En vahşi şekilde soykırıma uğrayan Gazze’nin yaşadığı büyük acı dindirilemedi. Terör örgütü İsrail’i durduran herhangi bir güç olmadığı gibi ABD gibi emperyalist devletler maddi manevi Siyonist katilleri desteklemeyi sürdürüyor. Barış çabalarının herhangi bir sonuç vermediği Gazze’de açlıktan dolayı ölümler de başladı. Bombalar ve yokluk altında ölüme terk edilen bir milletin dramını tüm ülkeler yalnızca izleyerek tarihe büyük bir utanç olarak adlarını yazdırıyorlar. HAMAS Araştırmacısı Gazzeli Dr. Ayman Almabhouh’la Gazze’yi, HAMAS’ın direnişini ve Müslümanların tepkisizliğini konuştuk.
ÜMMET KENDİ DAVASINA ŞUURSUZ
Bir Müslüman’ın gerçek görevini ve hakiki sorumluluğunu bildiği zaman harekete geçebileceğini ifade eden HAMAS Araştırmacısı Gazzeli Dr. Ayman Almabhouh, “Bugün ümmetin sorunu, çok sayıda Müslümanın zayıf fıkhi görüşlerin, zayıf kanaatlerin etkisi altında kalmalarıdır. Bu yüzden, Müslümanların kendi davalarına destek vermede zayıflık gösterdiklerini görüyoruz” dedi.
YOK EDİLEN MESCİD-İ AKSA
Filistin davasının her Müslümanın davası olduğuna dikkat çeken Almabhouh “Çünkü bugün yok edilmek ve tahrip edilmek istenen sadece Filistin halkı değil, Mescid-i Aksa’nın kendisidir. Öldürülen sadece Filistinli canlar değil, doğrudan saldırıya uğrayan, İslamımızın bir sembolü olan ilk kıblemiz ve ziyaret edilmesi teşvik edilen üç mescidden biri olan Mescid-i Aksa’dır. Bu saldırı, Siyonist-Yahudi yıkım ve ölüm makinesi tarafından gerçekleştirilmekte, Batı’nın tamamı tarafından da açıkça destekleniyor. Bunu Batılıların kendilerinin ilan ettiği gibi, seçim kampanyalarında haçları başlarına ve omuzlarına taktıklarını görerek bizatihi müşahede ettik. Bu nedenle, bu mücadele her yönüyle dini bir savaştır” diye konuştu.
GAZZE’Yİ DUYURMAK DA CİHADDIR
İki milyar Müslümanın hepsine de bilinçsiz denmeyeceğini söyleyen Almabhouh “Müslümandan bazıları görevlerinin farkında ve bu görevlerini en güzel şekilde yerine getiriyor. Bu insanlar, dünyanın en uzak köşesinde olsalar bile Gazze’deki kardeşleriyle aynı sevaba ortak olurlar. Bugün hakikati anlatan, doğru bilgi ve haberleri yayan her kişi, tıpkı Gazze’deki mücahitler gibi bir mücahittir. İnternet ağıyla, sosyal medya sayfasıyla, ortaya koyduğu çabalarla İslam’a hizmet ediyor. Yardım faaliyetleri yapan, mallarını, emeklerini harcayan kardeşlerimiz de aynı şekilde görevlerinin bilincinde ve bunu yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.
TÜM MÜSLÜMANLAR TEHLİKEDE
Gazze’nin son yıllarda adeta bir okul gibi olduğuna dikkat çeken Almabhouh sözlerini şöyle noktaladı: “Oradaki çocuklar, kadınlar, erkekler, yaşlılar ve gençler yani herkes Kur’an-ı Kerim ezber halkalarına katılmıştır. Kur’an-ı Kerim, bizim direnişimizin sırrıdır. Allah’a olan imanımız, bizim sabrımızın ve sebatımızın sırrıdır. Bizim sarsılmaz inancımız şudur ki yalnızca Gazze değil, içindekilerle ve üzerindekilerle birlikte bütün bu dünya Allah’a aittir. Ve Allah, mülkünde dilediği gibi tasarruf eder. Olacak olan şey, Allah Teâlâ’nın bu yeryüzüne dair takdiridir. Bu topraklar, yeryüzünde bozgunculuk yapan bu fesat ehli topluluktan mutlaka kurtulacak, bu savaş sadece Gazze'nin ya da Filistinlilerin savaşı değil. Müslüman halklar yakın ve büyük bir tehlikeyle karşı karşıya!”