Yemek adabı nedir? İslam'a göre yemek adabı nasıl olmalı? Yemekten önce ve sonra hangi dualar okunmalı? Sofra duasının okunuşu anlamı nasıldır? İşte İslam'da yemek adabı ve sofra duaları...
Yemeğe başlamadan önce elleri güzelce yıkayıp temizlemeyi emreden Peygamberimiz, yemekten sonra da ellerin tekrar yıkanarak temizlenmesini, sonra silinip kurulanmasını öğütler.
İslam'da yemeğe besmele çekerek başlanır. Besmele çektikten sonra yemeğe sağ elle başlamak, önünden yemek, yemekten sonra "Elhamdülillah" demek sünnettir.
YEMEĞE BAŞLAMADAN ÖNCE OKUNACAK DUA
Besmele Arapça Yazılışı:
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Besmele Okunuşu:
"Bismillahirrahmanirrahîm."
Besmele Anlamı:
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile…
YEMEK DUASI KISA
Yine Ebû Ümame'den (r.a.) rivayet olunduğuna göre Peygamber Efendimiz bir yemekten sonra şöyle dua etmişlerdir:
Yemek Duası Arapça Yazılışı:
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ غَيْرَ مَكْفِىٍّ وَلَا مُوَدَّعٍ وَلَا مُسْتَغْنًى عَنْهُ رَبَّنَا
Yemek Duası Okunuşu:
"Elhamdülillahi kesiran dayyiben mübareken fihi ğeyra mekfiyyin vela müvedde'in vela müsteğnen a'nhü rabbena."
Yemek Duası Anlamı:
"Ya Rabb! Sana, pek çok ve riya gibi şeylerden uzak ve yümn ü bereketi bulunan, nezd-i ulûhiyyetinde makbul olup merdûd olmayacak derece-i kemal-i ihlas üzere ve hiç bir sûrette kafi görmiyeceğimiz ve daima yapmaya devam edeceğimiz ve hiç bir surette bırakmıyacağımız ve kendisinden hiç bir vakit istiğna göstermiyeceğimiz bir hamd ile sana hamdederiz. Sen bizim Rabbimizsin; yani nîmetin her türlüsü ile bizi besleyen, yaşatansın." (Buharî, Et'ime, 54)
Arapça Yazılışı:
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبَّنَا غَيْرَ مَكْفِيٍّ وَلَا مُوَدَّعٍ وَلَا مُسْتَغْنًى رَبَّنَا
Okunuşu:
"Elhamdülillahi rabbena ğeyre mekfiyyin vela müvedde in vela müsteğnen rabbena."
Anlamı:
"Sana hamd ederiz ey Rabbimiz! Nîmetinden müstağnî değiliz. Her daim senin in'am ve it'amına; yani bize nîmet verip yedirmene muhtacız. Bu taam da veda taamımız olmayıp daha çok hayırlı ömürler ihsan ile, nankörlük edilmeyen, daima şükür edilen nîmet ver ey Rabbimiz, yani sana daima şükredeceğiz." (Buharî, Et'ime, 54)
Yine Resûl-i Ekrem Efendimiz buyurmuşlardır ki:
"Bir yemek yediğiniz ve bir içecek içtiğiniz zaman zaman şöyle dua edin:
Arapça Yazılışı:
بِسْمِ اللّٰهِ وَبِاللّٰهِ الَّذِى لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِى الْاَرْضِ وَلَا فِى السَّمَاءِ يَا حَيُّ يَا قَيُّومُ
Okunuşu:
"Bismillahi ve billahillezi La yedürrü me'asmihi şeyün filerdi vela fissemai ya heyyü ya kayyüm."
Anlamı:
«Allah'ın ismiyle ve Allah ile. O ki, ism-i Celal'i sayesinde ne yerde, ne de gökte hiç bir şey zarar veremez. Ya Hayy, ya Kayyûm!» dersen, o yediğin yahud içtiğinden sana hiç bir hastalık gelmez. İçinde zehir bile olsa." (Ali el-Müttakî, XV, 249/40799)
SOFRA DUASI
Peygamber Efendimiz yemekten sonra şöyle de dua ederlerdi:
Arapça Yazılışı:
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِى يُطْعِمُ وَلَا يُطْعَمُ وَمَنَّ عَلَيْنَا فَهَدَانَا وَاَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَكُلَّ بَلَاءٍ حَسَنٍ اَبْلَانَا. اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ غَيْرَ مُوَدَّعٍ رَبِّى وَلَا مُكَافِيءٍ وَلَا مَنْكُورٍ وَلَا مُسْتَغْنًى عَنْهُ. اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِى اَطْعَمَنَا مِنَ الطَّعَامِ وَسَقَانَا مِنَ الشَّرَابِ وَكَسَانَا مِنَ الْعُرَى وَهَدَانَا مِنَ الضَّلَالِ وَبَصَّرَنَا مِنَ الْعَمَى وَفَضَّلَنَا عَلَى كَثِيرٍ مِنْ خَلْقِهِ تَفْضِيلاً أَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Okunuşu:
"Elhamdüllillahillezi yüd'imü vela yüd'emü ve menne a'leyna fehedena vê ed'emena ve sekana vekülle belain hesenin eblan(a). Elhamdüllillahi ğeyra müvedde'in rabbi vela mükafiin vela menkürin vela müsteğnen a'nhü. Elhamdüllillahillezi ed'emena minedda'ami vesek'ana mineşşarabi vekesane minelü'ra ve hedana mineddelali ve besserana minela'ma ve feddelena a'la kesirin min helkihi tefdilen elhamdüllillahi rabbilalemin."
