ABD’li gazeteci Dave Seminara, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında yaşanan sivil kayıpları ve bu politikalara verilen koşulsuz desteği eleştirdiği yazılar sonrası, uzun süredir yazdığı üç gazetede artık yer bulamadığını söyledi.

İsrail politikalarına eleştiri sonrası süreç değişti


Seminara, yıllar boyunca The Wall Street Journal, City Journal ve The Daily Telegraph gibi sağ çizgide yayın yapan gazetelerde göç, ekonomi, dış politika ve ifade özgürlüğü üzerine 100’ü aşkın köşe yazısı kaleme aldı. Ancak İsrail hükümetinin Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonlara yönelik eleştirilerini bu yayınlar dışında dile getirdiğini vurguladı.

Kasım 2023’ten itibaren farklı mecralarda yayımlanan yazılarda, İsrail saldırılarında binlerce Filistinli sivilin, çocuklar da dahil, hayatını kaybettiğine dikkat çekildi ve ABD yönetiminin İsrail eleştirilerine yönelik baskıcı tutumu ele alındı.

Seminara, 7 Ekim’de Hamas’ın saldırılarını açıkça kınadığını ancak buna rağmen İsrail’in Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonların yol açtığı büyük yıkımın ve sivil ölümlerinin görmezden gelindiğini ifade etti. Yazılarında, Filistinli sivillerin yaşadığı insani trajedinin Batı medyasında yeterince yer bulmadığını savundu.

Hamas'tan Batı Şeria açıklaması
Hamas'tan Batı Şeria açıklaması
İçeriği Görüntüle

Yazılar sessizce geri çevrildi


Gazeteciye göre, İsrail politikalarına yönelik eleştirilerin ardından editörlerle iletişim kesildi, gönderilen yazı teklifleri yanıtsız kaldı ve daha önce düzenli olarak yayımlanan köşeleri fiilen sona erdi. İlgili gazeteler ise bu durumun İsrail konusuyla bağlantılı olmadığını öne sürdü.

Seminara, İsrail hükümetine yönelik eleştirilerin ABD kamuoyunda giderek arttığını belirterek, kamuoyu yoklamalarında Amerikalıların önemli bir bölümünün Gazze’deki saldırılara olumsuz baktığını hatırlattı.

Yaşananları ifade özgürlüğü açısından değerlendiren gazeteci, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını eleştirmenin özellikle muhafazakâr medyada “kırmızı çizgi” haline geldiğini savundu. Gazze’de yaşanan sivil kayıpların görmezden gelinmesinin, insan hakları söylemiyle çeliştiğini dile getirdi.

Kaynak: Responsible Statecraft