Salaten tüncina duası nedir? Farz namazlardan sonra okunan Salaten tüncina duasının faziletleri nelerdir? Salaten tüncina duası Türkçe ve Arapça okunuşu ile manasını derledik. İşte Salaten tüncina duası anlamı ve fazileti...

Farz namazından sonra dua etmek bidat değil, sünnettir.

Nitekim, Ebu Davud, Nesaî ve Tirmizî'in rivayet ettiği bir hadiste peygamberimiz(a.s.m) şöyle buyurmuştur:

"Biriniz namazı kıldıktan sonra, Allah'a hamdu sena etsin, sonra Peygamber'e salavat getirsin, ondan sonra dilediği dualar yapsın." (bk. Neylu'l-Evtar, 2/577)

Saleten Tüncina Duası:

اَللّهُمَّ صَلِّ عَلَي مُحَمَّدٍ وَ عَلَي آلِ مُحَمَّدٍ صَلاَةً تُنْجِناَ بِهَا مِنْ جَمِيعِاْلاَحْوَالِ وَ اْلآفاَتِ وَ تَقْضِي لَناَ بِهَا جَمِيعَ الْحَاجَاتِ وَ تُطَهِّرُنَا بِهَا مِنْ جَمِيعِ السَّيِّآتِ وَتَرْفَعُنَا بِهَا عِنْدَكَ اَعْلَي الدَّرَجَاتِ وَ تُبَلِّغُنَا بِهَا اَقْصَي الْغَيَاتِ مِنْ جَمِيعِ الْخَيْرَاتِ فِي الْحَيَاتِوَ بَعْدَ الْمَمَاتِ بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ.
حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ نِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ النَّصِيرُ * غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَاِلَيْكَ ٱلْمَصِيرُ

"Allahumme salli ala Seyyidina Muhammedin ve ala ali Seyyidina Muhammedin salaten tüncîna biha min-cemî'il-ehvali vel afat. Ve takdî lena biha cemîal hacat ve tutahhiruna biha min-cemîi's-seyyiat ve terfe'una biha ındeke a'la'd-deracat ve tubelliğuna biha aksa'l-ğayat min cemiîl-hayrati fî'l-hayati ve ba'del-memat birahmetike Ya erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevla ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbena ve ileyke'l-masîr."

Anlamı:

"Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e (asm) ve onun Ehl-i beytine salat eyle. Bu salavat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarırsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salavat hürmetine yerine getirirsin, bizi bütün günahlardan bu salavat hürmetine temizlesin, o salavat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salavat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırırsın. Ey merhametlilerin merhametlisi, bize bunları merhametinle nasip eyle. Allah Teala bize kafidir ve ne iyi bir dost, ne iyi bir vekildir. Ey Rabbimiz, senin mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır."

Bazı yerlerde, "Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevla ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbena ve ileyke'l-masîr." kısmının olmadığını da belirtelim. Ancak bu kısmın söylenmesi de çok faydalıdır.

Bu Salavat-ı Şerifenin büyük önemi ve sevabı vardır. Sürekli bu salavata devam edenin, belalardan emin, gelecek musibetlere perde, arzularının kolay, rızkının da bereketli olacağı ümit edilir.

Dua esnasında eller (duanın seması sayılan) yukarıya açık olarak (ayrı) şekilde tutulur. İki elin avuç içi terazinin iki gözü gibi muvazeneli şekilde göğüs hizasında, semadan gelecek Rahmet-i İlahiyye'ye açık bekler.

Ancak, bazı zamanlarda bu iki elin yanyana birleşip, bitişik şekilde tutulması da sünnete aykırı değildir. Resûl-i Ekrem (asm) Hazretleri her iki halde de dua yapmıştır. Lakin çoğu defa ellerini ayrı şekilde tuttuğu anlaşılmaktadır.

Nitekim Şafiî mezhebinde duanın korku manasına gelen cümlelerinde ellerin içinin yere çevrilip aşağıya tutulduğu gibi. Hanefi'de ise avuç içinin aşağıya çevrilmesi sadece yağmur duasında meşru kılınmış, diğerlerine şamil olmamıştır.

Şafilerin dua ederken musibetten sakınmak için ellerini aşağıya çevirmeleri bazı hadislere dayanmaktadır ki sünnettir. Bu hadislerden birisi şöyledir:

"Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü vesselam, Allah'tan bir şeyin olmasını istediği zaman ellerinin içini yukarıya çevirirdi. Ancak bir şeyden sakınacağı zaman ise ellerinin içini aşağıya çevirirdi." (Bu konuyla ilgili hadisler için bk. Müsned, Ahmed b. Hanbel IV/56; Mecmau'z- Zevaid, X/168; Cemu'l-Fevaid, II/618; el-Fethu'l-Kebir, II/357)

Bu nedenle ellerini dua ederken aşağıya çevirenler, bu hadislere göre amel etmiştir. Hanefiler ise bu konuda Şafileri taklit etmiş oluyor.

Muhabir: Yazar Silinmiş