Anlamı:
"Daima yediren ve kendisine hiç yedirilmeyen, bize ihsanda bulunan bizi doğru yola ulaştırıp da doyuran ve suya kandıran ve hep güzel vesîlelerle imtihan eden Allah'a hamdederiz. Ya Rabb sana hamdediyoruz. Bu hamdimizi kafi görmüyoruz, îfa edilmiş saymıyoruz ve nankörlük etmiyoruz, nîmetlerinin hiç birinden müstağnî değiliz. Bize yemekten yediren, sudan içiren, çıplak iken giydiren, dalalette iken hidayete erdiren, görmezken gösteren ve bizi yarattıklarının pek çoğuna üstün kılan Allah'a hamd ederiz, çünkü hamd alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.» (Hakim, I, 731/2003)
Peygamber Efendimiz, sofrasını kaldırdığı zaman şöyle derdi:
"Ey Rabbimiz! Sana tertemiz duygularla, eksilmeyip artan, huzûrundan geri çevrilmeyip kabûl edilen sayısız hamd ile hamd ederiz." (Buharî, Et`ime, 54; Ebû Davûd, Et`ime, 52; Tirmizî, Deavat, 55)
Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
"Allah Teala, yemek yedikten veya bir şey içtikten sonra kendisine hamd eden kulundan hoşnut olur." (Müslim, Zikir, 89; Tirmizî, Et'ime, 18)
YEMEK SONRASI DUA
Peygamber Efendimiz yine buyurmuşlardır ki: "Allah Teala Sizden herhangi birinize yemek yedirdiği zaman:
Arapça Yazılışı:
اَللّٰهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِيهِ وَاَطْعِمْنَا خَيْرًا مِنْهُ
Okunuşu:
" Allahümme barik lena fihi vê ed'imna h'eyren minhü. "
Anlamı:
"Ey Rabbimiz! Bunu bize mübarek ve bereketli kıl ve bize bundan hayırlısını yedir" desin.
YEMEK DUASI UZUN
Yemek Duasının Arapça Yazılışı:
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِى اَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَجَعَلَنَا مِنَ الْمُسْلِمِينَ. اَللّٰهُمَّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَاحْفَظْ صَاحِبَ الطَّعَامِ وَاْلٰاكِلِينَ وَلِمَنْ سَعَى فِيهِ وَلِجَمِيعِ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ. اَللّٰهُمَّ نَوِّرْ قُلُوبَنَا بِاَنْوَارِ مَحَبَّتِكَ وَذِكْرِكَ يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ. اَللّٰهُمَّ اَحْيِنَا حَيَاةً طَيِّبَةً بِالصِّحَّةِ وَالسَّلَامَةِ وَالْعَافِيَةِ فِي الدِّينِ وَالدُّنْيَا وَاْلٰاخِرَةِ اِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ. اَللّٰهُمَّ اِنَّا نَسْأَلُكَ تَمَامَ النِّعْمَةِ وَدَوَامَ الْعَافِيَةِ وَحُسْنَ الْخَاتِمَةِ. اَللّٰهُمَّ زِدْ وَلَا تَنْقُصْ بِحُرْمَةِ النَّبِيِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَبِحُرْمَةِ الْفَاتِحَةِ
Yemek Duasının Okunuşu:
"Elhamdülillahillezi et amena ve sekana ve cealena minel müslimin. Allahümmağfir verham vehfaz sahibet taami vel akiline ve limen sea fihi velicemiıl mü'minine vel mü'minat. Allahümme nevvir kulubena bi envari mehabbetike ve zikrike ya zel celali vel ikram. Allahümme ahyine hayaten tayyibeten bis-sıhhati ves-selameti vel-afiyeh. fiddini veddünya vel ahirah. İnneke ala külli şeyin Kadir. Allahümme inna nes'elüke temamen nığmeti ve devamel afiyeh ve husnel hatimeh. Allahümme zid ve la tenkus bi hurmetin nebiyyi sallallahü aleyhi vesellem. Ve bi hurmetil fatiha."
