Dolar (USD)
34.21
Euro (EUR)
37.48
Gram Altın
2888.64
BIST 100
8964.1
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 May 2022

Herkes ayağını yorganına göre uzatacak

Nisan ayında Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanun Teklifi, iktidar ve muhalefetin uzlaşısı ile Meclis’ten geçerek Resmi Gazete’de yayımlandı.

Altmış madde,üç günlük zorlu mesaiyle yasalaştı.

Bu kanun Meclis mesaisine göre oldukça hızlı ilerleyen nadir çalışmalar arasında yer alıyor.

Meclis’teki yasalaşma sürecinde kulislerde milletvekillerine lobi yapan spor camiası temsilcileri, gündeme getirdikleri taleplerile maddelerin bir kısmının değişmesine neden oldu.

İşte o maddelerdeki değişimi ve kanunlaşan metnin spor ekonomisine ve camiasına katkısını Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na sordum.

Sayın Bakan da sağ olsun ilk kez bu konuyu benimle konuştu. Gelelim soru ve cevaplara:

-Meclis'te bazı maddelerde yapılan düzenlemelerin yasanın ruhunu etkileyeceğini düşünüyor musunuz?

Bakanlık olarak pandeminin hemen öncesinde 13-17 Ocak 2020 tarihinde Türk sporunun mevcut durumunun değerlendirilmesi ve gelecek stratejilerinin belirlenmesi amacıyla bir çalıştay düzenledik. 5 gün boyunca devam eden çalıştayda 7 ayrı salonda toplam 150 saatlik oturumlar gerçekleşti. 175 kulüp temsilcisi, 91 federasyon temsilcisi, 6 amatör spor kulüpleri federasyonu temsilcisi, 95 bakanlık temsilcisi, 12 moderatör, 10 raportör, 17 genç gönüllü, 48 basın ve hukuk temsilcisi olmak üzere toplamda 457 kişi katıldı.

-Hatta bu çalışmanın çıktılarını bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurmuştunuz ve kısa zaman önce de yine bir basın toplantısıyla konuyu tekrar gündeme getirmiştiniz.

Tüm bu çalışmaların sonucunda 3 ana tema tespit edildi. Birincisi Hukuki Altyapının Güçlendirilmesi, İkincisi Ekonomik Durumun Güçlendirilmesi, Üçüncüsü Yönetim ve Koordinasyonun Geliştirilmesi. Bu konuların konuşulma ağırlıkları da sırasıyla; %44, %30 ve %26. Yasaya baktığınızda da ağırlık olarak bu dağılımı görüyorsunuz zaten. Yasa çalışması Türkiye’de sporun tüm paydaşlarının katkısıyla hazırlandı. Arkadaşlarım yasayla ilgili bir web sitesi de hazırladı. Orada çalıştaya katılan hangi üye ne demiş, hangi konulardan şikâyet etmiş, hepsini bulmak mümkün. Sonrasında yasa teklifi yüce Meclisimizde, komisyonda görüşüldü. Orada farklı katkılar da oldu. Ama günün sonunda yasamız iktidarıyla, muhalefetiyle oy birliğiyle geçti. Bu nokta çok önemli. Demek ki herkes bu yasanın Türk sporunun uzun süreden bu yana gelen sorunlarına çözüm getireceğini düşünüyor. Bu ortak fikir ve oy birliği yasanın en güçlü temelini oluşturuyor.

-Yasalaşmanın ardından spordaki değişimi ilk olarak nerelerde ne zaman görmeye başlarız?

Bu bir süreç. Hem kulüpler hem federasyonlar kendi planlamalarını yapmaları açısından da bir fırsata sahip. Özellikle finansal anlamda orta vadede önemli kazanımlar elde edileceğini düşünüyorum. Mevcut finansal zorlukları aşmak için özellikle kulüplerimiz daha dengeli bütçeler yapmak ve bu bütçelere uymak zorunda kalacak. Bu da sportif anlamda öz kaynak düzeninin daha da önem kazanmasına yol açacak. Ben yeni yasanın, yapısal faydalarının yanında sportif anlamda da uzun vadede önemli katkılarının olacağını düşünüyorum.

-Yasanın getirmesi planlanan spor düzeninin sağlayacağı faydaların ne olması bekleniyor? En çok hangi sorunlara çözüm getirilmiş oldu?

Ülkemizde faaliyette bulunan spor kulüplerinin hukuki, finansal, şirketleşme, halka açılma ve yönetimsel birçok sorunu var ama bunlar içinde en önemli olanı mali sorunlar. Peki mali sorunların sebebi nedir? Birçok sebep var ama temel olarak yeterli düzeyde gelir üretilmemesine rağmen, bu gelirlere uygun olarak gider ve harcamaların düzenlenmemesi ve sürekli tekrarlanan bütçe açıkları olarak görünüyor. Bu tanımlamanın altını doldurmak mümkün. Kurumsallaşma, yönetim ve organizasyon yetersizlikleri, sporcu ve teknik insanlara yapılan parasal ödemeler, yüksek transfer bedelleri, açıkların genellikle kısa vadeli ve yüksek faiz borçlanmayla kapatılmaya çalışılması gibi teknik tespitleri yapmak mümkün. Bunlar gizli, bilinmeyen, ilk defa dile getirilen durumlar değil. Kamuyu Aydınlatma Platformu aracılığı ile açıklanan finansal tablolar Türkiye Süper Ligi’nde yer alan özellikle dört büyük kulübün teknik olarak mali yapısının sürdürülebilir olmaktan uzak olduğunu gösteriyor.

KULÜPLERİN BORÇLARI

Kulüpler tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamalara göre. 2020 Ekim ayı itibariyle:

A Kulübünün 5,33, B Kulübünün 5,2, C Kulübünün 3,3 ve D Kulübünün 1,25 milyar TL olmak üzere toplam 15.08 milyar TL borcu bulunmaktadır.

BORÇLAR HIZLA ARTIYOR

Kulüpler tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamalara göre. 2021 Mayıs ayı itibariyle:

A Kulübünün 5,96, B Kulübünün 5,47, C Kulübünün 4,51 ve D Kulübünün 1,44 milyar TL olmak üzere toplamda 17,38 milyar TL tutarında borcu bulunuyor. Bu borç toplamı son sekiz yılda %534 oranında artmış.

İFLAS ÖNLENECEK

Bu tablonun açıklaması şu: Kulüplerin borçları varlıklarını ve öz sermayelerini yok ediyor ve artan zararlar dolayısıyla kulüpler teknik anlamda iflasa sürükleniyor.

Yasa öncelikle kulüplerin mali olarak sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını sağlayacak. Herkesin ayağını yorganına göre uzatmasını sağlayacak.