Fecr suresi nden inmiştir? Fecr suresi anlamı, okunuşu, faziletleri ve faydaları nelerdir? Fecr suresinin önemini araştırdığımız bu yazıdan Allah feyizlenenlerden eylesin. İçinde bir çok sırrı barındıran bu sureye dair ayrıntılı bilgi için yazımıza bakabilirsiniz.
Kur'an-ı kerîmin seksen dokuzuncu sûresi. iniş sırasına göre onuncu sûredir. Leyl sûresinden sonra, Duha sûresinden önce inmiştir. Fecr sûresi, Mekke'de nazil oldu (indi). Otuz ayet-i kerîmedir. İlk ayet-i kerîmede geçen Fecr kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede eski kavimlere ait kıssalar ve insanoğlunun kötülüğe yönelmesi, bunun kötü sonuçları, dünya hayatından sonraki hayat ve oradaki durumlar kısaca bildirilmektedir.
FECR SURESİ
FECR SURESİ OKUNUŞU
1. Vel fecri.
2. Ve leyalin 'aşrin.
3. Veşşef'ı velvetri.
4. Velleyli iza yesri.
5. Hel fiy zalike kasemün liziy hıcrin.
6. Elem tere keyfe fe'ale rabbüke bi'adin.
7. İreme zatil'ımadi.
8. Elletiy lem yuhlak mislüha fiylbiladi.
9. Ve semudelleziyne cabussahre bilvadi.
10. Ve fir'avne ziyl'evtadi.
11. Elleziyne tağav fiylbiladi.
12. Feekseru fiyhelfesade.
13. Fesabbe 'aleyhim rabbüke sevta 'azabin.
14. İnne rabbeke lebil mirsadi
15. Femmel'insanü iza mebtelahü rabbühu feekremehu ve na'amehu feyekulü rabbiy ekremeni.
16. Ve emma iza mebtelahü fekadere 'aleyhi rizkahu feyekulü rabbiy ehaneni.
17. Kella bel la tükrimunelyetiyme.
18. Ve la tehaddune 'ala ta'amilmiskiyni.
19. Ve te'külunettürase eklen lemmen.
20. Ve tühıbbunelmale hubben cemmen.
21. Kella iza dükketil'ardu dekken dekken.
22. Ve cae rabbüke velmelekü saffen saffen.
23. Ve ciy'e yevmeizin bicehenneme yevmeizin yetezekkerül'insanü ve enna lehüzzikra.
24. Yekulü ya leyteniy kaddemtü lihayatiy.
25. Feyevmeizin la yü'azzibü 'azabehu ehadün.
26. Ve la yusiku ve sakahu ehadün.
27. Ya eyyetühennefsülmutmeinnetü.
28. İrci'ıy ila rabbiki radıyeten merdıyyeten.
29. Fedhuliy fiy 'ıbadiy.
30. Vedhuliy cennetiy.
FECR SURESİ DİNLE
Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:
Ayetler şu hususlara işaret etmektedir:
1- Allah Teala insanları, dünyaya bağlandıklarından dolayı kınamış ve uyarmıştır. Böyle yapan, yerin savrulacağı ve pişmanlığın artık fayda etmeyeceği gün pişman olacaktır.
2- Allah Teala kıyamet gününü üç özellikle vasıflandırmıştır:
a) Yerin dağıtılması: Şiddetle sarsılıp ardarda, defalarca sallanması.
b) Allah'ın emri, kazası ve büyük ayetlerinin gelmesi, meleklerin saf saf olmaları. Şu ayette de bu zikredilmiştir: "Onlar Allah'ın buluttan gölgeler içinde meleklerle birlikte kendilerine gelivermelerine ve işlerinin bitirili-vermesine mi bakıyorlar? Halbuki işler Allah'a döndürülür." (Bakara, 2/210).
c) Gizli kaldıktan sonra cehennemin insanlar için ortaya çıkarılıp, gösterilmesi.
3- Kıyamet günü kafir ibret alacak ve tevbe edecek. Ahiretin hesabına dünyaya hırsla sarılmasından da ders çıkaracak. Ama, tevbe artık fayda vermeyecek. Pişmanlık ve esef içinde şöyle diyecek: Keşke dünyada, şu ölümü olmayan ahiret hayatım için salih amel hazırlasa idim.
4- Allah'ın azabı gibi kimse azap edemez. Zincirlerle ve kelepçelerle Allah'ın bağlaması gibi kimse bağlayamaz. Bu ifade, hesap ve cezada mutlak otoritenin Allah'a ait olduğunu, O'nun kabzası ve otoritesinden kimsenin çıkamıyacağını ifade etmektedir.
5- İman, salih amel ve Allah'ın vaadine korku ve endişe olmadan iman ederek huzura kavuşan kişiye de şöyle denir: Rabbinin rızası ve cennetine dön, Allah'ın sana verdiği nimetlerinden razı olarak, yaptığın amellerinle Allah katında razı olunmuş olarak. Müfessirlerin belirttiğine göre bu hitap, ölüm anında veya ölüme hazırlık esnasındadır. Sözün tamamı şöyledir: Allah'ın salih kullan zümresine katıl. Bana yakın kullarımın, iyilerin yurdu olan cennetime gir.
