Tahiyyatta şehadet parmağını kaldırmanın hükmü nedir? Hanefilere göre "la ilahe" derken şehadet parmağını kaldırmak sünnet şafilere göre ise farz olarak biliniyor. Peki Tahiyyatta şehadet parmağını kaldırmanın hükmü nedir? İşte cevabı...

TAHİYYATTA ŞEHADET PARMAĞINI KALDIRMAMIN HÜKMÜ

Hanefilere göre teşehhüdde "la ilahe" derken sağ elin baş parmağı ile orta parmağın halka yapılıp şahadet parmağının kaldırılması ve "illallah" derken indirilmesi sünnet olmakla birlikte bazı alimler yerli yerince yapmakta zorlanan kişinin bunu terketmesini uygun görmüştür.

Şafiîler'e göre "illallah" denildiğinde şahadet parmağı kaldırılır ve ilk teşehhüdde ayağa kalkıncaya, son teşehhüdde selam verinceye kadar öylece bırakılır.

Teşehhüdün Arapça aslını bilmeyenlerin asıl metni öğreninceye kadar tercümesini okumaları caizdir. Arapça'sını bilen kişilerin tercümesini okuması hususunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Fıkıh alimleri İbn Mes'ûd'un rivayet ettiği, "Teşehhüdü gizli okumak sünnettendir" hadisini (Ebû Davûd, "Ṣalat", 180; Tirmizî, "Ṣalat",101) delil göstererek teşehhüdün gizli okunmasının sünnet olduğunu, ancak açıktan okunması halinde sehiv secdesi gerekmediğini söylemişlerdir.

Şafiîler'e göre üç ve dört rek'atlı farz namazların teşehhüdünden sonra Hz. Peygamber'e salat okunması sünnettir. Son oturuşta ise Salli-Barik dualarını okumak Hanefî ve Malikîler'e göre sünnet, Şafiî ve Hanbelîler'e göre ise en az, "Allāhümme salli ala Muhammed" demek farzdır. Namaz kılan kişinin Salli-Barik dualarının ardından Kur'an ve Sünnet'ten seçilmiş dua metinleri okuması bütün mezheplere göre müstehaptır. Öte yandan klasik İslam literatüründe nikah akdi sırasında veya çok önemli başka bir iş sebebiyle yapılan ve hamdele, salvele, kelime-i şehadet cümlelerini içeren bir konuşma metninin "hutbetü'l-hacet" diye adlandırıldığı ve teşehhüd kelimesinin böyle bir konuşma metnini, ayrıca cuma hutbesini ve bunların okunmasını ifade etmek üzere kullanıldığı görülür (Buharî, "Cumʿa", 29; Ebû Davûd, "Ṣalat", 223; Tirmizî, "Nikaḥ", 17; Şevkanî, VI, 148-149).

Muhabir: Yazar Silinmiş