0
Allah Resûlü, Tebük seferine çıkma hazırlıkları yaptığı bir sırada, bir grup münafık, İslam tarihinde ilk mescid olan Kuba mescidinin cemaatini kendi saflarına çekmek ve Müslümanları bölmek, birliklerini bozmak niyetiyle Kuba mescidine yakın yeni bir mescid açmayı tasarlamışlardı. Hatta ünlü İslam düşmanı, münafıkların üst aklı Fasık Ebu Âmir, bu mescidi yapmayı düşünen münafıklar heyetine:
– Siz bu mescidi yapınız. İçine mümkün olduğu kadar silah yığınız. Ben Bizans İmparatoru'na gidiyorum. Size çok sayıda Bizans askeri getiririm. Ve Muhammed'i de, sahabilerini de Medine'den bir şekilde çıkarırız, diyerek Şam tarafına gitmişti.
Münafıklar, üst aklın bu sözüne güvenerek, mescidi yapmışlar, hatta Tebük'e gitmeden önce Allah Resûlünden bu mescidi ziyaret etmesi isteğinde bile bulunmuşlardı. Allah Resûlü, onlara Tebük dönüşü uğrayacağı sözünü vermişti.
Münafıklar, şimdi Ebu Âmir'in verdiği sözü yerine getirmesini bekliyorlardı. O sözünü yerine getirirse, Medine'de Allah Resûlüne karşı bir ayaklanmayı başlatacaklardı.
Kuba'da yapılan bu ikinci ibadethaneye, Kur'an'da Mescid-i Dırar adı verilmiştir.
Allah Resûlü Tebük'ten dönerken, münafıklar ondan bu mescide uğraması isteklerini yinelediler. Mescidlerine böylece meşruiyet kazandırmak istiyorlardı. Allah Teala, yeni açılan mescidin kuruluş maksadını Efendimize vahiyle bildirdi.
Allah Resûlü, gelen vahyin ikazı üzerine, ashaptan Malik bin Dahşem ile Ma'n bin Adiy el-Aclani'yi Kuba'ya gönderdi. Onlar da varıp Kuba'da bu Dırar mescidini yıktılar. Allah, Allah'a güya secde etmek niyetiyle yapıldığı söylenen bir mescidi, böylece yerle bir ettirdi.
Münafıkların bölücü planları, ümmetin birliğini bozma faaliyetleri bir kere daha suya düşmüş oldu.
Kur'an'da münafıklarca kurulan Dırar mescidiyle ve bu mescidi kuranların bozguncu niyetleriyle alakalı şu ayetler indirildi:
"Zarar verip mü'minler arasına ayrılık tohumları ekmek için ve bundan da önce Allah ve Resûlüne savaş ilan eden (üst akıl, fasık) zatın gelmesini beklemek için bir bina yaparak ona mescid adını verenler ve 'bunu yapmakla biz iyilikten başka bir şey düşünmedik' diye size yemin edenler; Allah şahit ki, onlar şeksiz şüphesiz yalancıdırlar.
Ey Resûl, sen orada hiçbir zaman namaza durma. Sana ilk günden beri temelleri takva üzerine atılmış (Kuba) mescid(i) içinde namaza durman yakışır.
Orada günahlardan ve kirlerden temizlenmeyi çok seven erler vardır. Allah çok temizlenenleri sever.
Binasını Allah korkusu üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa yıkılacak bir yerin kıyısına bina kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine göçen kimse mi?
Allah zalimler güruhuna asla hidayet vermez. Kurdukları bina, kalplerinde temelli bir şüphe ve nifaka sebep olacaktır. Kalpleri ölümle parçalanmış olsa bile. Allah her şeyi bilen ve her işi yerli yerince yapandır." (Tevbe, 9:107-110)