Pakistan ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre, törene Irak, Filistin, Katar, Mali, Nepal, Maldivler, Sri Lanka, Yemen, Bangladeş ve Nijerya gibi birçok dost ülkeden gelen öğrenciler Pakistan Askeri Akademisinden mezun oldu. Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı General Asım Munir törene onur konuğu olarak katıldı. Munir, törende seçkin öğrencilere ödüllerini verdi.
Törende konuşan Munir, mezunları tebrik ederek 'Dost ülkeler Bangladeş, Irak, Mali, Maldivler, Nijerya, Nepal, Filistin, Katar, Sri Lanka ve Yemen'den gelen Harbiyelileri bu prestijli kurumdaki formasyon eğitimlerini başarıyla tamamladıkları için kutluyorum. Bu, askeri işbirliği ve uluslararası dostluğun güçlü bağlarını yansıtan, sizin ve hepimiz için gurur verici bir andır.' ifadelerini kullandı.
Ülkenin kuruluşundan bu yana Pakistan Silahlı Kuvvetlerinin ülkenin iç ve dış sınırlarını 'sarsılmaz bir azim, inanç ve gururla' savunduğunu belirten Munir, 'Pakistan halkının kahramanlığını', her bir askeri, denizciyi, havacıyı, 'bu zorlu zamanlarda' canlarını ortaya koyan cesur erkekleri, kadınları, çocukları ve yaşlıları ve 'ne pahasına olursa olsun anavatanı savunmak için büyük bir inançla savaşan gazileri' gururla selamladığını kaydetti.
Munir, özgürlük ve bağımsızlığın şehitlere ve ailelerine borçlu olduğuna işaret ederek 'şehitlerin mirasçıları' olarak tanımladığı mezunlara şehitlerin anısına layık yaşamaları çağrısında bulundu.
Hindistan'a 'nükleerleşmiş bir ortamda savaşa yer yok' mesajını ileten Munir, bu konuda ülke yönetimini kesin bir dille uyardığını aktararak, şunları vurguladı:
'Pakistan ile aranızdaki temel meseleleri uluslararası normlara uygun olarak, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde çözüme kavuşturun. Söylemleriniz bizi asla yıldırmayacak ve zorlamayacaktır. En küçük bir provokasyona dahi tereddütsüz, orantısız bir şekilde kararlı karşılık vereceğiz. Nihayetinde tüm bölge ve ötesi için yıkıcı sonuçlar doğurabilecek bir tırmanmanın sorumluluğu doğrudan Hindistan'a ait olacaktır.'
Dünyanın 'siyasi hedeflere ulaşmak için bir araç olarak' şiddete doğru gözle görülür bir kayma ile birlikte artan kırılganlık ve istikrarsızlığa tanık olduğunu belirten Munir, ülkesinin bölgede başarılı bir şekilde 'bölgesel istikrar sağlayıcı' olarak görev aldığını, başta Müslüman ülkeler olmak üzere önemli küresel ve bölgesel güçlerle ilişkilerini daha da güçlendirdiğini kaydetti.
Munir, Suudi Arabistan Krallığı ile yakın zamanda imzalanan Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşmasının, Pakistan-Suudi kardeşliğinin pekiştirilmesi ve resmileştirilmesinin yanı sıra Orta Doğu ve Güney Asya'da barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik bir adım olduğunun altını çizdi.
- Hindistan'a 'devlet destekli terörizm' suçlaması
Hindistan'la mayıs başında yaşanan ve ABD arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaları hatırlatan Munir, Hindistan'ı 'devlet destekli terörizmi' sürdürmekle suçladı.
Munir, Hindistan'ın kontrolündeki Cammu Keşmir bölgesindeki 'işgalin sona ermesi' gerektiğini vurgulayarak, Pakistan'ın bölge konusundaki kararlı tutumunu sürdüreceğini belirtti.
- Afganistan'a 'vekil grupları kontrol altına alma' çağrısı
Bir rahatsız edici durumun da 'Afgan topraklarının Pakistan'da terörizm amacıyla kullanılması' olduğunu ifade eden Munir, 'Afganistan halkını, şiddete karşı karşılıklı güvenliği tercih etmeye çağırıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Munir, bu kapsamda Afganistan yönetimine de seslenerek Kabil yönetimine, 'Afganistan'da barınan ve Afgan topraklarını kullanarak Pakistan'a saldırılar düzenleyen bu vekil grupları kontrol altına alma' çağrısı yaptı.
- Pakistan, Gazze'de ateşkesin sürmesini istiyor
Gazze Şeridi'ndeki ateşkes ve esir takası anlaşmasına da değinen Orgeneral Munir, bunun bölgede kalıcı barış ve istikrara yol açmasının umulduğunu vurguladı.
Munir, uluslararası toplumun 'nihayetinde' İsrail'in soykırım politikalarını fark ettiğine dikkati çekerek bu kapsamda Pakistan'ın 'iki devletli çözüm' çağrısını yineledi.
Pakistan'ın ateşkesin devam etmesi beklentisinde olduğuna işaret eden Munir, Gazze halkının kendi vatanında barış içinde yaşayabilmesi için insani yardımların sorunsuz bir şekilde ulaştırılmasının ve bölgenin yeniden inşasının gerekliliğinin de altını çizdi.
Pakistan'da Genelkurmay Başkanı, prensipte silahlı kuvvetlerin en yüksek rütbeli subayı durumunda bulunuyor. Genelkurmay Başkanlığı başlıca askeri danışma organı görevini yürütüyor ve kuvvet komutanlıkları arasındaki iletişimi koordine ediyor, muharip kuvvetler üzerinde ise operasyonel yetkisi bulunmuyor.
Pakistan Silahlı Kuvvetlerinde ordunun kuvvet komutanlıklarını komuta eden, operasyonel yetkiye ve kontrole sahip olan kişi Kara Kuvvetleri Komutanı. Bu açıdan Kara Kuvvetleri Komutanı, Pakistan ordusunun başındaki isim olarak biliniyor.




