Okullarda bizlere 1665 yılında Newton’un başına bir elma
düşmesiyle yerçekimini bulduğu öğrettiler. Ancak beş yüz elli sene önce yaşayan
Hazini’nin 1118 yılında “her cismi yer kürenin merkezine doğru çeken bir güç
vardır” bütün bu ilmi neticeleri, tamamen ilmi deneyler ve mukayeselere
dayandırıyordu.

El Hazini, Köle iken sahibinin Merv sarayında hazîn (hazinedar) olmasından dolayı el-Hazinî adıyla tanındı.İlme olan merakı fark edilince azat edildi.  Efendisi eğitimi için her türlü imkanı sağladı.Dönemin en iyi eğitimini gördü. Hazini, fiziğin dinamik ve hidrostatik konularına ağırlık verip bilhassa hidrostatik üzerine yöneldi. Sıvıların yoğunluğunu ölçme aletini keşfetti. 

Işığın kırılma prensiplerini de inceledi ve gök küreye temas eden güneş ışınlarının dünyaya doğrudan doğruya dik olarak değil de kırılarak ulaştığını söyledi. Birçok ilmi deneyler yaptı ve cisimlerin bu çekilme kuvvetinin farklı oluşunu da, düşen cisim ile çekim merkezi arasındaki mesafeye bağlı olduğunu söyledi. Kütleler arasındaki çekim prensibini ortaya koydu.  

Yoğunlukları ölçmek için areometre kullandı. Sıvı maddelerin yoğunluğunu hesaplama metodunu ve cisimlerin hava içindeki ağırlıklarını ölçmek amacıyla icat ettiği hassas terazilerle, kimya bilimine de önemli katkılarda bulundu. Öyle ki, icat ettiği ve “Mizanü’l-Hikme” (Hikmet Terazisi) adını verdiği bu hassas terazi ile yaptığı yoğunluk ve ağırlık ölçümleri, günümüz teknolojisinden pek farklı değildir.

Editör Hakkında