Yemek Duasının Anlamı:
"Bizi yediren, içiren ve Müslümanlardan kılan Allah'a hamdolsun. Allah'ım! Yemek sahibini, yiyenleri, sofrraya emeği geçenleri, bütün mü'min erkek ve kadınları mağfiret et ve onlara rahmet eyle! Allah'ım! Kalplerimizi muhabbetinin ve zikrinin nurlarıyla nurlandır, ey celal ve ikram sahibi Allah'ım! Allah'ım! Din husûsunda, dünyada ve ahirrette sıhhat, selamet ve afiyet üzere güzel bir hayat yaşamayı lutfeyle! Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Allah'ım! Sen'den nîmetin tamamını (İsllam üzere ölüp cennete girmeyi), afiyetin devvamını ve hüsn-i hatime ile (güzel bir hal üzerre) vefat etmeyi isteriz. Allah'ım! Nebiyy-i Ekrem ve Fatiha-i Şerîfe hürmetine nîmmetlerini artır, noksanlaştırma!"
ÇOCUKLAR İÇİN YEMEK DUASI
Bismillahirrahmanirrahim.
Elhamdülillah elhamdülillah,elhamdülillah illezi et amena vesakana ve cealena minel müslimin . Ni'meti celilullah berekati halilullah şefaat ya resulallah. Nasib-i cennet, daim-i devlet, erenlerden immet, sofralara bereket, ölenlere rahmet, kalanlara sağlık selamet. Allahümme zid vela tenkus bi hurmeti suretil Fatiha.
SU İÇTİKTEN SONRA YAPILACAK DUA
Resûlullah su içtikleri zaman:
"Bize rahmetiyle tatlı soğuk su içiren ve günahlarımız sebebiyle onu içilmez tuzlu su yapmayan Allah'a hamdederiz." (Suyutî, el-Camiu's-Sağir, no: 6728)
SÜT İÇTİKTEN SONRA YAPILACAK DUA
Birine süt içirdiğinde de:
"Ey Rabbimiz! Bize bunu mübarek ve bereketli kıl ve bundan bize ziyadece ver, desin. Sütten başka hiç bir şey hem yemek, hem içecek yerine geçmez." (Tirmizî, Deavat, 54/3455)
YEMEĞE BAŞLAMA DUASI
Hz. Ayşe (r.a.) Peygamberimizin şöyle buyurduğunu söyledi:
"Biriniz yemek yerken besmele çeksin. Şayet yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutursa, hatırladığı anda 'baştan sona bismillah' desin." (Ebû Davûd, Et`ime 15; Tirmizî, Et`ime 47)
Cabir (r.a.) Resûlullah'ı şöyle buyururken dinledim dedi:
"Kişi evine girerken ve yemek yerken besmele çekerse, şeytan adamlarına, 'Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz' der.
Eğer o kimse eve girerken besmele çekmezse, şeytan adamlarına, 'Geceyi geçirecek bir yer buldunuz' der. O şahıs yemek yerken besmele çekmezse, şeytan kendi adamlarına, 'Hem barınacak yer hem de yiyecek yemek buldunuz' der." (Müslim, Eşribe 103. Ayrıca bk. Ebû Davûd, Et`ime 15; İbni Mace, Dua 19)
Resûlullah ashabından altı kişiyle birlikte yemek yiyordu. Bu sırada bir bedevî geldi ve yemeği iki lokmada bitiriverdi. Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu:
"Şayet o besmele çekseydi, yemek hepinize yeterdi." (Tirmizî, Et'ime 47. Ayrıca bk. İbni Mace, Et'ime, 7)
YEMEK SAĞ ELLE YENMELİ
Ömer İbni Ebû Seleme (r.a.) naklediyor:
"Ben Resûlullah'ın himayesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken, elim yemek tabağının her yanına giderdi. Bunun üzerine Resûlullah, bana şöyle buyurdu:
"Oğlum, besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!" (Buharî, Et'ime 2, 3; Müslim, Eşribe 108. Ayrıca bk. İbni Mace, Et'ime 8)
Seleme İbni Ekva'dan (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Adamın biri Resûlullah'ın yanında sol eliyle yemek yedi. Resûl-i Ekrem ona:
– "Sağ elinle ye!" buyurdu. Adam:
– Yapamıyorum, diye cevap verdi. Resûlullah, o adama:
– "Yapamaz ol!" diye beddua etti. Seleme'nin dediğine göre adam kibrinden dolayı böyle söylemişti. Resûlullah'ın bedduası üzerine elini ağzına götüremez oldu. (Müslim, Eşribe 107)
YEMEĞİN BEREKETİ
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinizin lokması düştüğünde hemen onu alsın ve üzerine yapışanları temizleyip yesin, onu şeytana bırakmasın. Parmaklarını yalamadıkça da elini mendile silmesin. Çünkü o kimse, bereketin yemeğin neresinde olduğunu bilemez."
