Afrikalı liderler, Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılması için barış turuna çıktı. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de dün Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile bir araya gelen heyet, bugün de Rusya'nın St. Petersburg şehrindeki Konstantin Sarayı'nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile buluştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Afrika ülkelerinin, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi için oluşturduğu barış heyeti ile bir araya geldi.
Rusya'nın 2014'te Kırım'ı yasa dışı olarak ilhak etmesinin ardından 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş tüm şiddediyle devam ediyor.
Kiev'in, bu sorunu, Donbas'ta yaşayanlara karşı silah yoluyla çözmeye çalıştığını belirten Putin, "Sivil halka karşı uçak, tank ve top kullanarak özellikle Kiev rejimi 2014'te bu savaşı başlattı. BM Şartı'nın 51. maddesi uyarınca, meşru müdafaa maddesine atıfta bulunarak onlara yardım etme hakkımız vardı." ifadesini kullandı.
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Ramaphosa'nın 10 maddelik barış teklifini dinledikten sonra tekrar söz alan Putin, problemin Ukrayna'da 2014'te Batı'nın da desteklediği, "anayasal olmayan, kanlı devlet darbesi" sonrasında başladığını ve bu darbenin de bugünkü yönetimin güç kaynağı olduğunu söyledi.İktidara bu şekilde gelen yönetimi desteklemeyeceğini açıklayan Ukrayna halkının bir kısmını, tarihi ve kültürel bağlardan dolayı Rusya'nın desteklediğini kaydeden Putin, barış ile sorunun çözülmesi için taraflar arasında Minsk Anlaşması'nın imzalandığını hatırlattı.
Heyette, Afrika Birliği Dönem Başkanı ve Komorlar Devlet Başkanı Azali Assoumani'nin yanı sıra Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Zambiya Devlet Başkanı Hakainde Hichilema, Mısır Başbakanı Mustafa Madbuli, Kongo ve Uganda devlet başkanlarının temsilcileri yer aldı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Putin'in Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov da görüşmede hazır bulundu. Görüşme, 3 saatten fazla sürdü.
Kiev yönetiminin, barış anlaşmalarına bağlı kalmayarak fiilen bu barış sürecinden çekildiğini dile getiren Putin, "Bundan sonra, tarafımızca 8 yıldır bağımsızlığı tanınmayan Ukrayna topraklarında oluşturulmuş Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti'ni Rusya tanımak zorunda kaldı." diye konuştu.Bu yönetimleri tanımalarının, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler (BM) şartına uygun olduğunu dile getiren Putin, "BM Şartı'na göre, bu yönetimlerin bağımsızlığını ilan edebileceğini" bildirdi.
Ukrayna tahılının dünya pazarlarına arzının yoksulluk ve açlık sorununu çözmeyeceğine dikkati çeken Putin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, Afrika'nın en fakir ülkelerine tahıl tedariki önerisine uygun olarak her şeyi yaptıklarını belirtti.
Putin, liderlere geçen yıl Türkiye'de masaya gelen barış anlaşması taslağını da gösterdi.
İktidara bu şekilde gelen yönetimi desteklemeyeceğini açıklayan Ukrayna halkının bir kısmını, tarihi ve kültürel bağlardan dolayı Rusya'nın desteklediğini kaydeden Putin, barış ile sorunun çözülmesi için taraflar arasında Minsk Anlaşması'nın imzalandığını hatırlattı.
Rus lider Putin, görüşmenin başında yaptığı konuşmada, "Barışı tesis etmek isteyen herkesle adalet ilkelerine dayalı ve tarafların meşru menfaatlerini gözeterek yapıcı bir diyaloğa açığız." dedi.
Heyetin 10 maddelik barış teklifini dinledikten sonra söz alan Putin, Rusya'nın görüşmelere katılmayı hiçbir zaman reddetmediğini, Kiev'in müzakereleri reddetiğini öne sürdü.
Dünya gıda pazarındaki krizin, hiçbir şekilde Rusya'nın Ukrayna'daki "özel askeri operasyonunun" bir sonucu olmadığını, Ukrayna'daki durumdan çok önce şekillenmeye başladığını vurgulayan Putin, "Bu kriz, Batılı ülkelerin, hem ABD hem de Avrupa ülkelerinin koronavirüs salgınıyla ilgili sorunlarını çözmek için akılalmaz, ekonomik olarak haksız emisyonlara girişmeye başlaması sonucu ortaya çıktı." değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna'dan gıda ihracına ilişkin, 15 Haziran tarihli rakamları açıklayan Putin, tahıl sorununun çözümü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu yönde çok şey yaptığını anımsattı.Putin, sözlerine şöyle devam etti:"Ukrayna limanlarından Rusya ve Türkiye'nin yardımlarıyla 31,7 milyon ton tarım ürünü ihraç edildi. İhtiyaç sahibi Afrika ülkeleri Cibuti, Somali, Sudan, Libya, Etiyopya'ya gönderilen tarım ürünü 976 bin ton. Bu, yüzde 3,1'e tekabül ediyor. Neo-kolonyal Avrupa yönetimi, daha doğrusu Amerikan yönetimi, uluslararası toplumu ve ihtiyaç sahibi Afrika ülkelerini yine aldattı. Bu arada gıdanın yüzde 38,9'u Avrupa Birliği ülkelerine gönderildi, 12,3 milyon ton Türkiye'ye, yüzde 11 diğer ülkelere gönderildi."
Rusya'nın hiçbir zaman müzakereleri reddetmediğini vurgulayan Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yardımlarıyla geçen yıl martta Türkiye'de, Rusya ile Ukrayna heyetlerinin müzakereler yaptığını hatırlattı.İstanbul'daki bu müzakerelerde, iki tarafın bir metin üzerinde anlaştığını, Ukrayna heyetinin de bu metni parafladığını dile getiren Putin, bugüne kadar bu metni hiç göstermediklerini söyledi.
Belgeyi elinde tutarak, Afrikalı liderlere gösteren Putin, bu metnin, "Ukrayna'nın güvenliğinin garantileri ve kalıcı tarafsızlık anlaşması" olarak adlandırıldığını ifade etti. Metinde 18 maddenin bulunduğunu bildiren Putin, askeri birliklerden teçhizata kadar her şeyin detaylı olarak bu metinde yer aldığını anlattı.Rus ordusu Kiev'den çekildikten sonra Kiev yönetiminin bu anlaşmayı "çöpe attığını" vurgulayan Putin, "Gelecekte başka herhangi bir anlaşmadan vazgeçmeyeceklerinin garantisi nerede? Ancak bu koşullar altında bile müzakere etmeyi asla reddetmedik. Biz değil, Ukrayna yönetimi kendisi müzakere yapmayacağını ilan etti. Hatta, Ukrayna Devlet Başkanı (Zelenski), müzakere yapmayı yasaklayan karar imzaladı. Bizden ne istiyorlar?" dedi.