İstanbul’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen 6.2 şiddetindeki depremin ardından zorunlu deprem sigortası (DASK) yeniden gündem oldu. Avrasya Sigorta Acenteleri Derneği (AVSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Güven Akçakaya, DASK hakkında merak edilen konular hakkında bilgi verdi.
AVSAD Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Güven Akçakaya
TSUNAMİ HASARINI DA KARŞILAR
Akçakaya, ‘’DASK deprem ve deprem kaynaklı yangın, tsunami ve yer kayması gibi riskler sebebiyle oluşan zararları teminat altına alan bir poliçe. Bu kapsamda konutun yalnızca yapısal kısmı güvence altına alınıyor. Eşya ve taşınabilir mallar bu kapsamda değil’’ dedi.
DASK ÜCRETİNE HANGİ UNSURLAR ETKİ EDİYOR?
Poliçe primlerini etkileyen unsurlarda üç unsurun öne çıktığını belirten Akçakaya, ‘’Birinci unsuru binan yapı türü. Binanın betonarme ya da yığma olması gibi… İkinci unsur, binanın bulunduğu bölgenin deprem risk durumu. Bölgeler 1 ila 5 arasında değişiyor. Üçüncü unsur ise binanın brüt metrekaresi. Poliçe maliyetini bu üç unsur etkiliyor’’ ifadelerini kullandı.
DASK’TAN HASAR ÜCRETİ ALMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Akçakaya, hasar oluştuktan sonra DASK’a nasıl başvurulacağına da değinerek, ‘’Bunun için iki yöntem var. Bunlardan bir tanesi ALO 125’i aramak. Sigortalıların hasar oluştuktan sonra burayı araması gerekiyor. Talep açıyorlar ve süreç ilerliyor. İkincisi ise e-Devlet ya da DASK’ın internet sitesi üzerinden yapılıyor. Daha sonra eksper atanıyor ve hasar tespit çalışması yapılıyor. İşlemlerin sonunda tazminat ödemesi doğrudan sigortalının banka hesabına yatırılıyor. Hasar tespit süresi tamamlandıktan sonra 15 iş günü içerisinde ödemeler yapılıyor’’ şeklinde konuştu.
Akçakaya, TRT Radyo 1'de yayınlanan ve İclal Aydıngöz'ün sunduğu Poliçe programında yaptığı açıklamada ise ‘’Çok eski ya da riskli binaların poliçe maliyeti daha yüksek olabilir. Bina çok riskli ya da kaçak yapıysa sigorta şirketleri bu yapılara sigorta yapmayabilir'' ifadesini kullanmıştı.