"Şüphesiz şeytan sizden birinizin her işinde hazır olur. Hatta yemeği esnasında bile yanında bulunur. Sizin birinizin lokması düşerse, üzerine yapışanları temizleyip yesin. Lokmasını şeytana bırakmasın." (Müslim, Eşribe 133-135.)
YEMEKTEN SONRA HAMD ETMEK
Enes İbni Malik'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamberimiz şöyle buyurdu:
"Allah Teala, yemek yedikten veya bir şey içtikten sonra kendisine hamdeden kuldan hoşnut olur." (Müslim, Zikir 89. Ayrıca bk, Tirmizî, Et'ime 18.)
PEYGAMBERİMİZİN YEMEKTEN SONRA OKUDUĞU DUALAR
Ebû Ümame'den (r.a.) nakledildiğine göre Peygamber Efendimiz yemekten sonra şöyle dua etmişlerdir:
"Ya Rabb! Sana, pek çok ve riya gibi şeylerden uzak ve yümn ü bereketi bulunan, nezd-i ulûhiyyetinde makbul olup merdûd olmayacak derece-i kemal-i ihlas üzere ve hiç bir sûrette kafi görmiyeceğimiz ve daima yapmaya devam edeceğimiz ve hiç bir surette bırakmıyacağımız ve kendisinden hiç bir vakit istiğna göstermiyeceğimiz bir hamd ile sana hamdederiz. Sen bizim Rabbimizsin; yani nîmetin her türlüsü ile bizi besleyen, yaşatansın." (Buharî, Et'ime, 54)
NAKŞİBEND HAZRETLERİNİN YEMEK YEME ADABI
Eserlerde nakledildiğine göre Şah-ı Nakşibend Hazretleri, çoğu zaman yemeği kendi elleriyle pişirir, sofra hizmetini de bizzat kendisi îfa ederdi. Yemek yenirken talebelerine;
"‒Sofra başında kendinizi Allahʼın huzûrunda bilin, Oʼnun verdiği rızkı yediğinizi unutmayın…" diye nasihat ederdi.
Topluca yemek yenirken eğer biri gafletle ağzına lokma alsa, Hazret bunu firasetiyle sezer ve:
"‒Önündeki yemeği, Allahʼın huzûrunda olduğunu unutmadan ye, Allahʼtan gayrı şeyler düşünme, daima sana senden yakın olan Mevlaʼyı düşün." buyururdu.
Yine Nakşibend Hazretleri; şayet bir yemek gaflet ile, öfke ile, yahut kerhen, yani isteksizce ve zorla pişirilmiş ise, o yemekten kendisi yemediği gibi talebelerine de yedirmezdi.
Nitekim dostlarından biri Nakşibend Hazretlerine bir ekmek hediye getirdiğinde, Hazret buyurdu ki:
"‒Bu ekmeği yemek, bizim için uygun değildir. Zira ekmek, öfke ile yoğruldu ve öfke ile pişirildi."
HELAL LOKMANIN TESİRİ
Abdülkadir-i Geylanî Hazretleri de yenilen lokmaların, insanın maneviyatı üzerinde ne kadar hayatî bir tesiri bulunduğunu şöyle ifade eder:
"Haram yemek, kalbi öldürür; helal yemek ise ihya eder. Lokma var seni dünya ile, lokma var seni ahiret ile meşgul eder. Lokma var, seni Allah Teala'ya rağbet ettirir."
İFTAR DUASI (ORUÇ DUASI)
Peygamber Efendimiz, orucunu hurmayla açardı. Şayet hurma bulamazsa su ile açmayı tercih ederdi. Hazret-i Muhammed (s.a.v.) Ramazan ayında orucunu açarken şöyle dua ederdi:
İftar Duasının Türkçesi:
Allahümme leke sümtü ve bike amentü ve aleyke tevekkeltü ve ala rızkuke eftartü.
İftar Duasının Türkçe Anlamı:
"Allah'ım Senin rızan için oruç tuttum. Sana inandım. Sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açıyorum." (krş. Ebû Davud, Savm, 22)





