0

Vakit çok mu geç? Ufkunda mıyız, dönülmez akşamın? Türkiye son üç aydır, hendek siyaseti ile kaşı karşıya. Kazılan hendekler, sokağa çıkma yasakları, göçler ve ölümler acılarımızı perçinliyor. Peki, bunun sorumlusu kim? Devlet mi? Hükümet mi? Asker mi? İflah olmaz AK Parti muhaliflerine bakacak olursak, sorumlusu devlettir, hükümettir, çözüm sürecinin askıya alınmasıdır, masanın Erdoğan tarafından devrilmesidir. Güneydoğuda yaşanan trajedinin sorumlusu, HDP ve PKK'dır. Devlet, 1990'lı yıllarda haksız bir pozisyondaydı; yanlış siyaseti ile Kürt sorununun kangren olmasına neden oldu. Şimdi ise haksız konumda olan PKK ve HDP siyasetidir. Maalesef, yıllarca devletin zulmü altında inleyen Kürtler, şimdi PKK ve HDP'nin baskısı altında.

Kürtler, PKK'nın ve HDP'nin Baskısı Altında…

Dün akşam, televizyonda kısa aralıklarla iki program izledim. Bulardan ilki, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programıydı. HDP Milletvekili Altan Tan'ı konuşuyordu. İslamcı bir hafızaya sahip olan Tan, PKK ve hendekler konusunda net cümleler kurmaktan çekindi. Öncelikle şunu söylemeliyiz; hendekleri, devletin geçmiş hatalarına bağlamak, şark kurnazlığıdır. Tan, ya hesap bilmiyor ya da hiç dayak yememiş. Hendek siyasetinin geldiği noktanın pek farkında değil. Kürt meselesinde sürekli devletin hatalarına veya güvenlikçi bakışı eleştirmek, gerçeğin önündeki settir. HDP ve PKK, toplum ve siyasetin kesişme noktasından oldukça uzaklaştı.

İkinci program Habertürk'teydi. Gündemdekiler'di galiba adı. Sezgin Tanrıkulu, Orhan Bursalı gibi katılımcıların yanında bir de Mazlumder Başkanı Faruk Ünsal bulunuyordu. Açıkçası, Mazlumder'in HDP çizgisinde siyaset izlediğinin farkında değildim. Ünsal'ı dinlerken hayal kırıklığına uğradım. Yıllanmış ezberleri tekrar eden Ünsal'a göre, PKK'nın silah bırakmasını beklemek hayal olurmuş. Küresel deneyimler bunu söylüyormuş. Siyasal süreç silahların gölgesinde yürümeliymiş. Mazlumder, mazlum Kürt halkının yanında değil; aksine halkı bölgeden süren, bölgeyi insansızlaştıran PKK ve HDP'nin yanında. Akıl alır gibi değil. Kürt sorunu, ezberleri tekrar ederek asla çözülemez. Devletin aldığı riski almayan bir örgüt ile bu sorun nasıl çözülebilir? Silahın gücünden cesaret alan PKK, artık siyasal aklını ve öngörüsünü kaybetmiş durumda. Türkleri tekrar orta Asya'ya sürme düşüncesi bile, PKK'nın geldiği aşamayı göstermesi bakımından oldukça ilginç.

Hendeklerin Asıl Amacı

Ya HDP'nin durumuna ne demeli? Siyasal bir partiden beklenen hiçbir eylemi ortaya koymayan bu partinin tek derdi PKK'yı meşrulaştırmak ve bölgeyi PKK'ya teslim etmek. Artık bizim beklentimiz, HDP'nin Türkiyelileşmesi değildir; hiç olmazsa Kürtlerin hakkına sahip çıkan bir HDP'ydi. Ancak bu sürecin önemli bakiyelerinden birisi, HDP'nin iflas etmiş olması gerçeğidir.

Son olarak şunu söylemeliyim; birçok alt amaca sahip olan hendek siyasetinin gayesi, bölgeyi insansızlaştırarak kurtarılmış alanlar oluşturmaktır. PKK'ya biat etmeyen Kürtleri sürmektir, tıpkı Suriye ve Irak'ta olduğu gibi… Devlet, bu tuzağa düşmemeli. Dikkat.