Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 Haziran 2023

Ekonominin vakayı hayriyesi

Türkiye’nin, yatırımdan vazgeçme ile enflasyonu dizginleme arasında kaldığı ayrımda, Mehmet Şimşek faktörü nereye konumlanacak?

İşte önümüzdeki günleri belirleyecek olan gelişmeler bu sorunun cevabında saklı…

Su testisi su yolunda kırılır…

Pandeminin getirdiği durgunluğu ve “Ekonominizi mahvederim!” çıkışının kaçışını gidermek için başlayan parasal genişleme, Mehmet Şimşek ile son bulacak.

Rivayete göre Mehmet Şimşek’in mevcut tabloya ilişkin yakın çevresine yaptığı beklenmedik açıklamalar, çevresinde çokça dile getiriliyor.

Bu köşeden yıllarca kaleme aldığım sorunlar, Mehmet Şimşek’in ayrıldığı dönemden bu yana ortaya çıkan zorlu tablonun gerçeklerini yansıtıyor.

Beni kınayan ya da fırsat buldukça “İyi şeylere odaklanmak lazım Azizim…” havasında tavsiyede bulunanların, bu sıralar ne yüzlerini görüyorum ne seslerini duyuyorum.

Ekonomi bir günde çökmeyeceği gibi bir günde de ayağa kalkmaz.

Kimse mucize beklemesin.

Çözümde istikrarlı bir yönetimin varlığı ekonomi yönetiminin elini güçlendiren bir unsur olsa da, yıllanmışlığın getirdiği kronik sorunların çözülemeyeceğine olan kanaat ise tam tersi bir etki yapıyor.

Ben Türkiye’nin geleceğini çok parlak görüyorum.

Ülkemizi ayağa kaldırmak için hep birlikte hareket etmekten başka çare yok.

Bu köşeden her zaman yaptığım gibi yine kendi zaviyemden birlik ve beraberlik noktasında ortak fayda için önerilerimi sunacağım.

Başlayalım:

Her koşulda parasal sıkılaşma olacak.

Yeni Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan bile bunun aslında bir nevi güvencesi noktasında bir atama oldu.

Ama Şahap Kavcıoğlu’nun BDDK’ya atanması, bankaların piyasayı fonlama konusunda ikili ilişkiler noktasında harekete geçirileceğini gösteriyor.

Zira Şahap Bey’in bankacılar ile birebir geliştirdiği ilişkiler ve diyaloglar Merkez Bankası başkanlığı döneminde çok konuşulmuştu.

Ama esas sorun, yetersiz dolar rezervi ve buna yönlenmeye hazır 100 milyar dolardan fazla KKM hesapları…

Kur Korumalı Mevduat hesaplarının büyüklüğü göz önünde bulundurulunca parasal sıkılaşma için geri durulamayacağı gerçeği…

Buna gerçeğe rağmen istihdam oranları konusunda istenilen noktaya gelinmemiş olması çözüm için yatırımların bir anda kesilmesini önleyecek tedbirlere sarılmasını zorunlu kılıyor.

Benim önerim ikisini birden yapabilecek bir reforma dayanıyor.

Asgari ücretin Temmuz döneminde tekrar belirlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın çağrısını fırsat bilerek ve Meclis’in 15 Temmuz’a kadar çalışacağı takvimi düşünerek bu kısa zamanda yapılacak en anlamlı adımın il ya da bölge bazlı asgari ücret farklılaşmasına gitmek olduğunu söyleyebilirim.

Seçim sonuçlarından da anlaşılacağı gibi büyükşehirlerde yaşamın zorluğu, asgari ücretli geçimi imkânsız hâle getiriyor.

Büyükşehirlerde yaşayanlar, bunu aşabilmek adına bekâr evlerinde çalışanların bir araya geldiği bir konsepte doğru dönmeye başladı.

Hatta evlilerde geniş aile ile yaşam kültürüne dönenlerin sayısı giderek artmaya başladı.

Bu tasarruf yöntemi, var olan bölgede ayakta kalma çabasıyla kullanılırken, aynı zamanda bazıları tarafından, buradan kazanılan paraları memleketlerinde kuracakları iş için bir birikim olarak değerlendirmek isteyen çok kişi var.

Bu da aslında İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere geri göç konusunun yani memlekete dönüşün milyonlarca insanın gündeminde olduğunu gösteriyor.

Asgari ücret bedelini çoktan geçen kira fiyatlarına rağmen memleketlerinde barınma konusunda baba yadigârı konutların veya arazilerin bulunması en büyük harcama kalemi olan barınmaya büyük çözüm buluyor.

Buna fırsat verecek politikalara yönelmek devlet kaynaklarının kentsel dönüşüm için kullanacağı politikayı desteklerken büyükşehirlere çalışmak için gelenlerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için ulaşım altyapılarını güçlendirecek projelere ağırlık verilmesini daha imkanlı kılar.

Bu girişim aynı zamanda ülkenin ticaret ve turizm noktasında önünün daha da açılması sağlayacak ulaşım yatırımlarının planlanmasına fırsat verebilir.

Kişiler için sağlanacak bu faydaların yanında büyükşehirlerde işgücü maliyetleri ile kiralama maliyetlerinin yüksekliğinden yılgınlık geçiren yatırımcıların, Anadolu’nun güzide bölgelerine yatırım yapma arzusu güçlendirilebilir.

Hatta var olan fabrikaların bile küçük teşviklerle taşınması gündeme gelebilir.

Bu da on yıllardır ülkenin en temel güvenlik problemlerinde birini oluşturan başta Marmara Bölgesi olmak üzere üretim akslarının tek bölgeye hapsolması sorununu da çözebilir.

Yalnız burada asgari ücrette anlamlı farklar olması çok önemli…

İyi bir hesaplama ile sadece asgari ücret farklılaşması yoluyla ülkenin şu an ki birçok sorununa hızlı ve kalıcı çözüm bulunabilir.

Ekonominin bir Vakayı Hayriye’ye ihtiyacı varsa, sanırım bu öneri böyle bir çıktıya ulaşıyor.

Reform ihtiyaçlarının Avrupai nitelikte olmasını sağlamak, bütçe yüklerini artırabilirken bunun gibi yerli çözümlere odaklanmak bir taşla birden çok kuş vurmanın yolunu açabilir.

Vaktin dar olduğu dönemlerde etkin reformlara ihtiyaç olduğu ortada…

Sadece faiz artırmak çözüm olmaz.

Benden söylemesi…