Gazze şehrinde maruz kaldığı hava saldırısında iki kolu omuzlarından kopmuştu. Fakat Allah Teâlâ diledi ki, o ölümle diriliş arasındaki o kutlu menzilde bir müddet daha yaşasın; ailesiyle vedalaşsın, dostlarını kabul etsin, onlarla konuşsun, sonra bedeni yavaşça solup ağır bakım odasında üç gün can çekişsin ve sonunda sükûnet içinde şehadetle taçlansın.
Şehid İmad Akıl Taburu’nun kumandanıydı
Şehid Ebû Ubeyde, Kuzey Tugayı’na bağlı Şehid İmad Akıl Taburu’nun kumandanıydı. Daha önce Cebeliye Mülteci Kampı’nda iki suikast girişiminden sağ çıkmıştı. Siyonistlerin şiddetli hava saldırılarında bir gözünü kaybetmiş, birinde de kendisiyle beraber cihad yoldaşları bir tünelde günlerce kuşatılmışlardı. Yirmi iki gün boyunca o karanlık dehlizde, ışığa ve gıdaya hasret, ellerindeki azıcık suyla hayata tutundular. Tünelden çıktıklarında bitap düşmüşlerdi. Birkaç gün süren tedavi ve dinlenmenin ardından, o yiğit kumandan yeniden ayağa kalktı; kardeşleriyle omuz omuza cepheye döndü.
Ve nihayet, omuzlarından kopan kollarının ardından Rabbine doğru yükseldi. O, bedeni eksilmiş ama ruhu tamamlanmış bir yiğit olarak, şehadet makamının en yücesine kavuştu.
NOT:
Ümmetin sesi, yahudi ve Arap yalancıların tahtını sarsan o gür sesin şehâdeti teyit olundu…
Bir yiğit daha yürüdü… Şehid oldu kahraman Abdullah Yusuf el-Leddâvî, nam-ı diğer Ebu Ubeyde – tıpkı ondan önce giden bütün komutanlar gibi, yüzü dönük, göğsü öne, safların önünde yürüyerek…
İşte hakikî adı ve suretiyle kardeşi Dr. Mustafa Yusuf el-Leddâvî’nin hüzün dolu veda sözleriyle anılıyor.
Bizden ayrıldı o ses ki içimize ümit üflüyordu…
Allah o asil, hür ve yiğit kumandanı rahmetine gark eylesin.
Bu sesin susacağını hiç düşünmemiştim…
Biz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz.
İşte onun hakikî sureti…
28 Ekim 2025’te, Ebu Ubeyde, Rabbine kavuştu; Allah’ın izniyle şehid olarak…
Yüzünü dönmeden, geri çekilmeden…
Allah rahmet eylesin.
Onun kelâmı, her yürekte yankılanacak:
“Bu bir cihaddır; ya zafer, ya şehâdet!”
Ve o, seçimini yaptı – ebedîliğe, Firdevs cennetlerinde; peygamberler, sıddîklar ve şehidler yoldaşlığında yürüdü.
Ağabeyi Dr. Mustafa Yusuf el-Leddâvî’nin veda sözleri:
Bu gece, küçük kardeşim “Ebu Ubeyde” Abdullah Yusuf el-Leddâvî, Rabbine şehid olarak yükseldi.
19 Ekim günü, ateşkesin siyonistlerce bozulduğu o anda, şehid Taceddin el-Vehîdî ile birlikte vurulmuştu.
O saldırıda, omuzlarından itibaren iki kolunu kaybetmişti.
Allah’ın dilemesiyle, o yarasından sonra bir süre yaşadı; sonra da şehid olarak Rabbine kavuştu.