FECR SÛRESİ'NİN FAZİLETİ VE YARARLARI
Nesai, Cabir'den şöyle rivayet etti: Muaz namaz kıldırdı. Bir adam da gelip onunla namaz kıldı. Muaz namazı uzatınca, adam mescidin kenarında kılıp gitti. Muaz bunu duyunca: Adam hakkında münafık, dedi. Rasu-lullah (s.a.)'a durum ulaşınca gence sebebini sordu. Dedi ki: Ya Rasulallah! Onunla kılmak için geldim. Namazı uzattı. Ben de ayrıldım ve mescidin kenarında kendim kıldım sonra da devemi doyurdum. Rasulullah (s.a.) şöyle buyurdu: "Ey Muaz! Sen fitneye düşürücü müsün? Nerede A'la, Şems, Fecr ve Leyi sureleri?"
Ebû Salih'in Cabir (R.A.)den yaptığı rivayete göre:
— Muaz (R.A.) namaz kıldırırken bir adam da gelip ona uydu. Derken Muaz (R.A.) namazı uzattı. Adam da ona uymayı bıraktı ve Mescid'in bir tarafına çekilerek o namazı kendi başına kıldı. Onun böyle yaptığını öğrenen Muaz (R.A.): «O münafıktır» dedi ve gelip durumu Resûlüllaha (A.S.) arzetti. Bunun üzerine Resulü İlah (A.S.) o gene adamı çağırdı ve cemaati neden bıraktığını sordu. Adam şu cevabı verdi: «Ya Resûlellah! Gelip ona uydum ve cemaatle namaz kılmaya başladım; ama o, namazı uzattı da uzattı. Ben de ona uymaktan vazgeçtim ve Mescid'in bir köşesinde yalnız başıma kılıp devemin yemini verdim.»
Bu olaya üzülen Resûlüllah (A.S.) Efendimiz şöyle buyurdu:
«Ya Muaz! Sen fitneci misin? Neden (sebbih isme rabbike'l-a'la), (ve'ş-şemsi ve duhaha), (ve'l-fecri ve'lleyü iza yeğşa) sûrelerini okumuyorsun?»
ibn Abbas (R.A.) dan merfuan yapılan rivayette, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
«Salih amelle ilgili hiçbir gün, Allah yanında şu günler (Zilhicce'nin ilk on günün)den daha sevimli değildir.» Bunun üzerine denildi ki:
— Ya Resûlellah! Allah yolunda cihad da mı? Efendimiz cevap verdi:
— Evet, Allah yolunda cihad da.. Ancak canıyla, malıyla cihada çıktıktan sonra bunlardan hiçbiriyle dönmeyen kişinin (ameli) müstesna..
Cabir (R.A.)den yapılan rivayete göre, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
«Şüphesiz ki on gün, Zilhicce'nin on günüdür. Tek gün Arefe günüdür. Çift gün ise bayram günüdür.»
FECR SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?
İbn Abbas'a (R.A.) göre, Utbe b. Rabi'a, Umeyye b. Halef ve Ebû Hu-zayfe b. Muğîre adlı Mekke'nin azılı kafirleri hakkında inmiştir.
Ancak ayetin açık delaleti ve siyak ile sibakı dikkate alınınca, az-cok Allah'ı bilen, ama nankörlük edip ilahî takdirin tecellisinden habersiz olan her kişiyle yakından ilgili -olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır. Zira Hakk'ı red ve inkar eden kafir ne Cenab-ı Hakk'ı tanır, ne de O'nun ikram ve lût-fundan söz eder. Ancak müşrik sıfatıyla anılan Mekke'li putperestlerin azda olsa Allah hakkında bir bilgileri vardı. Kur'an'da yer yer bu hususa değinilmektedir. O bakımdan iniş sebebinde ismi geçen müşriklerin de böylesine çarpık bir inanca sahip bulundukları söylenebilir. Bu durumda ayetin iniş sebebi bir özellik arzediyorsa da delaleti genellik ifade etmektedir.
Böylece Cenab-ı Hakk'ın kullarına bazan rızkı genişletmesi, bazan da belli ölçüde daraltması, sözü edilen nankörlerin inanç, teslimiyet, tevekkül ve rıza derecelerini açığa çıkarmaya ve ahirette ona göre karşılık takdir etmeye yönelik bir deneme ve sınavdır. Bunun için bu ayetleri izleyen ayetlerin başında «red» anlamına gelen «kella» edatı getirilerek gerçeğin o nankör şaşkınların anladığı veya düşündüğü gibi olmadığı açıklanıyor. Çünkü dünya hayatında denge ve düzeni bozan Allah değil, insanlardır. Hazırlanan kaynakları yeterince değerlendirmeyen veya onları yok yere heder eden kavim ve milletler bu fiilleriyle hem kendi rızıklarını daraltırlar, hem de geleceklerini sıkıntıya sokarlar. Ormanları kesip yok eden. şehir ve kasabaları beton yığını ve insan siloları haline getirenlerin düzenli yağmur beklemeleri anlamsız olur. Denizi kirletip ondaki canlıların yaşamasına imkan bırakmayanların deniz ürününden mahrum kalmalarından sadece kendilerini sorumlu tutmaları gerekmez mi?
İLGİLİ HABERLER
Nisa suresi meali, arapçası, faziletleri nelerdir?
İbrahim suresinin meali, Türkçe okunuşu ve faziletleri
Zümer Suresinin anlamı okunuşu faziletleri ve daha fazlası





