0

"Erkek-kadın bütün münafıklar hep birdirler. Kötülüğü emrederler, iyiliği yasaklarlar, elleri sıkıdır, onlar Allah'ı unuttukları için Allah da onları unuttu. Münafıklar yoldan çıkmışların ta kendileridirler."[1]

Açıklama: Allah, İslam dairesine giren tüm insanlara değer verir. İslam dairesine giren tüm insanların can, mal ve namusu koruma altına alınmıştır. İslam dairesindeki kişilere müslüman adını veren Allah-u Teala müslümanların din adına kandırılmasını asla istemez.

Bir kafir düşünün ki kendisini 'ben de senin gibi müslümanım' diye tanıtıp seni din adına kandırıyor. Allah, İslam dairesindeki müslümanları çok sevdiğinden ve din adına kandırılmalarını istemediğinden münafıkları cehennemin en alt tabakasına koyacağını vaad ediyor. Kafir olarak kalmalarından daha şedid bir cezayla karşılaşmış olacaklar…

Peki, bir insan hangi mantıkla münafıklığı tercih eder? Münafıklığın sebepleri nelerdir? Münafıkların ortak özellikleri var mıdır? Münafıklık kalbi bir amel olması hasebiyle bir kişinin münafık olduğu nasıl anlaşılır? Bu ve benzeri sorular oldukça önemlidir.

Münafıklık kalbi bir durum olduğu için bir kimsenin münafık olup olmadığını ancak ve ancak Allah bilir. Haliyle az önce sıraladığımız sorulara da ancak ve ancak Allah ve – bildirdiği kadarıyla- resulü cevap verebilir.

Allah, İslam dinindeki konuklarına olan merhametinden dolayı münafıklığın en önemli göstergelerinden bahsetmiş ki o vasıflı kişileri gördüğümüzde gerekli tedbirleri alalım ve din adına zarar görmeyelim.

Ayetimiz; "Erkek-kadın bütün münafıklar hep birdirler…" ile başlıyor… Erkeklerden olabileceği gibi bayanlardan da olabiliyormuş. Peki, neden erkek ve bayan diye bir açıklama söz konusu? Bunun cevabını elbette ki Allah daha iyi bilir, ama bir anlık aklıma gelen şu bilgileri sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim;

İslam dinine savaş açanlar ve kan dökenler ağırlıkta erkeklerdir… Bayanlar fıtraten merhametli ve duygusal olduğundan onlardan din düşmanlığı beklenemeyebilir. Bir bayanın tesettüre bürünmesi erkeklerin ben müslümanım demesine benzemez. Bayanlar din adına kandırabilmeleri için tesettüre bürünmeleri gerekir ki[2] bu durum sosyal hayatlarını kısıtlar. Ve insanın aklına kolay kolay münafıklık şüphesi gelmez. Allah-u alem, erkek ve bayan diye ayrıca belirtmesindeki sır bu olsa gerek.

Peki, ne yapar bu münafıklar;

"Kötülüğü emrederler, iyiliği yasaklarlar, elleri sıkıdır..." Emrettikleri kötülük akideye zarar veren kötülükler olabileceği gibi insanı harama sürükleyen kötülükler de olabilir… Ve bunlar sürekli dilleriyle; 'Elhamdulillah biz de müslümanız.' derler. Sıkıştıkları anda dilleriyle müslüman olduklarını söylerler. Ama fiilleri aynı görüşte değildir.

Kötülüğü emredip iyiliği yasaklamaları toplumu yönetenler safında olmalarını da bir açıdan gerektirir. Bugün halkı Müslüman olan ülkelerde bu ayeti okadar net bir şekilde okuyoruz ki…

İslam dininin yaşanmasına engel olmaya çalışanların en başında pis münafıklar gelir…

***

Kötülüğü emredip iyiliği yasaklayan bir inanç şekli, islama karşı sessiz kalan bir Hıristiyan akidesi gibi olamaz… Biri islama savaş açmış, diğeri savaş açmayıp kendine zarar veren bir kafir olarak karşımıza çıkar…

İslam'a savaş açan bir Yahudi'yi anlarız… Fakat bu savaşı, 'ben de müslümanım' diyen birinden anlamakta güçlük çekeriz. Aklımıza iki seçenek gelir; ya bunlar cahiller ya da bunlar münafıklar. Bu ayet bizlere bu kişilerin münafık olduğunu haber verir.

Münafıkların Allah'ı unutmaları kendileri için şer kapılarının açılması demekti. Allah birini unuttu mu, o kişi şeytanın an büyük dostu olur. Ve o kişiler için beklenen son ayette şöyle belirtilir;

"Allah erkek münafıklara da kadın münafıklara da kafirlere de içinde ebedî kalacakları cehennem ateşini vadetti. O, onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir! Onlar için devamlı bir azap vardır."[3]



[1]Tevbe. 67

[2]Günümüz münafıkları tesettüre bile bürünme gereği duymadan din düşmanlığına devam ederler.

[3]Tevbe. 68