Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına 27 Mayıs darbesiyle başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, akabinde sözü yeni anayasa çalışmalarına getirdi.
Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, çalışmaların da hızlandığını söyledi.
"Dün itibariyle 10 hukukçu arkadaşımı görevlendirdim. Şimdi bu hukukçu arkadaşlarımız çalışmaya başlayacaklar. Bu çalışmayla birlikte inşallah yeni anayasa hazırlık çalışmalarını yürüteceğiz. Türkiye'yi darbe anayasasından kurtaracağız." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
'Bu milleti darbe anayasası utancından kurtaracağız'
Nasıl sandığın üzerindeki bütün vesayet gölgelerini ortadan kaldırdıysak inşallah darbe anayasası utancından da bu milleti mutlaka kurtaracağız.
Yeni ve sivil bir anayasa üstümüzdeki ölü toprağını tamamen atma imkanını bizlere sunacak. Yeni anayasayı demokrasimizin envanterine katmakta kararlıyız.
‘Ülkemizi darbe atmosferine sokan CHP'dir’
Malumunuz bugün 27 Mayıs'ın 65. yıl dönümü. Menderes'i Polatkan'ı Zorlu'yu idam sehpasına götüren sürecin de başlangıcıdır 27 Mayıs. 65 senedir milletimizin kalbindeki yaradır. Demokrat partinin iktidara gelmesi ile milletin uğradığı zulüm sona ermiştir.
Türkçe ezan eziyetine son veren, Anadolu'nun dört bir yanına yollar, barajlar inşa eden, imam hatip okulları, Kur'an kursları açan Adnan Menderes ve arkadaşlarıdır.
27 Mayıs, demokrasi ve kalkınma atılımlarının tam anlamıyla kesintiye uğratılmasıdır. 27 Mayıs'a giden yolun taşlarını döşeyen dönemin CHP liderliğidir. Sokakları karıştırarak, ülkemizi darbe atmosferine sokan yine CHP'dir.
‘Darbe parantezini biz açılmamak üzere kapattık’
27 Mayıs 1960 darbesiyle açılan parantezi 15 Temmuz gecesi yazılan destanla bir daha açılmamak üzere biz kapattık. O gece sadece demokrasimiz kurtulmadı. O gece aynı zamanda Menderes ve arkadaşlarının ruhu da şad oldu.

Milat Gazetesi dikkat çekmişti
Milat Gazetesi’nde yayımlanan haberde, Türkiye’de yargı sistemine yönelik köklü bir değişim ihtiyacına dikkat çekildi. Haberde, sabıkalı suçluların ve dini değerlere hakaret edenlerin serbest bırakılması ile Ahmet Minguzzi cinayeti gibi davalarda alınan tartışmalı kararlar örnek gösterildi. Bu durumun, toplumda adalet duygusunu zedelediği ve mahkemelerin verdiği kararların, yargı sisteminin reforme edilmesi gerektiği yönündeki görüşleri güçlendirdiği vurgulandı.





