Eğitim-öğretim ortak meselemiz olduğu için bu alandaki her türlü gelişme ülke gündemini de büyük etkilerle meşgul ediyor. Ortak meselenin en büyük çıkmazı, herkesin bu konuda söyleyecek sözünün olması.
2023 Eğitim Vizyonu açıklandı. Umudumuz her şeyin bizi daha güzel günlere ulaştıracak seviyeye ulaşması. Eğitim alanındaki iyileşmeyle başlayacak her şey. Beklentiler çok. Öğrenci, öğretmen, idareci, veli derken herkes kendi bakış açısından konuya yaklaşmayı tercih ediyor. Olması gereken de bu. Bütün parçalar tamamlanınca bütün de beklenen seviyeye ulaşacak. Hedefler ve umutlar bu yönde.
Elbette bir de yaşananlar var. Bu yıl adrese dayalı sistem ile tanıştık. Sınavsız liseler gündemimize geldi. Bazı aksaklıklar yaşansa da son durum adrese dayalı sistemi adil bir zemine çekecek gibi görünüyor.
Adrese dayalı sistemin getirdiği bir yenilik de öğrenci devamsızlıklarının daha dikkate değer olduğu idi. Sınavsız liselere giriş şartlarından biri de öğrenci devamsızlık durumu. Görüldü ki devamsızlık yapan öğrenciler birçok şart tutmasına rağmen istedikleri liselere giremediler.
Okullar açılalı bir aydan fazla oldu. 8. sınıf öğrencilerinin devamsızlık durumuna şöyle bir göz attım. Sınıflar neredeyse eksiksiz işliyor derslerini. Okula sağlık sebebiyle ya da ciddi bir sebeple gelemeyecek olan öğrencilerin velileri de telefonla izin almakla bile yetinmeyip okula gelerek bizzat izin alıyorlar.
Sebep ortada. Devamsızlık yapıldığında liselere girişte bir engel çıkacak karşılarına. Yıllardır eğitim-öğretim ortamının tam olarak sağlayamadığı devamsızlık sorunu öğrencilerin istedikleri liselere girememe tedirginliği sonucu çözülmeye başladı.
Liselerde de benzer bir durum söz konusu. Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle özürsüz 5 gün devamsızlık yapan öğrenciler takdir, teşekkür ve başarı belgesi alamayacak. Artık notların yanında devamsızlık da etkili olacağı için öğrenciler başarılarını taçlandıracak belgelere ulaşmak için devam durumlarına daha da dikkat edecekler. Liselerde de okulların açılışından bu yana devamsızlıkların azaldığı açıkça görülüyor.
Öğrenciye sevgiyle yaklaşmak, öğrencinin gönlünü alıp ona önemli olduğunu hissettirmek gibi birçok yaklaşım zaten öğretmenler tarafından büyük bir özveri ile öğrencilere sunuluyor.
Ne olursa olsun hedefte olduğunu bilen, veliler tarafından köşeye sıkıştırılan, parmak sallanarak tehdit edilen öğretmenler işlerini layık olduğu üzere yapmaya devam ediyor.
Öğrenci merkezli eğitimi kendine göre yontan veliler ve öğrenciler de merkeze öğrenciyi alarak öğretmeni köşeye hapsetme yarışına giriyor. Her türlü sevgi dolu yaklaşıma rağmen okuldan kaçan, devamsızlık sınırını aşan öğrenciler de okul sıraları ile sokak köşeleri arasında gidip geliyor.
Her şeyin materyalist bakış açısına hapsedildiği çağımızda tüm özverilerin ötesinde not sistemi ile devamsızlık kavramı birleşince ortaya devamsızlığa dikkat eden öğrenciler ve veliler çıkıyor. Çünkü öğrenciler hala not sistemini ciddiye alıyor. Kendileri almasa bile veliler büyük takipte.
2009 yılında öğrenci davranış notlarının liselere giriş sınavına etki etmesine dair bir değişiklik yapılmıştı. Sınav notu, okul başarı puanı ve davranış notu sonuçlarıyla öğrenciler SBS ile liselere giriş yapacaktı. Elbette beklenen oldu, bir velinin itirazı Danıştay'ın kararı ile davranış notlarının sınava etkisi iptal edildi.
Gençlerin davranışlarını bir şekilde düzene sokacak her türlü değişiklik yapılmalı. Yaşadığımız çağ hiçbir dönemle kıyaslanamayacak bir eğretiliğe sahip. Gençler için kuşatmanın yönü ve zamanı yok. Bütün pedagojik kuralların yanında öğrenci ve veliler için notun önemi hiçbir zaman değişmiyor.
Neyi kaybettiğimizi hatırlayıp diz döveceğimiz anlar yaşamak yerine çağın gereklerine göre düzenlemeler yapmaktan geri durmamalıyız. Elbette birileri çıkıp da buna da "dur" demezse.