0
Kur'an-ı Kerim'i okumak ve yaşamak temel gayemiz. Yaşamın özü ve gayesi de budur. Ancak üzülerek ifade edelim ki Kur'an'ı gereği gibi okumuyoruz, okuyanlarımız maksadı tam anlayamıyor, anlayanlardan da önemli bir kısmı hayatına yansıtmıyor.
Karamsar olmayalım ve ömrünü Kurana adayanlara da haksızlık yapmayalım ama bu konuda ciddi zafiyetimizin olduğunu da belirtmek bir zorunluluk. Ah keşke bu konuda Rabbimizin istediği yolda olabilsek. Bu temennimizi ifade ederken, Kur'an'ı hakiki manasıyla okuyan ve anlayanın hayatında nasıl bir değişim olacağına baksak, şunları görürüz:
- Tevhidi özümser ve şirkin klasik ve çağdaş tüm versiyonlarından uzak durur.
- İslami hakikatlere aykırı her türlü Batılı/Doğulu ideolojilerden, türevlerinden uzak durur.
- Ruh ve bedenini kirletecek maddi ve manevi kirlerden arınır.
- Güç ve kuvvetin Allah'a ait olduğu bilir ve sahte/geçici güçlere bel bağlamaz.
- Yanlışlıklara ve haksızlıklara karşı direnme şuuru kazandırır. Cihadı doğru anlar ve yaşamı cihad üzere bina eder.
- Dünyanın sonlu olduğunu bilir, ölümden korkmaz, hayata körü körüne bağlanmaz.
- Tutkuları; heva ve heves merkezli olmaz, nefsinin bendesi olmaz.
- Kul ve kamu hukukuna riayet eder. Bu konuda kendini kandıracak yapay fetvalara yönelmez.
- Ahlakı, Kur'an ahlakı, örnek ve rehber Hazreti Muhammed olur.
- Kendini, ailesini, yakınlarını, milletini, ümmeti ve insanlığı düşünür.
- Özetle Kur'an nasıl bir insan modeli sunuyorsa ona göre her şeyini şekillendirir. Kur'an insanı, Peygamber muhibbi olur.
Birleşse insan ve cin/ Kur'an'a denk bir söz için
En küçük bir parçasına misal getiremezler/ O esrar kapısından içeri giremezler
Ve yolu çelinseydi/ Dağa taşa inseydi
Haşyetinden dağ ve taş paramparça olurdu/ Dağlar pamuk yığını, taşlar sırça olurdu
Kur'an mukaddes Kur'an/ Yenilik onda her an
Onda ebedi nizam, onda iç ve dış sırlar/ Onu zaman silemez, eskitemez asırlar
Necip Fazıl Kısakürek
"Kur'an'ı herkes kendi gücü çerçevesinde öğrenmeye, anlamaya çalışmalıdır. En yerli alim ve müfessirlerin eser ve sohbetlerinden yararlanmak suretiyle O'na yaklaşmaya çalışmalıdır Müslüman. Sonra kendi ruhunu bir nevi Kur'an şehri haline getirmek için bütün gücünü sarfetmeli ve toplumu da Kur'an'la nurlanmış bir toplum haline getirmek için gerekirse hayatını bile ortaya koymalıdır. Yani ruhlarımızı Kur'an ruhuna uyarlamalı, insan ve toplum ruhunu, Kur'an ruhuyla diriltmemiz gerekmektedir."
Sezai Karakoç