Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Bakan Vang, Kanadalı mevkidaşı Anita Anand ile telefonda görüştü.
Vang, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Kanada Başbakanı Mark Carney'in, 31 Ekim'de Güney Kore'nin Gyeongju şehrinde düzenlenen Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi'nde yaptıkları görüşmenin ilişkilerde dönüm noktası olduğunu belirtti.
İki ülke liderinin görüşmede vardığı mutabakatın Çin-Kanada ilişkilerinin öncelikli gündemi olması gerektiğini vurgulayan Vang, 'Çin, Kanada ile iletişimi güçlendirmeye, ilişkileri ve farklı alanlarda işbirliğini etkin eylemlerle hızlandırmaya ve Çin-Kanada ilişkilerini faydacı ve yapıcı şekilde geliştirmeye hazırdır.' ifadesini kullandı.
Vang, iki ülkenin dışişleri, ticaret ve diğer bakanlıklarının tarafların karşılıklı meşru endişelerini uygun şekilde ele alarak sağlıklı, istikrarlı ve sürdürülebilir ilişkileri geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Şi ve Carney'nin Güney Kore'deki görüşmesi, Çin ve Kanada liderlerinin, 2017'den bu yana ilk resmi teması olmuştu.
Çin ile Kanada arasındaki gerilimler
Çin-Kanada ilişkilerinde gerilimler, Çinli teknoloji şirketi Huawei'in Mali İşler Direktörü Mıng Vancou'nun, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını delmek suçlamasıyla 1 Aralık 2018'de Kanada'nın Vancouver kentinde tutuklanmasıyla başlamıştı.
Mıng'ın gözaltına alınmasına karşılık Çin, Kanadalı eski diplomat Michael Kovrig ile iş insanı Michael Spavor'u 'Çin'in ulusal güvenliğini tehlikeye atan faaliyetlerde bulunduğu' iddiasıyla gözaltına almıştı.
Olayın ardından Batı medyasında Çin'in, 'rehine diplomasisi' yürüttüğü eleştirileri yapılmıştı.
Kanadalı istihbarat yetkililerinin 2022 yılı başında, Çin'in, Kanada'da 2019'da düzenlenen federal parlamento seçimlerinde bazı adayları örtülü bir ağ ile finanse ederek seçime müdahale etmeye çalıştığı iddiasını gündeme getirmesi yeni bir gerginliğe yol açmıştı.
Dönemin Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Kasım 2022'de Endonezya'daki G20 Liderler Zirvesi'ndeki yaptıkları görüşmede, Kanada tarafının Çin'in ülkede demokratik süreci etkilemeye yönelik faaliyetlerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti.
Tarife gerilimi
Trudeau başkanlığındaki hükümet, 2024'te, ABD'de dönemin Başkanı Joe Biden hükümetinin aldığı kararı izleyerek Çin'den ithal elektrikli araçlara yüzde 100, alüminyum ile çelik ürünlerine ise yüzde 25 gümrük vergisi getirmişti.
Çin, söz konusu tarife artışlarının Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına aykırı olduğunu savunarak, Kanada aleyhine şikayet başvurusunda bulunmuş, ayrıca Kanada'ya karşı 'ayrımcılık' soruşturması başlatmıştı.
İlk kez gümrük tarifelerinin artırılması nedeniyle bir ülke hakkında 'ayrımcılık' gerekçesiyle soruşturma başlatan Pekin yönetimi, ayrıca Kanada'dan ithal kolza yağı, yağ küspesi ve fıstık ürünlerine ek yüzde 100, deniz ürünleri ve domuz etine ise ek yüzde 25 gümrük vergisi getirerek karşılık vermişti.
ABD'nin en büyük ticaret ortakları arasında yer alan Çin ve Kanada, Meksika ile Başkan Donald Trump'ın, bu yılın başında yeniden iktidara gelmesinin ardından tek taraflı tarife artışlarıyla dünya ticaretinin ülkesi lehine değiştirmeye yönelik politikasının ilk hedef aldığı ülkeler olmuştu.
Her iki ülke de halen Washington yönetimiyle tarife müzakerelerini sürdürürken ABD ile yaşadıkları gerilim, kendi aralarındaki ticaret sorunlarının çözümü için inisiyatif yaratmıştı.




