıdır.
- Meal okumada kesinlikle hadisler da göz önünde tutulmalıdır. Çünkü ilk ve en büyük müfessir Hz. Muhammed (as)'dir.
- Yine meal okumada, konusuna göre, güvenilir bir siyer kitabına başvurmak, ayetleri anlamak için gereklidir.
- Her şeyden önce itikadi konularla ilgili bir eseri ve bir ilmihal kitabını önceden okumak kesinlikle tavsiye edilir. Bu anlamda alt yapısı olmayan birinin, bazı ayetlere bakarak yanlış sonuçlara varma ihtimali çok yüksektir.
- Okumada ayet ve sureler arası bütünlük kaçırılmamalıdır. Mekki ve medeni ayetler arasında veya bazı ayetler arasında var gibi görülen farklı ifadelerden birine bakarak kesin bir hükme ulaşılmamalı, Kur'an bütünlüğü göz önünde bulundurulmalıdır.
- Kur'an okurken dikkat edilmesi gereken bir başka husus, kendi görüşümüzü Kur'an'a onaylatacak bir tavır içinde olmamamızdır. Tam tersine Kur'an, bizim görüşlerimizi oluşturmalıdır.
Özetle ifade edecek olursak, meal okumaları yaparak dine bağlanan çok sayıda mümin olduğu gibi yeterli zihni alt yapıya sahip olmadığı için şaşkınlığa uğrayanlar da bulunmaktadır. Belirttiğimiz bu temel hususlara riayet edildiğinde aydınlatıcı olacağı muhakkaktır. Körü körüne sadece meal okumayı öneren veya şiddetle asla meal okunmamasını dikte eden yorumlara itibar edilmemelidir.